Tersi ve Yüzü, Albert Camus'nün yazmış olduğu ilk eseri. Camus, bu eseri yazdığında oldukça genç bir yaşta olmasına rağmen, tıpkı okuduğum diğer bütün eserlerinde olduğu gibi, ölümü, yoksulluğu, umutsuzluğu, mutsuzluğu, uyumsuzluğu, bıkkınlığı, varoluşu, yabancılık duygusunu, başkaldırıyı müthiş bir şekilde sorguluyor, tartışıyor. Tolstoy'un yazılarını anımsatan, ölüm ölüm ölüm ölü öl... konusuyla yaptığı başlangıçtan sonra, Camus kitabın ilerleyen bölümlerinde "ölüm ölüm dediğin nedir ki, biz umutsuzca yaşamayı göze almışız" bakış açısıyla, söylemlerini varoluşçu çizgiye oturtuyor. Bu eserde Camus'nün kendi yaşantısı hakkında da bilgi sahibi oluyoruz. Kitap deneme, inceleme türünde olmasının yanı sıra biyografi özelliği de taşıyor. Camus, çocukluğunu, annesiyle olan iletişim problemini, babasının yokluğunu, yaşadığı yoksulluğu ve hastalığını, ninesini, dayısını, aşkını, kendini ilk nasıl "uyumsuz" hissettiğini anlatıyor aslında. Ve bunu, diğer eserlerinde olan yarım sayfa uzunluğundaki, noktalı virgüllü, uzun, karmaşık kurduğu cümleler gibi değil; iki üç kelimelik cümlelerle, sade, berrak, anlaşılır bir dil kullanarak yapıyor. Bunların yanı sıra en önemli nokta, Camus'nün felsefi düşüncelerinin temellerini ve yazdığı eserlerin tohumlarını bu eserde sunuyor olması. Bütün eserlerinde bu kitaptan bir şeyler bulmak mümkün.
İyi okumalar...