Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"...Bu arada çevrende insan kalabalığının canlı girdabının nasıl kükreyip dönendiğini duyarsın, duyarsın, görürsün nasıl yaşıyor insanlar – gerçeklikte yaşıyorlar, görürsün, yaşam onlar için ödünç alınmış değil, yaşamları uyku gibi, hayal gibi uçup gitmiyor, yaşamları sonsuza dek yenileniyor, sonsuzca gençler ve bir saatleri diğerine benzemiyor; o zaman nasıl da neşesiz ve sıradanlık ölçüsünde tekdüze oluyor korkak fantezi, gölgenin, fikrin kölesi oluyor, beklenmedik biçimde güneşi örten ve böylece güneşine çok değer veren, gerçek bir Petersburg'lunun kalbini sıkıntıya boğan ilk bulutun kölesi oluyor – o sıkıntıyla da nasıl bir fantezi doğuyor artık! Hissedersin sonunda yorulduğunu, sonsuz çabada yorulduğunu bu yorulmaz fantezinin, çünkü sonuçta olgunlaşırsın, önceki ideallerini geride bırakırsın: Küle kalıntıya dönüşürler; eğer başka bir hayat yoksa, onu bu kalıntılardan inşa etmek gerekecektir. Bu arada ruh hep başka bir şey diler ve ister! Ve hayalperest boş yere, külleri karıştırır gibi eski hayallerini karıştırır, o küllerde bir kıvılcım olsun bulmaya çabalar; onu üflemek, soğuyan kalbini canlanan ateşle ısıtmak ve ondan daha önceden tatlı tatlı gelmiş, ruhu huzursuz etmiş, kanı kaynatmış, gözlerinden yaşlar akıtmış ve kendisini görkemli biçimde kandırmış olan şeyi tekrar diriltmek için! Biliyor musunuz, Nastenka, nereye vardım? Biliyor musunuz artık kendi duygularımın yıldönümünü kutlamaya, daha önce hoş gelmiş, aslında hiç olmamamış bir şeyin yıldönümünü kutlamaya kadar varırdım – çünkü bu yıldönümü bütün o boş, amaçsız hayaller için kutlanıyor..."
“Hayat bana en korkak adamların iddia ile cesaretten bahsedenlerin olduğunu öğretti.”
Sayfa 24 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"Ey zavallı milletin dinle! Şu anda, hepimiz burada seni kurtarmak için toplanmış bulunuyoruz. Çünkü ey milletim, senin hakkında, az gelişmiştir, geri kalmıştır gibi söylentiler dolaşıyor. Ey sevgili milletim! Neden böyle yapıyorsun! Neden az gelişiyorsun? Niçin bizden geri kalıyorsun? Bizler bu kadar gelişirken geri kaldığın için hiç utanmıyor musun? Hiç düşünmüyor musun ki, sen neden geri kalıyorsun diye durmadan düşünmek yüzünden, biz de istediğimiz kadar ilerleyemiyoruz. Bu milletin hali ne olacak diye hayatı kendimize zehir ediyoruz. Fakir fukaranın hayatını anlatan zengin yaşarlarımıza gece kulüplerinde içtikleri viskileri zehir oluyor. Zengin takımının hayatını gözlerimizin önüne sermeye çalışan meteliksiz yazarlarımız da aslında şu fakir milleti düşündükleri için, küçük meyhanelerde ağız tadıyla içemiyorlar. Ey şu fukara milletim! Aslında seni anlatmıyoruz. Sefil ruhlarımızın korkak karanlığını anlatıyoruz. İşte onun için sana yanaşamıyoruz. Senin yanında bir sığıntı gibi yaşıyoruz. Hiç utanmıyor muyuz? Hiç utanmıyoruz."
Deneyimli kadınlar ona budala, bakireler de korkak gözüyle bakıyor olmalıydılar; çaresiz, olgunlaşmamış, hayalperest biriydi o hala.
İsyan ediyorum; geriye dönmeme izin verilmesini istiyorum. Gerçek hürriyeti tanımadığım için cezadan korkuyorum. Bütün hayatımca cezalıydım: durmadan bir kafesin içinde dolaştım. Gittiğim her yere, üstü kapalı, demir parmaklıklı bu kafese taşıdım. Bütün dünyayı parmaklıkların arasından seyrettim. Sizinle aramızda bulunan bu demir parmaklıkların varlığını her an duydum. Sizleri istediğiniz biçimde, ön yargılardan uzak bir biçimde değerlendiremeyişimde bu parmaklıkların payı büyüktür. Bu parmaklıklar yüzünden, dar görüşlü ve korkak bir hayvan gibi yaşadım. Hayvan diyorsun: altın yeleli bir aslan demek istemiyorsun herhalde. Hayır aslan demek istemiyorum. Ben yerimi bilirim.
Sayfa 693Kitabı okudu
Hayat bana en korkak adamların iddia ile cesaretten bahsedenler olduğunu öğretti.
Reklam
İnsanları en korkak, en mazbut itiyat esaretlerine, ocaklara, köşelere bağlayan kadın gözleri bazan ta ce­henneme götürüyor.
512 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Sevgili okur arkadaşlarım; aslında Jane Austenı çok severim. Ama bu kitaba pek adapte olamadım. Neyse önce konusundan biraz bahsedeyim. Kitabımız üç kız kardeşin hikayesi ile başlıyor. Bu kardeşlerden ikisi iyi bir evlilik yaparken en küçükleri kötü bir evlilik yapıyor. Ve böyle olmasına karşın oldukça fazla çocuğu da var. Ve iki kız kardeşin
Mansfield Park
Mansfield ParkJane Austen · Can Yayınları · 20171,931 okunma
Faust: Farkında mısın, nasıl daralan dairelerle, Giderek bizi avladığını? Ve yanlış görmüyorsam, peşinde, Bir tür alev izi bırakıyor. Wagner: Benim gördüğüm yalnızca, Siyah bir fino köpeği; Herhalde gördüğünüz, Gözlerinizin yanılsaması. Faust: Bana öyle geliyor ki, Sessiz ve büyülü bir çember çiziyor, Adımlarımızı bağlamak için. Wagner: Çevremizde zıplıyıp duruyor, Kaygılı ve korkak, Herhalde sahibi yerine, İki yabancı bulduğu için. Faust: Çember daralıyor, iyice yaklaştı!
Sayfa 17 - Öteki Yayınları Şehir Kapısının Önünde
Gerçek korkak mutluluktan bile korkar. Pamuk yün bile yaralar onu.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.