Serilda aniden gelen bir ilhamla keyiflendi. "Bir masal dinlemek ister misin?" Oğlan kaşlarını çatı, şaşırmıştı. "Peri masalı gibi mi?"
"Aynen öyle. Çalışırken masal dinlemekten hep hoşlanmışımdır. Ya da... Benim durumumda, uydurmaktan. Zaman sen farkına varmadan geçer, bir de bakmışsın işin bitmiş. Bu esnada, hareketli, heyecanlı ve şahane bir yere gidenin."
Oğlan net olarak hayır demedi ama yüz ifadesinden bunun tuhaf bir teklif olduğunu düşündüğü anlaşılıyordu. Ancak Serilda çok daha gönülsüz davetler karşısında bile hikâyeler uydurmuştu
Biraz düşünmek, hikâye örgüsünün ilk ülmeklerinin hayal gücündeki yerlerini bulmalarına izin vermek için bekleyerek işine biraz ara verdi. Ardından anlatmaya başladı
Kendim okumayı tercih ederim.Sesli dinlemeyi sevmem.Ama masal severim:)
"Yüksek sesle okuyan birini dinlemek, sessizlik içinde okumaktan çok farklıdır. Kendin okurken cümleler üzerinde durabilir ya da atlayabilirsin: Tempoyu ayarlayan sensindir. Oysa okuyan bir başkası olduğunda dikkatini onun okuma hızına uydurman zordur. Ses ya çok hızlı ya da çok yavaş ilerler.."
"Dinlemek sadece sessiz durmak değil, dinlemek burada olmak demek."
- Krista Tippett-
Sayfa 72 - Destek Yayınları, 17. Baskı,Kitabı okudu
“Seni özledim. Sesini özledim. En çok da gülüşünü özledim. Bugün şarkılar seni çalacak.”
“Bu gece radyoyu açma gözümün nuru, nefesini dinlemek istiyorum.”
“Sabaha kadar öksürdün Canan, hâlâ geçmedi mi? Annem sana turpta bal uyuttu, içmeyi unutma.”
“Bu gece bir şey düşünme, korkma olur mu? Yine uykundan çığlıklarla uyanma. Yanındayım Canan, bir duvar sağında… Canındayım…”
“Karlar kalkıyor caddeden, yakında güneş vurur, erimeye başlar. İyileş Canan, çok özledim seni görmeyi.”
“Bugün de seni görmezsem evi basarım yeminle. İyi olduğunu bilmem, görmediğim zaman yetmiyor. İyi olduğunu görmeliyim, içim rahat etmiyor.”
Beni sevmiyorsun nasılsa, üzülüyormuş gibi davranma Asi. Gidişim en çok seni mutlu edecek nasıl olsa! dedin ya, yüreğimi büsbütün yerinden söktün de içime kocaman acı tarlası ektin. Kaşlarım çatıldı, yüreğim yarıldı da nar gibi dört bir yana sevdam açıldı. Ağlamaklı, titreyen dudaklarımla fısıldadım ama sen beni dinlemek yerine, umarsızca sağa sola baktın. Duymadın!
En sevdiği şeyler: oyun oynamak, masal dinlemek, hikayeler uydurmak, sokakta gezmek, büyükleri sinir eden gıcık gıcık şeyler yapmak...
Sevmediği şeyler: çikolatanın bitmesi, birinin “içine atlet giy” demesi, tam bir şeye dalmışken birinin yemeğe çağırması, herkesin her zaman saçma sapan kural koyabilmesi...
“Yeterince derine yüzersen balıkların da ejderhaya dönüştüğü bir masal anlatacağım bir gün sana.”
“Masallara olan bu takıntının nedenini dinlemek isterim önce.”
“Uzun bir süre dinlediğim tek şey masallardı. Duymak istediğim her şey masallardaydı. İnanacak bir şeyim kalmamıştı ben de masallara kandım.”
Sayfa 193 - Martı yayınları, Daren.Kitabı okudu
Efendilerim, aşk ve ölüme dair yüce bir masal dinlemek isterseniz, işte Tristan ve Kraliçe İsolde’nin öyküsü. Birbirlerini büyük bir mutluluk içinde, ama aynı zamanda hüzünle sevmelerinin ve bir gün bu aşktan birlikte ölmelerinin öyküsü.
Okyanus yayınlarıKitabı okudu
Babam nasıl bir hediye sormaya başladığımda annem masal okur gibi mektuplarını çıkarır ve istediği yerlerden okurdu bana. Babamın kaybolduğunu bir daha okusana anne dediğimi hatırlıyorum. En çok o bölümü seviyordum tekrar tekrar dinlemek istiyordum. Hayalimdeki babamı bir kaybediyor bir buluyordum şimdi sorsan desen ki neyle büyüdün? Cevabım şu: Babamın yok oluşlarıyla.
Dinlemek sadece sessiz durmak demek değil, dinlemek burada olmak demektir.
Sayfa 72Kitabı okuyor
Kanlı Masal
aklım, haklıyım, et firarını!
ovdun ve okşadın beni
çıktı içimdeki cin;
ondan ölümümü diledin.
mayıstı.
Sayfa 70
Masal dinlemek, okumaktan iyidir. Başlayayım anlatmaya: Bir Varmış bir yokmuş...
Sayfa 8Kitabı okudu
Bu kitabın yazarı 1982 doğumlu ama henüz büyümedi.
Sanki hâlâ çocukluğunda yaşıyor.
En sevdiği şeyler Oyun oynamak, masal dinlemek, hikayeler uydurmak, sokakta gezmek, büyükleri sinir eden gıcık gıcık şeyler yapmak...
Sevmediği şeyler Çikolatanın bitmesi, birinin “içine atlet giy” demesi, tam bir şeye dalmışken birinin yemeğe çağırması, herkesin her zaman saçma sapan kural koyabilmesi, her şeyin yetişkinlerin hakkı olması, hep onların haklı olması falan...
Korkuları: Hamam böcekleri ve çatık kaşlı büyükler...
Hayalleri: Ohooo, yazmakla bitmez...
Şimdi ve burada olmak ..
Gece masalları, çocuğu gündüz oluşan yüklerinden kurtarır. Burada denize açılır, kendini rüzgâra bırakır ve rahatlar. Bazı günler aynı masalları tekrar tekrar dinlemek isteyebilir. Hatta aynı yerde aynı soruları sorar. Tekrarlamamız, endişelerini giderir; aramızdaki bağı kuvvetlendirir. Bu, aslında şu anlama gelir: “Sen ve ben, durmadan tekrar eden bu masal ile birbirimizi seveceğiz. Şimdi ve burada olacağız. Tekrar okumak, aynı şeyleri söylemek değildir.”
