Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Zehirli Nazarlar Ve Tesettür
Her güzel güzelliğini muhafaza etmek ister. Eğer sen de güzelliğini muhafaza etmek istiyorsan, tesettüre girmelisin. Çünkü güzelliğini teşhir eden kadınlar diğer insanların pis nazarlarına maruz kalırlar. Bu tür nazarlardan onların ruh ve bedenlerine tesir ederek hem ruhlarında hem bedenlerinde çöküntüye sebep olurlar. Bir hadisde "(Harama)
Rabb'imizin Kur'ân-ı Kerîm'de zikredilen isimlerinden biri Vedüd'dur. Hüd suresinin 90'ıncı ayetinde ve Burûc suresinin 14'üncü ayetinde geçen "Vedûd"ın manası dikkat çekicidir: "Çok seven ve çok sevilen. Hem kullarını çok seven hem de kulları tarafından çok sevilen. Kullarına olan sevgi ve şefkatinden dolayı onlara ihsanını bol bol veren, kulların da kendisine severek ve bol bol ibadet ve şükrettiği..." Tek bir kelimede böylesine derin bir anlamın yüklü oluşu, Kur'ân'ın sayısız mucizesinden yalnızca bir tanesidir.
Sayfa 42 - Diyanet İşleri BaşkanlığıKitabı okudu
Reklam
Hani derler ya, sen affet, büyüklük sende kalsın diye. Aslında bu sözün bile çok derin bir manası var. Gerçek anlamda affettiği miz şeyin aslında üzerimizdeki hükmünü kaldırmış oluyoruz. Savaştığımız şeye ise güç katıyoruz.
Sayfa 121Kitabı okudu
Nedir hayatın manası?..
Hayatın anlamı maddeye indirgenemeyecek kadar kutsal bir meseledir. Maddi nesneler insanı mutluluğa götürmez. Tam tersine bilakis derin bir mutsuzluk çukuruna sürükler. Yeni bir eşya insanda ilk başlarda suni bir mutluluk kaynağı yaratabilir. Ancak bu elbette gelip geçici olacaktır. Bunu idrak etmek gerçekten çok önemli... Mutlu olabilmemiz için ilk olarak yapmamız gereken şey, ihtiyaçlarımızın ne olduğunu belirlemek ve bunun dışında kalan her şeyin bize fayda ve zararını hesaplayarak en doğru yolu bulmaktır. Eğer fazlalıklardan kurtulduğumuzda huzurlu ve mutlu oluyorsak, neden onlardan kurtulmayalım?
Manası çok derin
Hırsızlar hırsız hakkında hüküm veriyorsa Yasanın bunu bilmesini bekleyebilir misin?
Sayfa 22 - AngeloKitabı okudu
...Eğer yaşamak kelimesinin mâ­nası her şeyden mahrum olmak ve ıstırap çekmekse, her an küçül­mek ve bunu nefsinde her lâhza duymaksa, 1türlü aşamayacağı 1çemberin içinde durmadan çırpınmaksa, süphesiz ben de, be­nimkiler de en derin şekilde yaşıyorduk. Yok, bu kelimenin içinde biraz ruh ve imkân genişliği, 1takım hakları duymak, o içten sevinmeler, dışa karşı 1parçacık güven, etrafınızla müsavi şartlar içinde rahat 1karşılaşma filân varsa, o zaman iş çok değişir...
Reklam
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
İslam'da Vahdaniyet temel prensiptir. Bu doktrin, en cihanşümul ifadesini Kelime-i Şahadet'de bulur: Lâ ilahe illallah. Derin mânâsı: Mutlak gerçeğin dışında gerçek yoktur. Varlığın birliği hakkındaki inancın Kur'andaki temeli budur. Tasavvuf'daki vahdet-i vücud, Vahdet-i vücud demek Allah'la kâinat arasında cevherce ayniyet vardır, demek değildir. Bunun panteizmin veya monizm'in herhangi bir şekliyle de ilgisi yoktur. Bu daha çok şu mânâya gelir: birbirinden bağımsız iki gerçek nizam düşünülemez.
Eğer yaşamak kelimesinin mânası her şeyden mahrum olmak ve ıstırap çekmekse, her an küçülmek ve bunu nefsinde her lâhza duymaksa, bir türlü aşamayacağı bir çemberin içinde durmadan çırpınmaksa, süphesiz ben de, benimkiler de en derin şekilde yaşıyorduk. Yok, bu kelimenin içinde biraz ruh ve imkân genişliği, birtakım hakları duymak, o içten sevinmeler, dışa karşı bir parçacık güven, etrafınızla müsavi şartlar içinde rahat bir karşılaşma filân varsa, o zaman iş çok değişir.
Reklam
. “Durma, devam et, pes etmek yok,” gibi saçmalıklar haykıran megafonlar vardı içimde. Fakat neden? Ne amaçla? Belli bir saatte kalkmak için çalarsaati kuruyordum, ama neden? Kalkmamın ne manası vardı? Elimde o küçük kürekle bir forsa gibi çabalıyordum ve ödülünü alacağıma dair hiç umudum yoktu. Durmadan kazsaydım o güne dek bir insanın kazdığı en derin çukuru kazabilirdim. Öte yandan, dünyanın öteki yüzüne ulaşmak istiyorsam küreği fırlatıp Çin uçağına binmek çok daha kolay olmaz mıydı? Fakat beden zihinden sonra gelir. Beden için çok kolay olan şey zihin için her zaman kolay değildir. Ve ikisinin zıt yönlere gitmeye başladığı an özellikle zor ve utanç vericidir. .
Sayfa 187Kitabı okudu
Eğer yaşamak kelimesinin mânası her şeyden mahrum olmak ve ıstırap çekmekse, her an küçülmek ve bunu nefsinde her lâhza duymaksa, bir türlü aşamayacağı bir çemberin içinde durmadan çırpınmaksa, şüphesiz ben de, benimkiler de en derin şekilde yaşıyorduk. Yok, bu kelimenin içinde biraz ruh ve imkân genişliği, birtakım hakları duymak, o içten sevinmeler, dışa karşı bir parçacık güven, etrafınızla müsavi şartlar içinde rahat bir karşılaşma filân varsa, o zaman iş çok değişir.
Sayfa 12
Gizemli ve sıra dışı bir sofi olan Şems belli bir yerde uzun süre kalmayan birisidir. Zor bilmeceler, manası derin sorularla insanların beynine bin türlü sorular soktuktan sonra aniden kaybolmuştur. Şems uykuda olanlara kurtulması zor bir etkide bulunmuş, bu davranışıyla Mevlâna’da büyük bir ilgi uyandırmıştır. Mevlâna Şems’i, özgür ruhlu ve çekici bir insan olmanın yanı sıra, içsel varlık düzeyinde bir okyanus kadar çok sembolü anlayabilen bir kişi olarak görür. Tebrizi, sırların sırrı ve aydınlanmanın ışığıdır. Kendisini gizlemesine rağmen o, olgun, olgunlaştıran, söz(kal), hâl ve keşif sahibi bir Allah dostuydu. Bunun için ona ilahi bilgi ve hakikat arayıcıları müracaat ederdi. Cennet yolcularına keşif ve vuslat yolunun istikametini buldururdu.
Sayfa 12 - Panama Yayıncılık-7. Baskı-2013
gerçekten yaşamak; yalnızca bir seçim meselesiydi
Eğer yaşamak kelimesinin manası her şeyden mahrum olmak ve ıstırap çekmekse, her an küçülmek ve bunu nefsinde her lâhza duymaksa, bir türlü aşamayacağı bir çemberin içinde durmadan çırpınmaksa, şüphesiz ben de, benimkiler de en derin şekilde yaşıyorduk. Yok bu kelimenin içinde biraz ruh ve imkan genişliği, bir takım hakları duymak, o içten sevinmeler, dışa karşı bir parçacık güven, etrafınızla müsavi şartlar içinde rahat bir karşılama filan varsa o zaman iş çok değişir. Dikkat ediniz ki, bir şeyler yapmaktan, insanlara faydalı olmaktan hiç bahsetmedim.
Manası çok derin ;)
“Devlet diye gerçek bir şey yok ki abi. En tepede kendini devlet sanarak kararlar alan, insanların yaşamasına ya da ölmesine karar veren çobanlar var.”
262 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.