Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanlara, yaşadıkları toksik ilişkilerini terk etmeleri gerektiğini söylerken gayet iyi niyetliyiz. Onlara samimiyet ve iyi niyetlerimizle daha iyisini hak ettiklerini söylüyoruz. Bilinçli olarak, bu ilişkilerdeki insanlar da yaşadıkları ilişkinin sağlıksız olduğunu bilirler. Bilinçaltındaysa, kendilerini evlerindeymiş gibi hissederler. Anne -
Zarif Şairler
Çünkü rüzgâr ziyaretine gelecek diye telaşlanan gölün kıpırtısını hissedenlerdir onlar. Kokteyl kalabalıklarında asla rastlayamazsınız.
Sayfa 137 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Reklam yıldızı yazarlar
Reklam yıldızlığı konusunda rekor Mark Twain’in. Neredeyse her teklifi kabul etmiş. Demiryolları, içecekler, mobilyalar, ağrı kesiciler… Ama başka edebiyatçılar da var. Kredi kartları: American Express reklamlarında Stephen King, Discover reklamlarındaysa Kurt Vonnegut Jr. rol almış. Alkollü içecekler: Ballantine Ale adlı bira markasının reklamlarında Ernest Hemingway, John Steinbeck, William Faulkner, Paul Gallico gibi çok ünlü yazarlar görünmüş. Vin Martini adlı kokain içeren tropical içeceğin reklamlarında ise Émile Zola, Anatole France, H.G. Wells, Alexandre Dumas, Henrik Ibsen ve Jules Verne kullanılmış. Efsane polisiye yazarı Mickey Spillane’e gelince, o sloganını da kendi yazdığı yüzlerce Miller reklamında boy göstermiş. Spor giyim markaları: Converse’in reklam yüzü bir dönem ünlü yazar Hunter S. Thompson olmuş. Nike’ın reklam yüzüyse William S. Burroughs’muş. Gap reklamlarında Norman Mailer, Allen Ginsberg ve Jack Kerouac rol almış. Bir de Norman Mailer’ın internette dönen Tyde reklamı var. Saturday Night Live adlı komedi programında Tide deterjanlarının sponsorluğunda yayınlanan reklamında yazar hem rol almış, hem de metinleri yazmış. İşin eğlenceli yanı, Eugene Levy, Joe Flaherty ve Martin Short’un rol aldığı filminin, yazarın kanlı bıçaklı olduğu Gore Vidal’la arasındaki meşum bir olaya göndermeler içermesi. (Mailer bir kokteyl partide tartıştığı Vidal’in kafasında şarap kadehi kırmış da…)
Şimdi karşısında oturan kadında tam bir kokteyl havası vardı. Her duygudan bir parça. Ama en büyük olan umuttu.
Çok Yaşayın!
Amerikan milletvekilleri kendi hükümetlerinden sormuşlar: "Şu Türkiye'ye para verip yardım edelim, diyorsunuz ama, orası demokrasiden uzak, basın hürriyetinden mahrum bir memlekettir, bu nasıl olur?" Amerikan hükümeti de, siyaseti icabı cevap vermiş: "Yok efendim, Türkiye'de dehşetli bir demokrasi, mostralık bir basın hürriyeti
Sayfa 185 - YKYKitabı okudu
"Halk bir havuzun içindedir, farklı görüşleri ve inançları yüzünden birbirini boğmaya çalışırken aynı zamanda da boğulmamaya çalışır. Siyasiler havuzun dışında kokteyl partisi verir, arada dönüp havuzdakilere karınlarını doyursunlar diye yem atarlar. Bazıları buna sevinir ama hala havuzun içindedir işte."
Sayfa 204Kitabı okudu
Reklam
"anılar güneşsiz kalmaktan kurumuş sardunyalarla ve çatlaklardaki tozlarla ve sokaklara sinmiş kestane ve kuytu odalara sinmiş kadın kokularıyla ve koridorlardaki sigara ve barlardaki kokteyl kokularıyla üşüşür zihnimize." t. s. eliot, 1945
Sayfa 128Kitabı okudu
Epistemik kibri düşük olanlar kokteyl partilerindeki utangaç insanlara benzer, fazla göze çarpmazlar. Nitekim bizler hüküm vermeyi ertelemeye çalışan, mütevazı insanlara saygı göstermeye yatkın değiliz. Şimdi epistemik tevazu meselesini düşünelim. Son derece derin ve ayrıntılı düşünen, kendi bilgisizliğinin farkındalığıyla acı çeken birini düşünün. Aptalın cesaretinden yoksun ama nadir görülebilecek bir cesarete sahip: "Bilmiyorum" diyebiliyor. Bir aptal ya da daha kötüsü bir cahil gibi görünmeyi umursamıyor. Duraksıyor, hata yapmayacak, hatalı olmanın sonuçları ona acı veriyor. Düşünüyor, düşünüyor, fiziksel ve sinirsel anlamda bitkin düşene dek içinden düşünüyor.
1.000 öğeden 761 ile 770 arasındakiler gösteriliyor.