merve
@leylayibeklerken
öğrenici
ankara
4 Ağustos
231 okur puanı
Mayıs 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Okur Takip Önerileri
Anayurt Oteli; müdürü olduğu otele gecikmiş Ankara treniyle gelen kadından sonra hayatı bütünüyle değişen Zebercet'in hikayesini anlatıyor.
Kitabı yorumlayabilmek için öncelikle karakterini iyi tanımak gerekiyor. Zebercet; toplumda kendine bir yer bulamamış, korkunç bir yalnızlığın içine hapsolmuş ve bunu yoğun cinsel açlığıyla dışavuran umutsuz, karamsar bir adam. Kitap boyunca olayın akışını takip etmekten ziyade onun karanlık düşünceleri arasında oradan oraya koştururken buluyorsunuz kendinizi. Dolayısıyla sayfaları kasvet kokan bir kitap bu.
Anayurt Oteli konusu yönüyle ilgimi çekse de anlatım biçimi açısından oldukça yorucuydu benim için. Bilinç akışı tekniğinin çok yoğun kullanılması, cümlelerin yarım bırakılıp paragraflar sonra devam ettirilmesi, noktalama işareti konulmadan sayfalarca yazılması vs. derken asıl anlatılmak isteneni takip etmekte çok zorlandım. Buna rağmen çağdaş edebiyatımızın klasik karakterlerinden olan Zebercet'i tanımak mutlu etti beni.
Yazarın okuduğum ilk kitabı olan 
Aylak Adam kadar içine çekmedi beni Anayurt Oteli. Ancak tüm o umutsuzluğun içinde kendimden bir şeyler bulabildim. Okurken Zebercetle birlikte hiçliğe sürüklendiğimi hissettim.
Herkese hitap edecek bir kitap olmasa da şans verilmeye değer olduğunu düşünüyorum. Keyifli okumalar dilerim.
Puslu Kıtalar Atlası, daha ilk sayfalarından itibaren beni içine çekmeyi başaran adeta tek solukta bitirdiğim enfes bir romandı. Bütün beklentilerimi karşılamakla kalmadı, aynı zamanda en sevdiğim eserler arasında yerini aldı.
Konusuna kabaca değinmek gerekirse; Uzun İhsan Efendi adındaki zât, 
René Descartes'ın "Düşünüyorum, öyleyse varım." derken yanıldığına inanır ve şunu söyler: Düşünüyorum, öyleyse düşlediklerim vardır. Bu düşünceye kendini o kadar kaptırır ki bir süre sonra bütün dünyayı kendisinin zihninde yarattığına ve isterse her şeyi değiştirebileceğine inanmaya başlar.
Kitaptaki olayların merkezinde bu görüş yattığı için hâliyle yaşananlar düşlerle harmanlanarak bize sunuluyor. Bu da kitabın ilginç dokusuna katkıda bulunuyor. Okuyucuda merak uyandırıyor, insanın okudukça okuyası geliyor.
Bu kitap, sizi elinizden tutup Konstantiniyye'nin dolambaçlı sokaklarından geçirerek fantastik bir maceraya sürükleyecek; bu yolculuk esnasında tarihsel öğelere rastlayacak ve yoğun bir felsefe tadı alacaksınız. Bittiğinde ise tadı damağınızda kalacak.
Keyifli okumalar.
