Oğuz Atay'a AİT DEĞİLDİR...
#Biliyor musun Olric
Neyi efendimiz?
Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı.
Neden efendimiz?
Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim?
Sitede bir dünya popüler kitap var; okusanız da, okumasanız da artık belli başlı diyalogları ezbere biliyorsunuzdur diye tahmin ediyorum.
''Seni seviyorum. Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum.''
"Çocuklar boyama kitabı değildir, onları en sevdiğin renge boyayamazsın."
"Küçük Prens yine konuşmaya
Arkadaşlar, sitede en çok paylaşılan sahte alıntıları https://1000kitap.com/SahteAlintilar ile bu iletide topladık. Sitedeki bilgi kirliliğini temizlemek için bu alıntılara rastlarsanız lütfen şikayet ediniz. Ve lütfen okumadığınız, kitaplarda kendi gözlerinizle görmediğiniz alıntıları eklemeyiniz. Bu sözlerin mal edildiği kişilere ve sözlerin
⭕ Oğuz Atay adına Sahte Alıntılar derlemesi❗
Not: Alıntıları toplayan ben değilim, alıntıları derleyen kişiler, bizzat araştırma sonucu derlemiştir. Ben sadece teyit amaçlı, bir faydası dokunur umuduyla paylaşıyorum.
Ulaşmayı kolaylaştırmak açısından bio'ma da sabitleyeceğim...
____________________________________
Biliyor musun
İnternette Oğuz Atay imzasıyla yaygın şekilde paylaşılan; ancak, Tutunamayanlar’da geçmeyen Olric’li asılsız sözlerden tespit edebildiklerimiz şu şekilde:
(ÖZLEM GÜNER)
#
Olric, insan nedir biliyor musun? Ağaçları kesip kâğıt yapan,sonra o kâğıda “ağaçları koruyun” yazandır.
#
Çokça duymuş olmama rağmen bu zamana kadar hiç Maksim Gorki okumamıştım. Dolayısıyla hayatını da hiç merak etmedim. Peki ama Maksim Gorki'nin bu otobiyografik eserini neden okudun o zaman diye sorarsanız, sebebim tamamen şudur:
Gorki'nin Çocukluğum isimli bu kitabını, değerli arkadaşım (Yoksa "gönül dostu" mu demeliydim? Bu aralar çok
Çok sevdiği çocuk fikrinden,aşık olduğu eşi Kerem uğruna vazgeçmiş olan kahramanımız Meyra... Ne zaman ki hayatının aşkı kendisinden vazgeçiyor, o zaman soluğu yaşam koçu Sevinç Sıkar'ın kapısında alıyor.Ve Meyra üzerinden birbirinden farklı 6 güçlü kadının gerçek yaşam öykülerini okuyoruz kitapta (güzelliğin arkasına acılarını sığdırmış Ayça, yıllarca kocasına karşı her görevini layığıyla yerini getirmiş 2 çocuk annesi Nermin, paraya ulaşan yolda özgürlüğünü feda eden Büşra, 12 yıl önceki aşkının ardından günden güne sona yaklaşan Firuze ve kendisinden 15 yaş küçük sevgilisinin her haline bile bile lades diyen Dide).
Yan koltuktaki kadından öteye geçemediğim şu günlerde 'Karşı Penceredeki Kadın'ı okumak ne yalan söyleyeyim pek ironik oldu :)) Lakin hemen ekleyeyim ki kişisel gelişim kitaplarından pek hazzetmeyen ben, bu roman tadında harmanlanmış, gerçek öyküleri okumak pek hoşuma gitti. Kitapta bahsi geçen Kırmızılı Kadın filmini küçük yaşlarda izlediğimi hatırlıyorum.Ana fikrinden ziyade aklımda,o kırmızı güzel elbise ile adamın sarı lüle saçlarla çevrili komik yüz ifadesi kalmış. Demek ki tekrar izlemek şart oldu. Bir de kitabın son bölümünde öyle bir an vardı ki, kitap elimde dondum kaldım! Son cümleden belki ki bu bir son olmayacak.
🍂Vedalar zordur
Hele gidenin geri dönmeyeceğinden eminsek... Hele bi de hoşçakal diyemediysek...Aklımız kabul etse de kalbimiz direnir anlamaya..Vedaya hazır olmak diye bir şey var mı gerçekten?.
İnsan bile bile lades derken
susturabilir mi yüreğini?..."🍂