“Fakat bir kadın hem zeki hem de kıskanç olursa, iki kadın haline gelir ve bu bir felakettir işte.”
Dostoyevski
O aldatılmaya dayanamiyordu, bak dikkat edin bağışlayamıyor değil dayanamıyordu.Gerçek kiskanç bambaşkadır, onun nelere katlanip, neleri hazmedebiliceğini neleri bagişlaya biliceyini anlamak oldukca zordur.Herkesten çabuk bağişlayan kiskançlar herkesten iyi bilir bunu, bir kiskanc kanitlanmiş bir aldatmayi bağişlaya bilir, elinden gelir. Yeterki, bu aldatmanın son defa olduğuna, rakibinin hemen o anda dünyanin öbür ucuna gidiceğine , ya da kendisinin sevgilisini korkunç rakibinin ulaşamadığı bir yere kaçira biliceğine inansın.Şupesiz barisma 1 saatden fazla surmez, cunki rakibi yok olsa bile sevgilisini kiskanacak başka birisini bulur.Oysaki sürekli konturolle hangi aşk yürütülebilir...
"Saçmalama, insan sevdiği birini neden öldürsün?"
"Kıskançlıktan..."
Sayfa 224Kitabı okudu
Kıskanç, bilinçsizce över beni.
Sayfa 57Kitabı okudu
Kıskançlık o kadar korkunç bir şey ki... Kıskançlık insanı körleştiriyor.
Sayfa 159Kitabı okudu
Kıskançlık, insanı alçaltan ve küçülten bir duygudur.
Lev Tolstoy
"Kıskançlık her köşede pusuya yatmış."
Sayfa 362
— Anlıyor musun, kıskanıyorum. Bir deli gibi, bir çılgın gibi kıskanıyorum. Bu gözleri, beni deli eden, çıldırtan bu güzel gözleri, bu siyah gözleri kıskanıyorum. Onlarda bir başka hissin, bir başka hayalin gölgelerini görmek istemem. Onlarda yalnız ben yaşamak, yalnız ben ölmek isterim.
Sayfa 64Kitabı okudu
“Kıskançlık insanı gülünç duruma düşürür, kıskançlık bir kusurdur!..”
~başkasının karısı ve yatağın altındaki koca
(sıradışı bir olay)
Sayfa 101Kitabı okudu
