Yıllarca herkes tarafından çok okunduğu için uzak durduğum fakat bir gün elime aldığım ve bitirene kadar bırakamadığım, satırlarının çoğunu çizdiğim bir romandı... hepimizin içinde hayata ve insanlara küskün bir Raif yatıyor.
Seni elde edecek olan tek şey, içinde bulunan temizlik, arılık duygusudur, yaşama karşı duyduğun özlemdir sana gerçekten egemen olabilecek tek şey. Bunu adım gibi biliyorum Küçük Adam. Senin de küçücük bir kuşkun olmasın.
Küçüklüğünden ve değersizlik duygusundan arındığında, düşünmeye başlayacaksın. Sözünü, ettiğim bu düşünme, başlangıçta çok acıklı olacak, yanlışlarla dolu, amaçsız bir düşünme olacak; ama ciddi ciddi düşünmeye başlayacaksın.
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
KAHRAMAN ORDUMUZA
👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL)
İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
ÇOCUĞUNUZU İYİ BİR MÜSLÜMAN OLARAK YETİŞTİRMENİN BİR YOLUNU BULUN.
"Bir 50 liranız var mı acaba ?
Varsa lütfen çıkarıp arka yüzüne bakar mısınız.
Orada bir hanımefendinin fotoğrafını göreceksiniz.
Para üzerine fotoğrafı basılan ilk Türk kadını.
Kendisi ilklere pek yabancı değil aslında.
İlk Türk kadın roman yazarı,
ilk Türk kadın
Nasıl anlatsam nereden başlasam bilemiyorum. Buket Uzuner mutlaka tanışılması gereken şahane bir kaleme sahip. Kumral Ada Mavi Tuna'yı yıllardır neden beklettim ???
Aslında benim için kitapların hep bir zamanı olduğunu düşünürüm o vakit gelmeden okuyamam. Bu sene çok doğru bir zamanlama oldu. On yıl önce aynı lezzet aynı tat olur muydu ??? Sanmıyorum...
Aşk..Tutku..Sadakat.. Ustaca örülmüş olaylar örgüsü ve her biri için ayrı üzülüp sevindiğimiz karakterler ile bezenmiş hikâye. Herkesin kendinden bir parça bulacağı hatta mutlaka kendini gördüğü bir karaktere rastlayacağı muazzam bir kitap..
Vee Tunaaaa...Erkek olmak için maço, duygusuz, ruhsuz olmak gerektiğini düşünenlerin tam tersi bir erkek profili Tuna. Öldürmeyi, savaşmayı, kadın üzerinde baskı ve hakimiyeti sevmeyen, sağduyulu,düşünceli, merhametli, sadık nahif Tuna...
Kendi iç savaşını yaşadığı anlar ülkede çıkan iç savaş ile paralel anlatıldı bize. Yanılsama ve gerçeklik o kadar iç içe geçti ki çoğu zaman gerçek olan ne ?? Rüya olan ne ?? anlamakta güçlük çektim ama sonunda netleştirebilmeyi başardım.
Bu hikâyede benim kahramanım Tuna...
" Bir çocuk gördüm uzaklarda
Gözleri kederli hatta korkulu.
Her şeye rağmen bir an gülümsedi çocuk,
Sıcak, sade ama biraz kuşkulu....
** ***
Ben böyle yürek görmedim, böyle sevgi
Şimdi çocuk büyümekte günbegün
Bütün hüzünleri okşadı birer birer
Gizli bir ümide sarılarak, biraz küskün."
youtu.be/eoOZj7CYmL0
Yazarı gitmiş olduğum Antalya Psikoloji Zirvesinde tanıdım. Hayat enerjisi beni büyülemişti hal böyle olunca hemen kitabınıda aldım. Kitabı okumak bugüne kısmet oldu keşke daha öncesinde okusaydım dedim kitabı elime alır almaz.
Kitaba gelecek olursak öncelikle kitap akıcı okunması çok rahat bir kitap sizi psikolojik terimlere boğmuyor.
Günlük hayatımızdaki sıkıntılarımız olsun,iyi kötü tecrübelerimiz olsun yazar kendi yaşamış olduğu olayların üzerinden bakış açımızı değiştirmek, farkındalığımızı arttırmak istiyor.
"Herkes seni sevmek zorunda değil. Ya da seni seviyormuş gibi yapan herkes aslında seni sevmiyor olabilir. İnsanlar çok güzel rol yapıyor olabilir senin de bazen onların rol yapmalarına izin vermen gerekiyor olabilir."
Okuduktan sonra direkt rafa kaldırabileceğiniz bir kitap değil ara ara elinize alıp mutlaka bakmanız gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Mutlaka okumanız gereken bir kitap şimdiden keyifli okumalar diliyorum.
100. incelemem en sevdiğim kitap için ve bu tabii ki tesadüf değil...
100. incelemeyi herhangi bir kitaba yazmak istemedim. Bana kitap okumayı sevdiren, hayatımı, mesleğimi belirleyen o kitap için yazmak istedim. Bir süredir kitap okumakta zorlanıyordum,
Çalıkuşu yine bana okumayı sevdirsin istedim; öyle de oldu, sayfalar aktı gitti sanki...
Bir