Yorucu, soluk soluğa bir maratondan çıkmış gibiyim. 672 sayfalık bir maraton... Türk Edebiyatı’nın çevirmen, yazar ve eleştirmen olarak en üretken isimlerinden Tahsin Yücel’in kaleminden çıkan bu kallavi roman, iki büyük ödülün sahibi olmuş 2003 yılında: Ömer Asım Aksoy Roman Ödülü ve Yunus Nadi Roman Ödülü. Belki de edebiyatımızın en kendine özgü, bir o kadar da tuhaf karakterlerinden birinin, Yusuf Aksu’nun, hikayesini anlatmış bize yazar. Yer yer çokça kendini tekrara düşerek okuyucuyu bunaltsa da romanın genel atmosferinin kasvetini de bu şekilde başarıyla yansıttığını söyleyebilirim. Okumayı düşünürseniz, romanın genelinde öyle akıcı, sürükleyici, şaşırtıcı bir anlatım beklemeden okuyun lütfen. Ama yazarın saf Türkçe tutkusunun fazlasıyla hissedildiği, anlatımın durağanlığına rağmen sürekliliği garanti bir edebî tat sizleri kesinlikle bekliyor; bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Gerçek, yalan, değer, takdir, dil ve iletişim konularında sunduğu hayli düşündürücü fikirler de bu tada katkıda bulunacaktır; emin olabilirsiniz. Daha önce Tahsin Yücel’i hiç okumadıysanız, “Yalan”ı yazarla tanışma romanı olarak okumanızı pek tavsiye etmem 🤓