İnsan ölürken, etrâfında cereyan eden hâdiseleri ve sözleri sezer, duyar, fakat cevâba muktedir olamaz. Ben de bir ölüm takatsizliğine rağmen vakit vakit acılar, sızılar, söyleşmeler duymuyor değilim; fakat dilim var söylemiyor, gözüm var görmüyor, aklım var işlemiyor. Bir kelime ile, sanki mâzim üstüme devrilmiş ve ben bu harâbenin enkazı altında kımıldamaya, bağırmaya, haykırmaya muktedir olamadan, mecalsiz, hareketsiz, âdeta cansız gibi yatıyorum.