"Parti'nin erişmeye çalıştığı ülkü, muazzam, dehşetengiz ve heybetli bir şeydi: ürkünç makineler ve korku salan silahlardan oluşan bir çelik ve beton dünyası; uygun adım yürüyen, hepsi aynı şeyleri düşünen ve aynı sloganları atan, durmadan çalışan, savaşan, zafer kazanan, zulmeden bir savaşçılar ve bağnazlar ulusu; hepsinin yüzü birbirine benzeyen üç yüz milyon insan. Gerçeğe gelince; gerçek, karnı karnına geçmiş insanların su alan ayakkabılarıyla dolanıp durdukları, lahana ve hela kokusundan geçilmeyen, derme çatma on dokuzuncu yüzyıl evlerinde oturdukları köhnemiş kasvetli kentlerdi."
Sayfa 99 - Can YayınlarıKitabı okudu
Öğle yemeğine ekşi lahana çorbasiyle kaşa (**) gelirdi. Akşam da öğleden kalan kaşa yenirdi. ------------------------------------------------------------------------------------------- (**) Rusların darı ve karabuğdayla yaptıkları bir çeşit pilâv.
Sayfa 21 - Yankı Yayınları - 1966
Reklam
Kainat lahana gibi, yaprak yaprak, kat kat
Sayfa 215 - Dergah Yayınları
Dill ile tanışma
Ben neredeyse altı yaşıma, Jem de yaklaşık on yaşına geldiğinde, yazları özgürlük alanımızın sınırları (Calpurnia’nın sesinin duyulma mesafesine göre) çizilmişti: Kuzey yönünde iki ev ötedeki Bayan Henry Lafayette Dubose’un, güney yönündeyse Radleyler’in evine dayanıyordu. Bu sınırları aşma dürtüsüne asla kapılmazdık. Radleyler’in evinde
*Sel YayıncılıkKitabı okuyacak
Chengdu'da yetişkinler için aylık tayın 9 kilo pirince, 50 gram yağa ve bulunabildiği takdirde, 50 gram ete indirilmişti. Bunların dışında hiçbir şey, hatta lahana bile bulunamıyordu. İnsanların çoğunda kötü beslenme nedeniyle deri altında su birikimi demek olan ödemler başlamıştı. Buna tutulan hasta sararır ve şişerdi. Bunun en popüler tedavisi protein bakımından zengin olduğu söylenen chlorella yemekti. Chlorella insan idrarıyla beslendiğinden insanlar tuvalet yerine tükürük hokkaları na işemeye başlamışlardı. Ondan sonra bunların içine chlorella tohumları atıyorlar ve iki gün sonra yeşil balığa benzer bir şey oluşuyor, bunlar idrardan alınıp yıkanıyor ve pirinçle pişiriliyordu. İğrenç şeylerdi ama şişmeyi de önlüyorlardı.
"Parti'nin erişmeye çalıştığı ülkü, muazzam, dehşetengiz ve heybetli bir şeydi. Ürkünç makineler ve korku salan silahlardan oluşan bir çelik ve beton dünyası; uygun adım yürüyen, hepsi aynı şeyleri düşünen ve sloganları atan, durmadan çalışan, savaşan, zafer kazanan, zulmeden bir savaşçılar ve bağnazlar ulusu; hepsinin yüzü birbirine benzeyen üç yüz milyon insan. Gerçeğe gelince; gerçek, karnı karnına geçmiş insanların su alan ayakkabılarıyla dolanıp durdukları, lahana ve hela kokusundan geçilmeyen, derme çatma on dokuzuncu yüzyıl evlerinde oturdukları köhnemiş, kasvetli kentlerdi."
Can Yayınları
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.