Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
268 syf.
·
Puan vermedi
‘Kürk Mantolu Madonna; Maria Puder’, ‘Üst Kattaki Terörist’in Alt Kattaki Komşusu; Nurettin ‘, ‘Yüzüncü Ad’ın Dul Kadını; Marta’, ‘Baltası Kadar Masum Katil; Raskolnikov’, ‘İsimle Ateş Arasında; Nihade’, ‘ 5 yaşında kocaman bir çocuk; Alper Kamu’, ‘Afili Filinta; Nuh Tufan’, ve dahası... Ben kimseyi Ömer kadar sevmedim. Öyle roman
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019171,2bin okunma
140 syf.
·
Puan vermedi
Değirmencinin kızına çingene köyünün klarnetçisi aşık olur. Fakat kızın kolu yıllar önce değirmene sıkışıp kolu kesilmiştir. Kolsuz kendini yakışıklı müzisyene uygun görmez ve oğlanın aşkına yanıt vermez sevdiği halde. Bütün çingeneleri çağırır son kez Acıklı acıklı çalar klarnetini kızın acılı bakışlarına bakarak, daha önce hiç bu kadar güzel çıkmamıştır klarnetin sesi. Ve Müzisyen kişisi terkeder bi an sonra geri gelir her yerinden kan akar; meğer kolunu kesmiştir sevdiği için. Hiçkimse unutamaz o geceyi, klarnetten çıkan hüzünlü sesleri ..
Değirmen
DeğirmenSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202144,6bin okunma
Reklam
Gezdim Halep ile Şamı, Eyledim ilmi talep, Meğer ilim bir hiç imiş, İllâ edep illâ edep. YUNUS EMRE
Hani çok su verince ölürmüş yα çicekler, Birisini de çok sevince bırαkıp gidiyormuş meğer.. CEMAL SÜREYA
484 syf.
10/10 puan verdi
Hayatımda okuduğum en güzel kitaplardan biri. Meğer ne kadar kormusuz ülkemizde olup biten basit gibi görünen ama insanları derinden etkileyen olaylara karşı
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,2bin okunma
Sayın Yargıç, bir Türk olarak, yıllar yılı Kenan Dayımın ahfadı ol-duğumuzu söylediği, meğer yanıldığı, bir diğer Kadızade'nin, III. Murat'ın Şeyhülislâmı Ahmet Şemsettin Efendi'nin, 'Rasat icrasının feleklerin sırlarını öğrenmeye teşebbüs mahiyetinde bir küstahlık' olduğu ve 'rasathane tesis eden devletlerin zeval bulduğu' gerekçesiyle Takiyüddin Efendi'nin Cihangir sırtlarında kurduğu gözlem evini Donanma Kumandanı Kılıç Ali Paşa'ya topa tutturmuş olmasının utancını içimde taşıdım! Şemsettin yobazsa, Takiyüddin de müneccimbaşıydı, tamam. Adamın dört yüz yıl sonra apartman yöneticimiz Nevzat Hanım'ın kolejli kızına yıldız falı açan Asiye Hocanım'dan farkı yoktu, bu da tamam. Diyanet işleri Başkanı olarak, bâtıl inançlara karşı Deniz Kuvvetleri'nden yardım istemiş olmasının '90'lı yılların Türkiyesi'nde yadırganacak bir yanı da yoktu, bu da tamam. Velâkin, kuantum mekaniğinin Schrödinger'inden, Beyaz Cücelerin içyapısını ortaya döken Eddington'a kadar, fizikçi/matematikçi herkes, Hıristiyan azizlerinin, Augustine'nin, Thomas Aquinas'ın, Jean Calvin'in önünde eğiliyorlardı. Bu da beni beynimin kalitesine ilişkin derin bir yeise sürüklüyordu çünkü ne kadar uğraşırsam uğraşayım, 'kader yoktur, işler o anda olu-verir' diyerek, kulun Allah'ından bağımsız bir iradesi olduğunu, insanın tüm fiillerinin yine insana ait olduğunu öne süren Mu'tezile müderrisleriyle Gödel'in eksiklik teoremi arasındaki ilintiyi bir türlü kavrayamıyordum!
Sayfa 352Kitabı okudu
Reklam
Buruk bir gülüşle, "Biraz geç oldu ama, giderayak fark ettim aşık olduğumu" dedi. "Kavga gürültü arasında öğrenivermişim meğer aşkı."
..... Severmişim meğer Gözümün önüne kar yağışı geliyor Ağır ağır dilsiz kuşbaşısı da buram buram tipisi de Meğer kar yağışını severmişim Güneşi severmişim meğer ......
O anlattıkça ben kahroluyorum. Gençlik, toyluk, cehalet, delilik... Neler yapmışım ben meğer! Ne acılar çektirmişim insanlara... Hem de bile bile, kanatmak, acıtmak için.
Sayfa 151Kitabı okudu
"Meğer ne büyük günah işlemişiz! Kanunlu, kanunsuz baskılar altında ezile ezile pestile döndük. Bugünün itibarlı kişileri gibi kese doldurmadık, makam peşinde koşmadık. İç ve dış bankalara para yatırmadık, han apartman sahibi olmak, sağdan soldan vurmak ve milleti kasıp kavurmak emellerine kapılmadık. Bütün kavgamızda kendimiz için hiçbir şey istemedik. Yalnız ve yalnız, bu yurdun bütün yükünü omuzlarında taşıyan milyonlarca insanın derdine derman olacak yolları araştırmak istedik. Bu ne affedilmez suçmuş meğer! Neredeyse, yoldan geçerken mide uşakları arkamızdan bağıracaklar: “Görüyor musun şu haini! İlle de namuslu kalmak istiyor ve ahengimizi bozuyor…” Çalmadan, çırpmadan bize ekmeğimizi verenleri aç, bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek bu kadar güç, bu kadar mihnetli, hatta bu kadar tehlikeli mi olmalı idi?” Sabahattin Ali
Reklam
Kadın dedi ki: Meğer ne kadar vefasızmışsın! Bunca yıl geçti aradan ne bir mektup ne bir haber? Adam dedi ki: Ey sevgisi kalbimde yer edinen selvi boylu, senin yüzünü görme bahtiyarlığından ben mahrum iken, o şerefi postacıya mı bağışlasaydım
Harfler amaçsızca kafamın içinde dönüyordu ve bir süre sonra anlamlı bir kelimeye, sese dönüşemeden can verip yığılıyorlardı. Cansız harflerin üst üste yığıldığı bir toplu mezar olmuştu zihnim. İnsanın söylemek istediklerini söyleyebilmesi nasıl da büyük bir nimetmiş meğer, o zaman anladım...
Aslında annem seni anlatır dururmuş çocukluğumda, Meğer her masala seni anlatarak başlarmış. ‘Bir varmış, Bir yokmuş. Cemal Süreyya
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.