Yazdım bu kitabı öğüt ve nasihatlerle
Okursa tatlanır dil, bal yemiş gibi olur
Kim bu sözü başkalarının sözüyle karşılaştırırsa
Sahteyle gerçeği karşılaştırmış olur
Edib Ahmed adım, edep ve öğüttür sözüm
Sözüm burada kalır, gider bu özüm
Gelir güz, geçer yaz, biter bu ömür
Tüketir ömrünü bu yazım güzüm
Onun için çıkardım bu Türkçe kitabı
İster yeterli bul ey dost, istersen ekle
Değerli ve seçkin sözlerle yazdım
Ben gidersem adım kalsın diye
Onun için bu yararlı ve süzülmüş bir kitaptır
Sözleri seçerek getirdim, bilinenleri bıraktım
Süzülmüş, nadir sözler az bulunur, hezl* çoktur
Sırmalı atlas az bulunur, ucuzu bezdir
Ey benden sonra gelen, bunu
Okursan, duada unutma beni
Sana hediye kıldım bu seçkin sözleri
Bana hediye kılsın, dua etsin diye seni
Edip Ahmed Yüknekî (Rahmetullahi Aleyh)
*Latife, şaka, latifeli manzum eser.
Ve kalemle yazdığımı düşündüğüm bu sürecin hikayesini
parmaklarımın arasında tuttuğum kor bir çubukla bitirdim o gece.
Aniden, çabucak.
Kor ile uzun yazılamıyordu teyze, bunu anladım.