Annem saçlarımı tarayıp kafama kocaman bir kurdele kondurunca kendimi kremasından görünmeyen keklere benzetirdim. Anacığım pek titizdi. Beyaz yakalık, ütülü önlük, tertemiz mendillerle beni okula asılmaya hazır bir tabloya çevirirdi. Lakin bu klasik tablo eve her dönüşte modern sanatın derin izlerini taşıyan Picasso resimlerine dönüşüverirdi. Çünkü yakalığımı okulda unutur, üstüm başım leblebi tozuna bulanır, çoraplarım kirden görünmezdi.