Es-Selam Dostlar...
Cemil Meriç ile Ali Fuat Başgil’in tavsiye yazılarını okumam ile kitaplığıma kazandırdığım disiplinli çalışma,irade eğitimi ve ahlak üzere yazılmış bir eser…
Yazarımız Julet Payot karakter eğiminin önemi ile başlıyor ve özellikle vurguluyor sağlam nitelikli bir eğitim ile karakterin değişebileceğini.
Sonrasında başarı için
‘’ İşte sonra yaşlandım.’’
Yaşamam yetişmem gereken bir hayat var.
Saklamaya çalışamıyorum bir türlü YAŞLANMAK BİLMEYEN "güzel umutlu günler" özlemimi..
Uzun uzun anlatmayı isterdim ama çok laf edemem ben. Kocaman bir yıl iyisiyle kötüsüyle bitti gitti, geldi yenisi, ardından yeni yılın bir kaç ayı dahi. Ne çabuk geçiyor günler,
Eşek kadar oldum ama halen ; Adıma imzalanmış, bana emanet edilmiş yeni bir kitap geldiğinde, hızlı hızlı her tarafını karıştırırım. Üç beş yerinden bir şeyler okurum. Tadına bakarım. Beni çekiyor mu? Koklarım beğendim miydi de öperim. İşte bu kitap da onlardan biri.
Ne çok atasözü , deyim vardır değil mi eşeğe benzetilerek nitelendirilen.
Bugün 8 Martdır. Dünya Əməkçi Qadınlar Günü! Bilirsən, həm də bugünün mənim üçün travmatik bir əhəmiyyəti var. Böyüdüyüm yerdə qadınların o qədər də böyük arzuları olmur. Bunu ən son açıqlayacam. Bu travmam haqqında bəhs edim sənə. 8 mart günü xaricində də ilin bütün aylarında, günlərində, saatlarıda da iliyimə qədər hiss edirəm bunu. Bugün sahilə
Murathan Mungan...
Hayatını edebiyata adamış bir insan.
Şiirler, öyküler, metinler, denemeler, eleştiriler, tiyatrolar, incelemeler ve daha niceleriyle yazın dünyasına katkı vermiş, halen de vermeye devam eden; diliyle, üslubuyla kendine bir okur kitlesi edinmeyi başarmış edebi şahsiyet.
Yaz Geçer ile tanıştım onun kalemiyle. Yaz geçti. Ama
Bir delinin bin parçaya bölüp bir başka delinin o parçaları birleştirmeye çalıştığı puzzle olayına Piri Reis’in haritasıyla dönüş yaptım.
Benim boynum tutuk, rahmetli de bu lüzumsuz çaba için kızıyor olabilir.
Bir çeviri ne kadar kötü olabilir?
Başka bir dilde yazılmış bir eseri, hele ki bu eser edebi bir özellik de taşıyorsa, başka bir dile çevirmek kolay bir şey değildir. Hem yazarın dediklerine sadık kalmak, hem iki dil arası dengeyi kurmak ve okuyucuya güzel, akıcı yani estetik bir eser sunmak zor iştir. İngilizce basımından Türkçe’ye “Derya
Bütün olayımız, karakterin değişebileceğine inanmakla başlar. Kalıtımsal bir iradesizlik yoktur. Beslenmiş ve semirmiş bir dürtü düşkünlüğü vardır. Basit bir diyet yahut riyazet, iradeyi diriltebilir.
Payot, karakterin değişmezliğini savunan filozoflara bir reddiyeyle başlıyor. Kronolojik disiplindeki titizliği takdire şayan. Fakat bir türlü terk
İlk Aşk, hüsranla biten hazin bir aşkın öyküsüdür. Öykünün başkahramanı Vladimir Petroviç aşkla, aslında geç sayılabilecek bir yaşta, 16 yaşında tanışır.
Vladimir, benzerine pek çok Rus romanında kolaylıkla karşılaşacağımız o aşina kibar Rus ailelerinden biri olan Petroviçlerin biricik oğludur. Yaşı geçkin ve bedbaht annesi, hatırı sayılır
Tarih ciddiye alınmalı mıdır? Yoksa ona seyirci gibi mi katılmalıdır? Onda bir hedefe doğru bir çaba mı, yoksa lüzumsuz ve nedensiz yere harlanan ve soluklaşan bir ışığın şenliği mi görülmelidir
İrade Terbiyesi, okurken çok etkilendiğim, neredeyse her satırının altını çizdiğim bir kitap oldu. Jules Payot'un 1893 yılında kaleme aldığı eser hakkında Cemil Meriç, disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim derken; Önemli hukukçu Ali Fuat Başgil ise keşke on sekiz yirmi yaşlarımdayken okumuş olsaydım diyor. Kitabı bir başucu eser