Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Asıl mevzu...
İslâm, hayır işleri yapmak noktasında Müslümanları elbette teşvik etmiştir. Yine İslâm, ibadet ve sünnetlere sahip çıkmak hususunda da teşvikte bulunmuştur. İslâmi kültüre ilişkin kitap yazmak, bunları yayımlamak, vaaz ve irşat işleri ile meşgul olmak elbette çok değerli ve hayırlı işlerdendir. Yine emr-i bi'l maruf ve nehy-i ani'l münker ve güzel ahlaka davet de İslâm'ın hayırlı güzel amellerindendir. Tüm bu çalışmalar Allah Subhanehû ve Teâlâ'nın emirlerinden sadece bazılarıdır. Bunlar yapıldığında elbetteki her birinin sevabı vardır. Ancak siyasi niteliği olmayan tüm bu çalışmalar tek başına ümmeti kurtuluşa götürecek ve onun ölüm kalım meselesini çözüme kavuşturacak çalışmalar değildir. Bu sebeple Müslümanların hayati meselesinin çözümü İslâmi hayatı başlatacak Hilâfet'i yeniden ikame etmek ve Allah'ın indirdiği hükümleri yeniden hayata döndürmek için çalışa cak siyasi kitlelerin kurulması ile mümkündür. Hilâfet kurulduğunda ise yukarıda sayılan tüm bu çalışmaların ger çekleşmesini devlet bizatihi kendi eli ile sağlayacaktır.
Sayfa 100 - Köklü değişimKitabı okuyor
Hiç de sürpriz olmayacak bir şekilde, uzun yıllar bilim insanları apendiksin aslında bir işe yaramadığını düşünmüşlerdir. Onlara göre bu yapı, bizim eski atalarımızdan bize kalan bir mirastır. Belki atalarımızda bir işe yarıyordu ama bu küçük solucanın modern insan için bir önemi yoktu. Zaten bilim tarihine baktığınızda, anlayamadığı meseleleri açıklamakta zorlanan bilim insanlarının, topu evrimsel sürece atmaları çok geçerli bir taktik olmuştur hep. Söz konusu binlerce yıllık bir mevzu olduğunda meseleyi yorumlamak, nedense daha kolay bir hal almaktadır. Bu mantıkla bizde herhangi bir işe yaramayan bir parça tabii ki de atalarımızın aktif kullandığı bir yapı olabilirdi. Söz konusu binlerce yıl olunca neden olmasın ki zaten. Günümüzde bile olayın hâlâ böyle olduğunu düşünen insanlar olsa da aslında apendiks düşünüldüğü gibi işe yaramayan bir yapı değildir. Apendiksin hem fetüste hem de yetişkin bireyde önemli rolleri bulunmaktadır. Anne karnındaki gelişimin 11. haftasında insan fetüsünde apendiks bölgesinde bazı endokrin hücrelerin bulunduğu saptanmıştır. Bu hücrelerin ürettiği hor- monların, vücudun iç düzenindeki dengeyi sağlamada önemli rol oynadığı gösterilmiştir. Ayrıca bu yapının lenf sistemiyle iyi bir iletişim içinde olduğunu gösteren çalışmalar da bulunmaktadır. Bazı beyaz kan hücrelerinin bu bölgede olgunlaştığı düşünülmektedir. Özetle, apendiks bağışıklık sistemiyle oldukça yakın bir ilişki içerisindedir.
Reklam
Bu bidat ehli kimseler sıfatlar konusunda islamî kaynaklardaki hadislere ilavede bulununmuşlardır ki, biz yakinen ve kat'iyen bunların birer yalan ve iftira olduklarını, hatta bunların çirkin birer küfür olduğunu bilmekteyiz. Bunlar, hakkında herhangi bir hadis rivayet edilmemiş envai çeşit küfürleri hadis diye ileri sürmüşlerdir. Tıpkı rivayet ettileri şu mevzu hadis gibi: "Arefe gecesi Allah alaca bir deve üzerinde iner. Binekli olanlarla musafaha eder ve yürüyenlerle de kucaklaşır." Şüphesiz ki bu söz, Allah'a ve Rasûlüne atılmış en büyük iftiralardandir. Bunu sôyleyen kiki de Allah hakkinıa haksız yere söz sarfedenlerin en büyüklerindendir.
Bilinçaltı & Değerler
“Değerlerimiz aynı zamanda bilinçaltımızda baskın olan düşünce kalıplarımızın bir göstergesidir.” (Timur Tiryaki) Bu cümlede mevzu bahis olan bilinçaltı değil, değerler meselesidir.
Onu anladık canım
Biniş yerinin hiçbir zaman önemi yoktur, asıl mevzu indiğiniz yerde başlar.
Sayfa 12
Romanın Macerası: Bozkurtların Ölümü Atsız'ın, tarihin tozlu sayfalarından çıkardığı Kür Şad'ın hikâyesidir. 639 yılında Çin sarayını basan 41 yiğidin hikâyesini Atsız Fransız kaynaklarından, muhtemelen Hüseyin Cahit'in De Guignes tercümesinden, daha üniversite yıllarında okumuş olmalıdır. Çin kaynaklarında Cie-şı-şuay olarak geçen
Reklam
Ben, insanın karşısında oturmasını bilirim; bazen, anlayışlı bir görünüşle susmasını bilirim; bir şeyler yapmak gerektiğini hissettiğim zamanlar da, bir şeyler yapıyormuş gibi yapmasını bilirim; mevzu ne olursa olsun sonunda, kendimden bahsetmeden methetmesini bilirim; iyi ve güzel insanlar, kendilerjni ve başları için hayatlarının bir manası olan insanlar ölürken, sağ kalmasını bilirim ve bütün bunları, başkalarından biraz daha iyi ifade etmesini bilirim, şimdi yaptığım gibi.
Din her dünyevi olgudan yüksektedir
Bazı durumlarda siyasi mevzular ,inanç konusu haline getirildi.Sadece imameti,imanın olmazsa olmaz bir cüzü haline getiren Şia değil, Ehli Sünnet de siyaseti dini bir mevzu olarak tartıştı. Siyasetçi dindarlara hizmet edebilir,ancak dini siyasetine alet etmemelidir. Siyaseti de "dini dizayn eden" bir konumda görmemelidir.
İnsanlar artık ne doğana seviniyor, ne ölene üzülüyor. Varsa-yoksa, aldım-sattım, yaptım-çattım. İşi yolunda olanlar, vara-yoğa gülüyorlar. Bir de televizyon çıkmış. İnsanlar birbiriyle değil topluca alete dönüp onunla konuşuyor sanki. O ne derse mevzu o oluyor.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.