Seksin çirkinleşmeden de anlatılabileceğini göstermesi açısından başarılı bulduğum seri, ilk olmanın avantajıyla hak ettiği yere oturdu bence. Cinsel hayatın gelenekselin dışında kalan yönü hakkında bilgiler içermesi nedeniyle okunması bir kazançtı. Ancak keşke kadın karakteri o kadar kişiliksiz ve pasif bir tarzda kullanmasaydı. Bu, kitabın yine erkek zevkini yüceltmeye hizmet ettiği anlamına geldi. Adamın, kadının nesine aşık olduğunu bilemediğimiz bir zevk furyası yaşandı bitti. İkinci kitap idare etmekle birlikte üçüncüsüne bence hiç gerek yoktu. Yazılacak bir şey kalmadığı için polisiyeye dönüp amacından uzaklaştı. Ticari kaygı, üçüncüye damgasını vurmuşken, dördüncü kitap tam bir fiyaskoydu. Bence son ikisi, öncekilerin değerini de düşürdü. Nerede durulacağını bilmek, okuyucunun zekasına hürmetle eşdeğerdir.
Aynı şablonla yazılan onlarca kitap da sıkıcı olmanın ötesine malesef geçemedi bence. Yeni bir şey söylenmeyecekse, susmakta fayda var.