Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

JOKER

Luhman aşkı "karşılıklı nüfuzun sosyal sistemi" olarak tanimlar.
Reklam
Freud"Aşk, erkek ve kadın arasındaki cinsel ilişkiye daha sonraları girmiştir."
Zira aşk öyle bir duygudur ki (dini duygular müstesna), yönelik olduğu nesneye diğer bütün duygulardan daha yakın ve koşulsuz bir konumdadır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Karl Menninger"Gerçek aşk,kendi spontane arzularının tatmininden çok,sevilen kişinin iyi durumda olması için çabalar.Hiçbir talepte bulunmaz.Sabırlı,dost ve mütevazıdır.Kıskançlık,caka satma,kötü niyet ve keyfi davranışlardan uzaktır.Paulus'un dediği gibi 'herşeye tahammül eder,her şeye inanır,her şeyi umar."
Sayfa 29 - Sanırım bunu yaşıyorum.(Az biraz kıskançlık hariç)Kitabı okudu
M.Klein"Nesneyle olan tam özdeşleşme ilk önce göğüse yönelik olan,sonra kişinin bütününe yönelen,libidinöz bağlılıkla gerçekleşir"
Reklam
Melanie Klein:"Bebeğin doğumdan onceki donemde annenin bir parçasını teşkil ediyor olması,bütün gereksinimlerini ve arzularını tatmin edecek bir nesnenin var olduğunu düşünmesi şeklindeki içsel duyguya sahip olmasını,pekala sağlamış olabilir".
Nesne seçimi kendi içinde farklar arz eden,yapı,deneyim ve çalışma bağlamlarına göre farklılıklar gösteren,bur yeniden bulma edimidir.
"cinsel aşkı" yaşayan yetişkin, bebeğin"oral aşkından" farklı olarak,(aşık olunan) nesneyi,kökensel arzuları bağlamında elde etmek durumundadır.
Fetişist sapkınlıkta cansız bir nesneye ya da bedenin bir parçasına, yani "kısmi bir nesneye",cinsellik atfedilir ve böylece bu nesne "bütünsel bir nesne" (bir insan)gibi "canlandırılıp" kendisine mevcut sevginin tümü yönlendirilir.
Sevginin ne olduğunu sormazsanız biliyorum;sorarsanız bilmiyorum. (Agustinus)
Reklam
Dünyada Zahar gibi kocalar çoktur. Bir diplomat da zaman zaman böyle karısının sözlerine kulak vermez, omuzlarını silker fakat ondan duyduğu sözleri gizli gizli yazılarına karıştırır. Bazen bir müsteşar, karısının önemli bir iş hakkındaki gevezeliğine yüzünü buruşturur, fakat ertesi gün bu gevezeliği vekile ulaştırır. Gerçi o baylar karılarını Zahar gibi hor görüp kaba muamele etmezler ama onları iş hayatlarının yorgunluğunu gidermek için evlerinde duran bir süs sayarlar. (Bu kitap 1857 de yazılmış aradan geçen 163 yıla rağmen bu düşünce tarzının hala değişmemiş olması utanç verici....)
(Orhan Pamuk un sürekli aklımızın bir köşesinde gizlenmiş şeyleri ustalıkla saklandıkları köşeden çıkarıp bizlere sunması çok hoş.) Bazı arabalar, koskoca ve yusyuvarlak lambaları sayesinde (Dodge, 1956) gözlerini kocaman açmış ihtiyar adamlara; bazıları önlerindeki ızgara yüzünden (Plymouth, 1957) kalın üst dudaklı, fırça bıyıklı adamlara; bazıları kötü kötü gülerken ağızları taş kestiği için sayısız küçük dişi gözüken aksi kadınlara (Opel Record, 1961) benziyordu. Mevlut uzun burunlu kamyonları iri kurt köpeklerine; homurdana homurdana ilerleyen Skoda marka belediye otobüslerini dört ayağı üzerinde yürüyen ayılara benzetti. ...
...sanat, yeryüzünde ve insanların içinde olup bitenleri, çöplükle sarayı aynı hakikatten uzak ve güzelleştirici örtüye bürüyen ay ışığı gibi, tatlı bir yalan bulutunun arkasından göstermeye mecburdu...
İnsan zekâsı sadece şu iki kelimede ifade edilebilir: bekle ve umut et...
Sonunda bütün insani kaynaklar tükenince, Tanrı'ya yöneldi.Annesinin öğrettiği duaları hatırladı ve bu dualarda,daha önce fark edemediği anlamlar buldu.Çünkü mutlu bir adamın duası,Tanrı'ya hitap edeceği yüksek dilin anlamını ona açıklayan,üzüntülü günler gelinceye kadar , karmakarışık kelimelerden ibarettir.
Sayfa 51 - DantesKitabı okudu
Umut,koşup giderken bir sokağın köşesinde, daha kurşun havadayken vurulup ölmekti.
Reklam
...Gözlerini görmüyordum da, bir yığın kırışıklığın ortasında sadece fersiz bir ışık görüyordum... (mükemmel benzetme)
Zaten annem de böyle düşünürdü; sık sık, insanın sonunda her şeye alışacağını tekrarlardı.
Değişmeyen bir evrende zamanın başlangıcı evren dışı bir varlık tarafından getirilmesi gereken bir şeydir; başlangıç için fiziksel bir gereklilik yoktur. (ne düsünüyorsunuz? öyle mi sizce?)
 V: Ne diyorlar? E: Yaşamlarını anlatıyorlar. V: Yaşamış olmaları yetmezmiş gibi. E: Anlatmadan edemiyorlar. V: Ölmüş olmaları yetmezmiş gibi.
Sayfa 73
"Denklemler benim için çok daha önemlidir, çünkü politika bugün içindir, oysa ki bir denklem sonsuzluk içindir." -Hayattaki denkleminizi buldunuz mu?
çünkü pisliğin ortalığı sardığı bu dünyada, iyiliğin af dilemesi gerekiyor kötülüklerden.
Reklam
Hiç unutmam... Zaten unuttuklarımı anlatamıyorum ben, nasıl anlatayım unutmuşum gitmiş.
Hesiodos'a göre başlangıçta Khaos vardı. Sonsuz bir boşluktu Khaos. Bu boşluktan Gaia(toprak ana) doğdu ilkin; sonra Ölüler Ülkesi'nin en derin yeri Tartaros; sonra Eros(Aşk) ; sonra yeraltı karanlığı Erebos'la yeryüzü karanlığı Nyks(gece) doğdu. Erebos ve Nyks birleşerek Aither'i(esîr), yani dünyayı saran hava tabakasının üstündeki arı ve ışıklı Gök'ü ve Hemera'yı (gün) meydana getirdiler.
En büyük düşünceler, en basit olanlardır. Artık yapılacak bir iş olduğu için tutkuyla çalışıyordu hepsi.