"İnsan çocukken bir büyük saadet ülkesinde yaşıyor, sağa sola şuursuzca koşturup neşeyle kişniyor.Sonra büyüyor, büyüdükçe salaklaşıyor, salaklaştıkça unutuyor o mesut diyarı, bir nevi ölüyor.Çocuklukla yaşlılık arasındaki dönem araf misali kitabesi ağır mesailerle, küçük hesaplarla, keşif mutsuzluklarla yazılan bir mezar taşının gölgesinde azap gibi boktan hayatlar.Yetişkinler zombilere benziyor..."
Murat Uyurkulak'tan memleket kadar netameli, memleket kadar güzel, memleket kadar sahici öyküler: Bazuka.
Yeni bir binyılın eşiğinde, Birinci Dünya Barışı Vakfında çalışan Zamir'in görevi ne pahasına olursa olsun savaşları durdurmaktır.Baş döndüren barış senaryoları, komplolar ve mücadeleler içinde Zamir şu soruya yanıt arar:
İnsan nasıl barışır?
"Demek ki bu evrende herşey bir şarapnel.Ve genişlemekte olan, aslında bir şarapnel bulutu.Demek ki Samanyolu ve içindeki güneş ve etrafındaki dünya ve üzerindeki insan ve aklındaki herşey bir şarapnel.Düşüncesi, inancı, duygusu, icadı, hepsi.Demek ki insan insana saplanmak için var...
" Aşk ayrılıkları da içirebilir elbette. ama bu ayrılıklar ne ruhsal katılımı zedeleyebilir ne de paylaşım duygusunu. belki birliktelik şu ya da bu nedenle kesilmiştir, Ama aşk kültürü ise eğer sürekli akan bir ırmak vardır iki kişinin arasında. İşte bu sürekliliktir benim zaman dediğim ölçüt."
"Bu ' puşt , dalavereci , üçkağıtçı, yılan ruhlu , ispiyoncu ve yalancı , şerefsiz ve haysiyetsiz ' köpeğin peşinden , Mevlânâ' dan , Nietzsche' den , Âşık Veysel'den (hatta bazen bizzat Lucky' den!) deyişlerin rehberliğinde Ankara'nın bütün âlemlerini dolaştık, milletvekillerinden ev kadınlarına , taksicilerden orospulara çeşit çeşit hayata girdik ."
Aksu Bora
Aşk , dostluk , savaş ve simyanın el ele dolaştığı Butimar ' da ; bugün geçmişe , geçmiş geleceğe bağlanıyor. Aksiyonu bol , gerilim ve merak unsurlarıyla örülü bu roman , sizi içinde olduğunuz andan koparıp hayal ile gerçeğin birbirine karıştığı büyülü gerçekçi bir evrene davet ediyor.
" Kimi ruhlar evvelden aşinadır birbirine. "
ButimarKaan Murat Yanık · Ketebe Yayınları · 20223,969 okunma
Ufuktaki gemilerde, her adamın arzuları vardır. Bazıları için umutlar dalgalarla yanaşır. Diğerleri için ise , rüyalar sonsuza kadar ufukta yol alır, gözden hiç kaybolmadan seyredilir...
Bu belgesel romanda anlatılanlar hayal ürünü değildir.Elinizdeki kitap bu yönüyle tarihsel bir romandır.Yazar sizi çırılçıplak bir tarihsel gerçekliğin eşiğine götürüp bırakıyor.Bu eşikten içeri girip girmemek ise okuyucunun vicdanına kalıyor.
Düşmanı Cengiz Han 'a , " Böyle bir evlâda sahip babaya ne mutlu! " dedirten , meşhur tarihçi Nesevi ' nin tarih kayıtlarında , " Adaleti severdi . " diyerek bahsedilen , Türklerin kendi arasında "Uluğ Sultan " namıyla andıkları Moğolları ilk kez mağlup eden büyük silahşor.
CelalnameFiliz Ünalan · Vacilando Kitap · 07 okunma
Refik Durbaş ' ın (d.1944) toplu şiirlerini bir araya getiren derlemenin ilki olan bu kitapta şairin Kuş Tufanı , Hücremde Ayışığı, Çırak Aranıyor , Çaylar Şirketten adlı yapıtları yer alıyor.
" Vaat , anlatı perspektifinin sürekli değiştiği, biçimsel olarak yenilikçi bir roman. Galgut 'un alışılmadık anlatı stili , roman türünün 21. yüzyılda geldiği noktanın bir kanıtı. Uzun yıllar okurlarda yankı uyandıracağına inanıyoruz."
Lacivert taşı; öyküsü her ne kadar 20.yüzyılın ilk yıllarında başlıyor gibi görünse de aslında özelde Güneydoğu, genelde ise tüm Anadolu coğrafyasının melalini potasında eriten bir kitap...
İpekyolu ticaretinin son temsilcilerinden, Güneydoğulu çerçi bir ailenin hikayesi bu.Koca bir imparatorluktan arta kalan bir avuç toprakta, Arap ya da Ermeni, Türk ya da Kürt olmayı önemsemeden insan olmayı, insan kalmayı başarabilmiş bir azınlığın hikayesi.Bir zamanların bilimle, sanatla ama illa ki incelikle yoğrulmuş topraklarının nasıl çoraklaştığının hikayesi.Kardeşlik coğrafyasındaki düşmanlığın hikayesi.
Yüz yıl önce kaybettiğimiz günden beri döne döne arayıp da bir türlü bulamadığımız"Lacivert Taşı "nın hikayesi...
Yollara baktım; gece fenerlerinde aradım, akıp giden sularda, uçuşan yapraklarda aradım.Saadet ve acı her yerdeydi, hem iç içe...
Dalgalı damarlı taş gibi.Mavisi, firuzesi, grisi, 'laciverdi iç içe...
Can çekişen bir kertenkelede, ağlara takılmış bir kelebekte...
Sordum çağırdım.Şunu anladım ki, oğlum Tutku'nun dediği gibi,
" Her şey ve evren bir bütündür!"
Kolombiyalı Tomás Gonzáles , melankolinin acıdan farklı yanını gösterirken tumturaksız olmayı, ötenaziyi eli titremeden betimlemeyi , zamanın işkencesine maruz kalan bir kahramanın dokunaklı hikâyesini hayatı kutsayarak anlatmayı büyük bir ustalıkla başarıyor.
Zor IşıkTomas Gonzales · Everest Yayınları · 201450 okunma
Salya ve kan ve ter kuşatmasında günler ...
Arka sokaklar , ışık girmez evler , batakhaneler...
Hep kaybedenler , son gülenler , şahane gülenler...
Murat Uyurkulak ' tan bir cinayet romanı : Merhume.
MerhumeMurat Uyurkulak · April Yayıncılık · 2017544 okunma