Bu dünya dârü'l-hizmettir; külfet ve meşakkat ile ücret ölçülür - dârü'l-mükafat değil.
Sayfa 25
“Yüzümüzde bir tebessümle, sevemediğimiz dünyayı severek izliyorduk bir yandan.”
Asıl yalnızlık, özleyecek hiç kimsenin olmamasıdır...
Sayfa 126Kitabı okudu
Hayatın içindeki değişikliklere hazırlıklı olmamızı engelleyen sahte bir güvenliğe sığınarak dünyayı denetim altında tutacağımıza inanmak budalaca olsa da. En hazırlıksız olduğumuz zaman da bir deprem dağları yıkar; çiçek açan bir ağaca yıldırım düşer, bir av kazası namuslu bir adamın yaşamına son verir.”
Sayfa 58Kitabı okudu
Dünyaya ayak uyduramayan kişi, kendi kendini bulmaya yakın olandır. Dünyaya ayak uyduran kişi ise kendini bulamaz ama parlamentoda bir milletvekili olabilir.
Sayfa 11 - Hayykitap, 1. Baskı, İstanbul, Şubat 2021Kitabı okudu
Son Verirken
Şu hikaye yazmaya başladığım zaman bütün medeniyet dünyayı Halley'in çarpma tehlikesine karşı bir heyecan titreyip duruyordu. Bu korkunun pek yersiz olduğunu bu kötü yürekli şayialara rağmen kimsenin başı bile ağırmayacağını önsözümle temin etmiştim. Keyfiyet dediğim gibi oldu. Tehditçiler Halley'in dünyadakilere bir şey hissettirmeksizin oldukça nezaketiyle geçip gittiğini görünce, kaç zamandır bulaşık bir hastalık hükmüne giren umumi korkuyu tekrarlamak için Dünya'ya çarpmak üzere yıldızın geri döneceğini iddia etmek garabetine kadar varmaktan çekinmediler.
İnsanların yalancılıktaki cüretlerine bundan büyük misal mi olur? Harley geri dönecektir.
Fakat yetmiş beş sene sonra! Şu satırıları okuyanlar içinde 1985 senesine kadar ayakta kalacak bahtiyarlar bulunursa geçirdikleri şu tecrübeyi istinaden gelecek evlâtlarımıza kulak asmamaları lüzumunu tavsiye etsinler. Her hazanda birbiri üzerine dökülen ağaç yaprakları gibi insanlar da yekdiğerini takiben toprağa yatarak fena bulacaktır. Değişmez, umumi bir kanun. Niçin endişe etmeli?
Şu dünyada eleştirecek başka ne var?
Hayat yalan. Ölüm hakikat.
Yakacık, 26 Mayıs 1326
"Cennetin gerçeği varken,biz nereye kadar bu sahte cennetin geçici güzelliğini aldanarak yaşamaya devam edeceğiz."
Bu dünyanın trajedisi, ister ıstırap, ister neşe zamanına sıkışıp kalmış olsun, hiç kimsenin mutlu olmaması. Bu dünyanın trajedisi, herkesin yalnız olması… Geçmişteki bir yaşam bugünle, şimdiyle paylaşılamıyor çünkü. Zamana sıkışıp kalan herkes, tek başına sıkışıp kalıyor.
10 Mayıs
Gerçekten sevdiğim insanlar çok değerlidir;
Beğendiklerim ise daha az. Dünyayı görüp tanıdıkça memnuniyetsizliğim artıyor, insan karakterinin ne kadar tutarsızlıklarla dolu olduğunu; faziletli ve akıllı gibi görünenlere bile nasıl hiç güven olmadığını gün geçtikçe daha iyi anlıyorum.
Sayfa 155Kitabı okudu
Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz?
Dünya lezzetler, nimetler ve mutluluklarla dolu olsa da bu güzelliklerin hepsi bize gösterilip geri çekiliyor. İştihamız açılıyor ama doymamıza izin verilmiyor. Biz o güzelliklere gizli bir el tarafından yaklaştırılıyor ve tam doyacakken aynı el tarafından geriye çekiliyoruz.
Dünyadaki bütün nimetler bize, asıllarını hissettirmek, o asıllara ilgi uyandırmak için verilir. Doymak için, kanmak için, onlarla muradımıza bu kısıtlı ve geçici dünyada ermek için değil.
Önümüze konan menüdeki yemek isimleri bizi cezp edebilir. Ama o menünün elimizden alınma sebebi, listedeki yemeklerin asıllarının gelecek olmasıdır.
Sayfa 168 - Hayy Kitap, 11. Baskı, Ocak 2019Kitabı okudu
Dünya, yalnızlığın olduğu yorucu bir yerdi.
Sayfa 40Kitabı okudu
