Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
müntekim gıcırbey den şebnem şibumi ye mektup 3 kalbin darmadağın olunca, kafan da karışır şebnem, italyan kahvesine batırılmış irlanda çöreğim; çöpten metal kutular toplayan zombi gibiyim. şebnem peynirsiz labirentte dönüp duran fare gibiyim. şebnem beynim bulaşık teline döndü. sana olan duygularımı mesafe, boşluk, bildiğin hiçlik
...konağın selamlık girişinde güzel bir çerçeve içindeki bir hat yazısı aklıma geldi.O kadar gösterişli hat yazıları arasında onun kısalığı,sadeliği dikkatimi çekmişti.mehmet Ali'ye "Burada ne yazıyor?" diye sordum. "HİÇ" dedi. Sufilikte çok derin bir manası varmış."Sadece hiç mi? Yani nothing?" diyerek gülüp geçmiştim. Şimdi bende anladım.Herşeyi içine alan,saklayan,yok eden anlam yüklü bir şeymiş HİÇ.
Sayfa 245Kitabı okudu
Reklam
Yaşamak nedir?
Eğer yaşamak kelimesinin mânası her şeyden mahrum olmak ve ıstırap çekmekse, her an küçülmek ve bunu nefsinde her lâhza duymaksa, bir türlü aşamayacağı bir çemberin içinde durmadan çırpınmaksa, süphesiz ben de, benimkiler de en derin şekilde yaşıyorduk. Yok, bu kelimenin içinde biraz ruh ve imkân genişliği, birtakım hakları duymak, o içten sevinmeler, dışa karşı bir parçacık güven, etrafınızla müsavi şartlar içinde rahat bir karşılaşma filân varsa, o zaman iş çok değişir.
Roma hukukçuları insanı ve bütün öteki hayvanları, ayırt etmeden aynı doğa kanununa bağlı tutarlar; çünkü onlar bu isim altında, doğanın buyurduğu kanundan çok, doğanın tabi olduğu kanunu düşünürler ya da bu hukukçular, "kanun" sözünü, bütün canlı varlıklar arasında, onların ortak muhafazası için doğa tarafından kurulmuş olan genel ilişkilerin ifadesinden oluşmuş olarak almış göründükleri için bu böyledir. Çağdaşlar, kanun sözü altında töresel bir varlığa, yani söyleneni anlayan, özgür, başka varlıklarla ilişkileri içinde düşünülen bir varlığa buyrulmuş bir kuraldan başka bir şey tanımadıkları için doğal kanunun yetkisini akılla bezenmiş biricik hayvana yani insana hasrederler; fakat her biri bu kanunu kendi tarzında tanımlayarak bulmak şöyle dursun, hepsi onu o kadar metafizik ilkelere dayatırlar ki, aramızda bile, bu ilkeleri kendilerinden bulmak şöyle dursun, anlayacak durumda bile çok az insan vardır. Kendi aralarında sürekli çelişme halinde bulunan bu bilgin kişilerin bütün tanımlamaları ancak şu noktada birleşir: Çok büyük bir bilge ve derin bir metafizikçi olmadan doğa kanununu anlamak ve bunun sonucu olarak ona uymak olanaksızdır; bunun manası ise şudur: İnsanlar toplumun kurulması için toplumun bağrında ancak çok zahmetle, ancak çok az kişi için gelişen bilgileri kullanmak zorunda kalmışlardır.
Geri117
262 öğeden 256 ile 262 arasındakiler gösteriliyor.