Bir harp malulü olan Andreas Pum, savaşta bir ayağını kaybetmesi sonucu kendisine madalya ve geçimini sağlayabilmesi maksadıyla sokaklarda laterna çalması için de izin belgesi verilmiştir.
Andreas kendisine ayrıcalık tanındığını, diğer şikayet eden insanların kafir olduğunu, ülkesine düşman insanlar olduklarını düşünüyor, dinine ve ülkesine bağlı olarak itaat etmesi, hiçbir şeyi sorgulamaması, kısacası ayağını kaybetmesine rağmen kabullenmiş bir şekilde yaşıyordu.
Ancak başkalarının şikayet ettiği durum kendisine denk geldiğinde artık uykusundan uyanacaktı, adaletin olmadığı ve sorgulama zamanının geldiğini anlayacaktı.
Bu ilgi çekici hikaye her yönüyle bir şaheserdir, benim gözümde. Bir insanın uyanış ve başkaldırı hikayesidir.