Tembel hayattan, aylak, boş zihnin kendini yiyip bitirdiği, bayağı, gülünç endişelerin avına dönüştüğü bu sefil durumdan sadece nefret etmekle kalmamalı, işsiz güçsüzlerin hayatına gıpta etmekten, bunu muhabbet konusu yapmaktan da kaçınmalıyız. Bizi tembelliğe yönelten arkadaşlardan, bizi tembelliğe sürükleyen zevklerden nefret etmeliyiz. Özetle, sadece hastalıktan değil, rahatsızlığa yol açan kavundan da nefret etmeliyiz.