Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
264 syf.
10/10 puan verdi
Jerzy Kosinski'nin Nazi zulmünü küçük bir çocuğun gözünden anlattığı, insanın içini acıtan ve insanlığı sorgulatan romanı. İkinci dünya savaşının sadece savaşın olduğu yerlerde değil, savaşa katılmayan ülkelerde de büyük yıkıma neden olması Nazi Almanyasının canavarlığını, caniliğini gözler önüne sermeye yeter aslında. Annesinden, babasından,
#cevizyorumluyor #kimsesağçıkmayacak #noonegetsoutalive #adamnevill
Goodreadsde 3.69 puan almış olan kitabı uzun zamandır bekletiyordum. Ama iyi ki bazı kitapları çıkar çıkmaz almışım şu an aşırı pahalı bu kitaplar. Demekki oluyacağımız kitap olsa da enflasyonlu bir ülkede fırsat varken alışveriş yapmak depolamak lazım.
Stephanie çok parası
kısa bir özet
1. RÜYA SORUNLARIYLA İLGİLİ BİLİMSEL KAYNAKLAR 1900'E KADAR)
Geçmis araştırmacılar rüya ile uyku meselesini birlikte ele aldılar. Biz uyku doğal bir fizyolojik durum olmasından dolayı doğrudan rüya ile konuya başlayacağız.
A. Rüyanın Uyanık Yaşamla İlişkisi
Kimi görüşe göre rüyalar
Koku: bir katilin hikayesi
Kitabın ilk sayfalarında dişinizi sıkarsanız sonrası oldukça akıcı ilerliyor. Eser öncelikle farklı bir konuyu ele alması sıradışı bir olay aktarması bakımından etkileyici. Olay şöyle:
Grenouil, kokusu olmayan ama dünyadaki her şeyi koku duyusuyla algılayan bir kahraman. Görmekten duymaktan kat kat gelişmiş bir koku duyusu ile nesneleri bile kokularından ayırt ediyor.
Kendi kokusu olmadığını fark ettiğinde kendisine bir insan kokusu yapma fikriyle hedefler belirliyor. Ve asıl hedefi dünyanın en güzel kokusunu yapmak oluyor.
Olağanüstü yeteneğiyle en güzel kokulu varlıkları bulup onlardan bir koku yapmak için yöntemler arıyor.
Hiç sevilmemiş, çirkin, değersiz bir adamın sevilmek ve değer görmek için bir koku edinme arayışına girmesini; kokuları sözcüklerle ifade ederek güçlü anlatımıyla birleştiren yazar lezzetli bir okuma sunuyor bizlere.
Anlatımı ve psikolojik tahlili oldukça güçlü buldum.
Gelelim Grenouil'un bu kokuları elde etmek için bir katil oluşuna. Bir duygu hissetmeden işlediği cinayetler yüzünden halkı korku sarıyor. Ama katil görünmez bir varlık gibi ustaca işine devam ediyor çünkü o kokusu olmayan silik bir adam.
Kahramanı cinayet işlerken sadece işine odaklı görüyoruz. Bu da yazarın başka bir başarısı. Okurken ölenlere üzülüyorsunuz ancak ilginç bir merakla tüm cinayetleri işleyebilecek mi heyecanını yaşıyorsunuz.
Henüz okumadıysanız listenize almanız gereken bir eser.
Semaver Mini İnceleme ve Kitap Sözlüğü
Sait Faik Abasıyanık, ilk gençliğimden beri yaşam tarzına imrendiğim insanlardan biri. ben de İstanbul yakınlarında bir adada yaşayıp; ve insanların toplumda var olma çabasını izlemek isterdim. abartı olmadan, eşyalara anlamlar yüklemeden, bir üst model telefon istemeden, daha küçük beden kıyafetlere girme çabası olmadan, sosyal medya olmadan
18.yüzyılda Fransa'da geçiyor hikayemiz. Kahramanımız Jean-Baptiste Grenouille doğduğunda annesiz kalmış ve çeşitli kimseler tarafından bakılıp büyütülmüştür. Daha bebekken herkesten farklı olduğu anlaşılıp kimsenin bakmak istemeyeceği ve herkesi tedirgin hissettiren kendinden uzaklaştıran bir çocuktur. Grenouille diğer insanlardan farklı olarak kokulara aşırı duyarlı biridir. Ama bunun yanında kendisinin bir kokusu yoktur. "O, dünyanın en pis kokan yerinde kokusuz olarak doğmuş olan, sevgisiz büyümüş, sıcak bir insan ruhu olmadan sırf inatçılığından ve iğrentisinin verdiği güçle yaşayan, ufak, kamburu çıkmış, topallayan, çirkin, herkesin sırt çevirdiği Jean-Baptiste Grenouille."
Grenouille onların içinde olabilmek için o dışlanmışlığından kurtulmak artık birileri tarafından fark edilmek, insanların içinde kendi insan kokusunu yayarak var olmak için kokular üretmeye başlar. Hatta bu amaç uğruna cinayetler işler. Kitabı okurken korku, gerilim veya öfke hissetmedim. Daha çok Grenouille'ın bunları yapmadaki amacını merak ettim ve onunanlamaya çalıştım. Bu bir cinayet kitabı değil, kendini bulma ve var olma çabası.
Kitapta görme, duyma gibi duyularımız yerine koku duyusu üzerinde durulmasına rağmen anlatım çok etkiliydi. Görülen, duyulan bir şeyin anlatımı, benzetmesi her zaman daha kolaydır ancak koku duyusunu yazar öyle güzel kullanmış ki anlatılan güzel ve kötü kokuları sanki kokladım ve okurken o an ona göre tepki verdim. "Kokuların öyle bir inandırıcılığı vardır ki, sözden, gözle görmekten, duygudan, iradeden daha güçlüdür." diyor yazar ve anlatımıyla bunu kanıtlıyor.
Adı bilinmeyen bir ülkede, adı bilinmeyen bir adam kör oluyor. Sonra o adam herkese bulaştırırıyor hatta bütün ülke kör oluyor ve sistem çöküyor felan filan.
Ee bu kadar mı?
Eğer bu kitabın yazarı, demokratik söylemleri nedeniyle ülkesini terk etmiş hatta afaroz edilmiş Saramago ise, Tabiki Hayır!!
* İster sistem eleştiri deyin, ister
Adı Bilinmeyen bir ülkede, adı bilinmeyen bir adam kör oluyor. Sonra o adam herkese bulaştırıyor hatta bütün ülke kör oluyor ve sistem çöküyor filan falan...
Eee bu kadar mı? ;)
Eğer bu kitabın yazarı, demokratik söylemleri sebebiyle ülkesini terketmiş hatta aforoz edilmiş Saramago ise, TABİİ Kİ HAYIR!
İster Sistem eleştirisi deyin, ister
Kurtlarla Koşan Kadınlar
Vahşi kadın arketipine dair mit ve öyküler
Clarissa P. Estes
Vahşi sözcüğü burada denetimden yoksun ve küçümseyici olarak değil, doğal bir hayat anlamında kullanılmıştır. İçgüdüsel yaşam, doğal ruh, temel doğa...
İçgüdüsel ruhumuzla iletişimimiz koparsa harap bir durumda yaşarız, dişil imge ve güçler tam olarak gelişemez.
Baylar ve bayanlar, sizlere birazdan gerçeği sunacağım. Tüm çıplaklığıyla kendi gerçekliğimi ortaya koyacağım. Yazacaklarım ne romanla ilgili ne de romanın dışındadır. Ne incelemenin hakkını verecektir ne de incelemeden bağımsız olacaktır. Ne okunmayacak kadar değersizdır ne de okuyunca aydınlanacak kadar değer doludur. Uzun lafın kısası, her şeyi
