Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
240 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Bu bir incelemeden çok dertleşmedir. Allah bütün hastalara acil şifalar versin... Bu kitabı ilk (23 Kasım) okumaya başladığımda , hayatımda her şey mükemmel gidiyordu. Fakat finalini soğuk bir hastane koridorunda doktoru beklerken yapacağım hiç aklıma gelmezdi. Babamın geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaklaşık 5 gündür hastanede yatıp
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Ataç Yayınları · 2019175,1bin okunma
Manidar...
“İhmal edilen her şey ölür, ertelenen şey erteledikçe daha da uzaklaşır. Söylenmek istenip de söylenmeyen sözler kalpte yük kalır. Yürünmeyen yol birikir. Her şey yerinde ve zamanında güzel.”
Reklam
53 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
şiiri bu kitapla sevdim....
hiçbir kitabı bu kadar uzun sürede okumadım. aslında defalarca okudum ve şiiri bu kitapla sevdim. kalıplaşmış anlamların dışına çıkmış kurduğu o uzun ve manidar cümleleriyle şiire yeni bir soluk getirmiş. bu kadar uzun cümleler kurabilen bu denli manidar cümleler kurabilen başka bir şair yok. kitabı tavsiye üzerine aldım bir şiir kitabı neden bu kadar abartılır anlamadım diyerek. ama ne kadar büyük bir önyargıya sahip olduğumu daha ilk şiirde anladım. kesinlikle içinde öylesine yazılmış bir şiir yok ya da bir mısra. tabiki bu şairi herkezin anlamasını bekleyemem çünkü şairin kelime dağarcığı çok geniş ve çok iyi bir o kadarda ihsaslı metaforları var. bu incelemeyi bir özür mahiyetinde yazıyorum. cünkü gercekten almadan önce önyargılıydım ama bu şiir kitabı her övgüyü hak ediyor. ilk defa bir kitabı hayatım boyunca okuyacağımı biliyorum. bunu neden söylüyorum çünkü şairin yazdığı her şiir tekrar tekrar okunduğunda sizi farklı anlamlarla bütünleştiriyor. ona teslim olmanız uzun sürmüyor. Yazarı bir öğretmenmiş herhalde iyiki varsın öğretmenim...
Korkuyorum Tanrı Duyacak
Korkuyorum Tanrı DuyacakEmre Işık · Cinius · 20212,533 okunma
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Aşk-ı Memnu'nun romanını da okudum, dizisini de izledim. İnsanlar orada bölünmüş aile yapısını, amcasını aldatan bir yeğeni, eşini aldatan bir kadını görüyor. Hatta daha da ileri giderek Behlül'ü Bihter'in baştan çıkardığını söylüyorlar. Halbuki hikaye, toplumun kadına bakış açısını muhteşem bir ustalıkla gözler önüne seriyor. Gelin bir de
Aşk-ı Memnu
Aşk-ı MemnuHalid Ziya Uşaklıgil · Yakamoz Yayınları · 201618bin okunma
Reklam
Çok manidar değil mi?
Dün gece Weedpadch'teki vaıza gitmiştim. Biliyor musunuz papaz ne dedi: "Bu kampta fenalık kol geziyor" dedi. "Fakirler, zengin olmaya çalışıyorlar" dedi. "Ve günahları için ağlayıp sızlayacakları yerde, birbirlerine sarılıp dans ediyorlar" dedi ve, "Burada vaıza gelmeyen herkes günahkardır, kafir oğlu kafirdir!" dedi. Papazı dinleyince, insan rahat ediyor. Neyse ki bizim günahımız yok. Biz dans etmedik.
400 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bu Yerlerde' de Mesafeler Demiryoluna Göre Hesaplanırdı.
"Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir... Gider gelirdi..." 400 sayfalık kitap sadece tek bir günde geçen vakti anlatıyor. Fakat o tek gün hikaye içerisindeki kahramanların anılarıyla uzun zaman dilimlerine ayrılıyor. Kısacası şöyle diyebiliriz; bir gün içerisinde geçen o vakit yüz yılları göğsüne
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Elips Yayınları · 200745,9bin okunma
121 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Romeo ve Juliet
Romeo ve Juliet
kitabının önsözünde çok hoşuma giden bir söz vardı : "Bir yapıtın ölmezliği işin öyküsünde değil, o öykünün yazarı tarafından ele alınışında saklıdır." diye. Kitabı okuduktan sonra aklıma bu söz geldi. Olay veya kurgu ne kadar muhteşem olursa olsun eserin okunabilirliği yazarın üretken tahakkümü altındadır. Bu durumu şöyle
Tersine Dünya
Tersine DünyaMustafa Kızılkurt · Sapiens Yayınları · 0284 okunma
208 syf.
4/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Öncelikli olarak şunu ifade etmem gerekir ki; kitap, sosyal mecralarda abartıldığı kadar alıp götürmedi beni.. Distopik bir eser olmasına rağmen bende hiçbir etki oluşturmadı...Çünkü ben bir kitabı okurken sayfalar arasında canlandırma yapıp kendimce bir sahne kuruyorum. Bu eserde böyle bir sahneyi göz önüne dahî getiremedim. Kurgu güzel ama yazarın sürekleyici bir üslûbu olmadığı kanısındayım. Bu kadar güzel kurgu, hitabet ve sürükleyici bir dilin olmamasının kurbanı olmuş diyebilirim. Eserin baş kahramanı Montag isimli bir itfaiyeci. Burada tuhaf olan durum şu ki bizim bildiğimiz itfaiyeciler yangın söndürmek ile görevlendirilmiş kişilerdir. Ama en başında belirttiğim gibi distopik bir eser olmasından ötürü burada ki itfaiyecilerin görevi, bilinenin tam aksine yangın çıkarmak...Özellikle de kitapları yakmak için... Kitaba isim verme serüveni ise oldukça manîdar... Yazar "itfaiyeci" olsun diye düşünüyor ama sonra beğenmiyor kendi kendisine "kitaplar kaç derecede tutuşup yanar?" diye soruyor. Birkaç yere telefon ediyor ama aradığı sorunun cevabını bulamıyor. En sonunda itfaiye teşkilatını arayarak "kitap kağıdının kaç derecede tutuşup yandığını" soruyor cevap ise "451 Fahrenheit" oluyor. Yazar ise tersine çevirip Fahrenheit 451 ismini veriyor... (niyedir bilmiyorum böyle değişik isim verme serüvenleri benim hoşuma gidiyor o sebeple incelemenin sonunda belirtmek istedim)
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,8bin okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.