Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
392 syf.
10/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Mutluluk/Kitap Yorumu Zülfü Livaneli kalemini çok sevdiğim bir yazar. Daha önce birçok kitabını okudum fakat beni en çok zorlayan kitaplarından biri oldu Mutluluk. Sebebi Dili değil konusuydu. Kendimi günümüz Türk dizilerinden birini izler gibi hissettim. Malum Türk Dizilerinde de hep bir dram, tecavüz, dayak yiyen kadın gibi ögeler bolca
Mutluluk
MutlulukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202036,2bin okunma
Harika!
Başka deyişle bu felsefenin kozmogonileri, daha önceki mitlerin bir ye­niden ele alınması ve devam ettirilmesinden başka bir şey değildir. Bu dönemde kendini gösteren doğa filozofunun kendisi de daha önceki dönemde varolan kahin-şair-peygamber tipinin devamından başka bir şey değildir.Bu bağlamda olmak üzere Cornford Yunan entelektüel tarihi­nin başlangıçlarında ortaya çıkan ve kişiliklerinde aynı zamanda esin­lenmiş peygamber, şair, müzisyen, kahin, sihirbaz çizgilerini birleşti­ren, benzerine çağımızda Kuzey Asya topluluklarında rastlanan bir tür insanın, daha sonra şair, kahin ve bilge olarak üç ayrı insan tipine ay­rıştığını, filozofun işte bu üçüncü tipi temsil ettiğini söylemektedir. Bu üç tip arasındaki ilişkilerin Yunan entelektüel tarihi boyunca bazen uz­laşma, daha çoğu zaman ise bir çatışma şeklinde cereyan ettiğini dü­şünmektedir. Bu bağlamda olmak üzere şairin geçmiş, kahinin gelecek, filozofun ise zaman-dışı olanı konu alması bakımından aralarında bir işbölümünden bahsedilmesi mümkün olmakla birlikte, onların zaman zaman birbirlerinin alanlarına girmiş ve problemleriyle ilgilenmiş ol­dukları da ortaya çıkmaktadır. Bu arada filozof zaman-dışı, ezeli-ebe­di, ölümsüz gerçeği aramak, onunla tanrısal esinlenmeye, vahye daya­nan bir yolla ilişki kurmak ve düşüncelerini de şiir, aforizma, mitos olarak dile getirmek özelliklerini kazanmıştır
Reklam
·
Puan vermedi
Kitap, Kuzey Kutbu'na giden bir geminin kaptanı olan Robert Walton'ın, kız kardeşine yazdığı mektupta, denizde sürüklenen bir adam gördüğünü söylemesiyle başlar. Victor Frankenstein adındaki bu adam, Walton'a hikâyesini anlatmayı teklif eder. Romanın gerisi Victor Frankenstein'ın ağzından anlatılır. Victor, İsviçre'nin
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
Frankenstein Ya Da Modern PrometheusMary Shelley · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202013,9bin okunma
64 syf.
10/10 puan verdi
Okumanın Da Ötesine Geçen 'Sıra Dışı Bir Çocuk'- Doç. Dr. Cüneyt Konuralp// Kitap Yorumu Herkese merhaba! Çok Çocuk Yayınlarından çıkan sadece çocukların değil yetişkinlerin de okuyabileceği bir kitap olan Sıra Dışı Bir Çocuk kitabından bahsedeceğim. Kitap, ödevlerini yapmadıkları için okul kütüphanesindeki kitapların düzenini sağlayıp tozlarını almaları gereken Ali ve Zeynep'in başından geçiyor. Kitapları elden geçirdikleri sırada bir tanesinin içinden çıkan zarf iki gencin de dikkatini çeker. Zarfın içinden çıkan defteri okuyup okumamak arasında kalan çocuklar defterin kime ait olduğunu bulmak için okurlar. Okudukça , defterde adı geçen Sadi'nin kitaplara olan aşkını çok sevdim. Dünya Edebiyatı yazarlarından olan Jules Verne'nin konu olduğu kısımlar da oldukça ilgi çekiciydi. Defterin sahibini bulmak için farkındalık oluşturabilecek Sıra Dışı Bir Çocuk'u 8 yaş ve üzeri herkese tavsiye ederim. .
Kahvekokulukitaplar1
Kahvekokulukitaplar1
@bir_kitap_gezgini_
Hayykitap
Hayykitap
@hayykitapcokcocuk @cokcocuk @cuneytkonuralp
Okumanın da Ötesine Geçen Sıra Dışı Bir Çocuk
Okumanın da Ötesine Geçen Sıra Dışı Bir ÇocukCüneyt Konuralp · Hayy Kitap · 202418 okunma
584 syf.
·
Puan vermedi
O ve sonrası mı, zincir mi …??? Yoksa Türk olmak ve etkileri mi…???
Kitap aslında, ilk başta “ Yavuz Sultan Selim”e olan hayranlığımla başladı , ama kitap nerdeyse yarısına gelene kadar Fatih Sultan Mehmet ‘in İstanbul ‘u fethi ve onun Avrupa da, yol açtığı etkilerinden ve yansımalarından bahsediyor. Aslında, çok büyük ,bizim zannettiğimizden daha da büyük bi etki. Neden….??? İstanbul ‘un Fethi ve
Tanrı'nın Gölgesi - Yavuz Sultan Selim ve Bilinmeyen Hikayesi
Tanrı'nın Gölgesi - Yavuz Sultan Selim ve Bilinmeyen HikayesiAlan Mikhail · Epsilon Yayınları · 202215 okunma
Modern düşüncede her şeyin bilen özneye referansla temellendiği ve ontolojik kaygıların yerine epistemolojik kaygıların işbaşında olduğu düşünme biçiminde hümanistik özne merkezi bir yerde konumlanır. Bu özne düşüncesi varolan her şeyi kendi epistemik sınırları çerçevesinde değerlendirirken, bu sınırların dışında olan şeyleri akıl dışı olarak kabul etmektedir. Burada merkezi rol oynayan hümanistik düşünce kendisine her şeyi konu olarak seçerek varlığı kendi zihinsel yetilerine uygun bir formda düşünür. Klasik düşüncede ise böyle bir düşünce tarzına rastlamak kolay görünmemektedir.
Reklam
"Düşüncelerinizle, hoşlandığınız ve hoşlanmadığınız şeylerle, yargılarınızla ve yorumlarınızla daha çok özdeşleştikçe, yani izleyen bilinç olarak orada daha az mevcut oldukça, siz bunun farkında olsanız da olmasanız da, duygusal enerji birikimi daha güçlü olacaktır. Eğer duygularınızı hissedemezseniz, eğer onlarla bağlantınız kesilmişse, en sonunda onları fiziksel düzeyde bir hastalık ya da hastalık belirtisi olarak deneyimleyeceksinizdir. Geçmiş yıllarda bu konu hakkında bir hayli şey yazılmıştır, o yüzden burada bu konuya girmemiz gerekmiyor. Güçlü bir bilinç-dışı duygusal kalıp sizin dışınızda, bir olay olarak bile tezahür edebilir. Örneğin, ben, içlerinde bir hayli öfke barındıran, ancak bunun farkında olmayan ve bu öfkeyi ifade etmeyen insanların diğer öfkeli insanların -çoğunlukla, görünürde bir neden olmadan- sözlü, hatta fiziksel saldırılarına uğradıklarını gözlemlemişimdir. Onların yaptıkları güçlü öfke yayını belirli insanlar tarafından bilinçaltı olarak algılanmakta ve unların gizli öfkelerini harekete geçirmektedir."
420 syf.
·
Puan vermedi
Dünyanın en çaresiz çocuklarına en büyük hayalleri kurduran, umut denilen o doğal felaketten nefret ediyordum!” “Çünkü her ne kadar, geçen onca süre içinde hayli değişmiş olsam da, daha iyi bir insan değilim. Sadece, o günlerde her neysem, onun dahasıyım!” Her günü ilk kez yaşıyormuş gibi hissedecek kadar unutmak
Daha
DahaHakan Günday · Doğan Kitap · 202313,7bin okunma
31 Mart Yerel Seçimleri Bağlamında Marksizmin Tarihsel Doğruluğu Üzerine
Bilindiği gibi “Yüzyılın Felaketi” AKP iktidarı, devlet gücünü bütünüyle elinde tutmasına rağmen 31 Mart Yerel Seçimlerinde ağır bir yenilgi tattı. Bir ABD-İngiltere-İsrail yapımı proje partisi olan AKP, emperyalist efendileri tarafından iktidar koltuğuna oturtulduğu 3 Kasım 2002’den beri ilk kez bu kadar ölümcül, tedavisi çok zor bir yara almış
92 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Kısa, çok da fazla bir şey beklemeyeceğiniz bir kitap aslında. Çok akıcı, yazarın üslubu da oldukça iyi ve sizi sürüklüyor. Çingene Carmen ve Eşkıya Don Jose arasındaki ilişkiyi konu ediniyor diyebiliriz. Ama olay tam anlamıyla bu değil. Özgürlükçü, dediğim dedik bir kadın olan Carmen’i okuyoruz yine ona çok aşık olan Don Jose karakterinin Carmen için neler yaptığını, onun uğrunda türlü türlü suçlar işlediğini görüyoruz kitap boyunca. Carmen’i duymuştum daha önce ama kitapta olay örgüsü kısa olduğundan, ve aslında çok da sıra dışı bir şey olmadığından o kadar beğendiğim bir kitap olmadı. Ancak çingeneler ve onların tarihi hakkında biraz bilgiler öğrenmek istiyorsanız bu kitap sizin için olabilir ben özellikle o kısımları da sevdim. (Endülüs Emevi Devleti, İspanyollar sıklıkla geçiyor kitapta. ) Yazar aynı zaman da bir tarihçi olduğu için kitapta ufuk açıcı, önemli tarihsel ve kültürel bilgiler var.
Carmen
CarmenProsper Mérimée · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,896 okunma
Reklam
465 syf.
2/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Bismillah
Detaya inmeden önce genel bir puanlama yapmak istiyorum. Konu 3/5 Karakterler 2/5 Sürükleyiciliği 5/5 Gizem 4/5 Mantık 2/5 Şimdiiii başlayalım bakalım. Öncelikle spoilersız anlatacağım sonra (ki bu kısım çok zevkli olacak) spoilerlı bir şekilde içimdekileri dökeceğim.(ben spoiler dedim ama çok da vermemişim bence orayı da kesinlikle
Vârislerin Oyunu
Vârislerin OyunuAdora Yağmur · İndigo Kitap · 20231,113 okunma
52 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
Bu kitapta Paul Lafargue aylaklığı, tembelliği övmekten çok insanların yaşamaya vakit ayırması gerektiğini savunuyor. kapitalist düzenin dayattığı çalışma dürtüsüne bir eleştiri getiriyor. Fazla çalışmanın insanı yıprattığı, çocukların çalışmasının adaletsizliğini kadınların ve işçilerin insanlık dışı yaşantılarını konu alıyor. Bir solukta okunacak kitap olduğunu nitelendirmek isterim. “Asıl iş çok çalışmak değil, keyif alarak çalışmakta.” O yüzden keyifli okumalar dilerim.
Tembellik Hakkı
Tembellik HakkıPaul Lafargue · Say Yayınları · 201610,2bin okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
Bu kader de neyin nesi? :)
Eseri okuyan çoğu kişinin anlamadığını gözlemledim. Eserde zaten 20 sayfa ciceroya ait. İlk başları anlaşılması güç. Dili ağır. Ama her görüşü okuduktan sonra çeşitli açıklamaları ile birlikte konu anlamlı hale geliyor. Ve yazar da bol açıklama ile metni desteklemiş. Bir çeviri değil adeta bir makale. Aslında kitabı anlamak için önce kader
Kader Üzerine
Kader ÜzerineMarcus Tullius Cicero · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021390 okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.