Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Israr ve emrivaki hiç sevmem . Bu ben olabilirim :)
Israr onda sinir yapıyor ; neşesi kaçınca da gülü gidiyor , dikeni kalıyor .
Evliliğimiz boyunca onunla böyle hiç karşılıklı oturup konuşmamıştık. Gerçekten bilmiyorum niye konuşmamıştık. Niye konuşmamıştık acaba Kendime şeyi soruyorum, beni ne kadar tanıyor? Ben onu ne kadar tanıyorum ki? Geçenlerde dedim, “Ben en çok hangi rengi seviyorum?” Mesela bana gömlek falan alıyor, hiç sevmediğim bir renk. Doğum günlerinde falan pasta getirir mesela, ama hep çikolatalı pasta. Ben çikolatalı pasta sevmem ki! Ben bunları ona hiç söylemedim: “Ben çikolatalı pasta sevmiyorum,” ya da “Ben eflatun gömlek sevmiyorum.” Ben söylemedim; biz hiç oturup konuşmadık onunla. Vaktimiz mi oldu? Koşuştur, oraya buraya git gel. Kayınbabamda misafir olsun, oraya git gel. Ben kafama şöyle yerleştirdim: bu benim görevim, eve gideceksin, oturacaksın, çocuğuna bakacaksın, iş yapacaksın, işten koşa koşa eve geleceksin, yemek yapacaksın, memnun edeceksin. Ama ben burada yokum. Ben neredeyim?
Sayfa 23
Reklam
Théodule'den sıkıldım. Barış zamanında savaşçı gibi giyinenleri pek sevmem. İstersen kendin misafir et. Sanırım kılıcı kullananları kılıç taşıyanlardan daha çok seviyorum. Kılıçların savaştaki şıkırtısı kınların kaldırımdaki gürültüsünden daha hoş. Üstelik yalancı cengaver gibi şişinmek ve kızlar gibi daracık giyinmek, zırhın altına korse takmak. Gerçek bir erkek çalım satmaya ve yapmacıklığa eşit mesafede durur. Théodule'unu kendine sakla, dedi.
Sayfa 349Kitabı okudu
Nihayet tepeye ulaştığımızda gösterişli bir kapı falan bekliyordum ama ağzım açık kalakalmıştım. "Şaka mı yapıyorsun!" diye bağırdım. Hemen yanımda, kocaman alaycı bir gülümsemeyle bana bakıyordu ve önümüzde uzanan basamaklara. Ama bu defa aşağıya doğru iniyorlardı. "Aşağı ineceksek neden çıktık ki?" "Misafir sevmem," dedi kaşlarını kaldırarak. "İkinci kez gelmeyeceklerinden emin olmak istedim." "Sen kafayı yemişsin." "Bunu da diyarın delisi söylüyor."
Sayfa 109 - Martı YayınlarıKitabı okudu
"Aşağı ineceksek neden çıktık ki?" "Misafir sevmem" dedi kaşlarını kaldırarak. "İkinci kez gelmeyeceklerinden emin olmak istedim." "Sen kafayı yemişsin." "Bunu da diyarın delisi söylüyor."
Sayfa 109Kitabı okudu
"O zaman ona o kadar aşık olmama izin vermeseydi." "Ha, baştan sordun?" "Neyi?" "Sana aşık olacağım, karşılık vermeyeceksen baştan söyle gi­bisinden yani.'' "Aman ya sen de!" diye ofladım. "Mesele o değil. Ona yaklaşmama izin verdi. Kendimi açıp özel şeylerimi anlattığımda dinledi." "Dinlemese miydi?" "O ne demek şimdi?" "Yani anlatmanı talep eden o değilse, sen kendin istedin diye anlattıysan, dinledi diye de kızamazsın. Daha doğrusu dinlemese de kızardın." "Öf , neye istersem ona kızarım! Anlasana, ne hissettiğimi ip­ilemedi bile. İnsan bazen de biri peşinden gelsin diye çekip gider. Ama o peşimden gelmedi, hatta iyice uzağa gitti. Peşimden gelme­yenleri hiç sevmem ben."
Reklam
İnsan bazen de biri peşinden gelsin diye çekip gider. Ama o peşimden gelmedi, hatta iyice uzağa gitti. Peşimden gelme­yenleri hiç sevmem ben.
“Şaka mı yapıyorsun!” Diye bağırdım. Hemen yanımda, kocaman alaycı bir gülümsemeyle bana bakıyordu ve önümüzde uzanan basamaklara. Ama bu defa aşağıya doğru iniyorlardı. “Aşağı ineceksek neden çıktık ki?” “ Misafir sevmem,“ dedi kaşlarını kaldırarak.“ ikinci kez gelmeyeceklerinden emin olmak istedim.“ “ Sen kafayı yemişsin.“ “Bunu da diyarın delisi söylüyor.“
Ülkemizi sevmiyoruz, kaçıp gitmek istiyoruz. Kötü yöneticiler, aydınlar halkla ilişki kurmasını becerebildiği halde biz halkı sevmediğimiz için kendimizi ülkemizde istenmeyen bir misafir gibi hissediyoruz... Bu yüzden onu tanımak, onun derinliğini, ruhunu hissetmek istemiyoruz... Perşembe günlerini sevmem. Sabah sekizden akşam beşe kadar demek istiyorum. Yüz kere, bin kere alt alta yazmak istiyorum: Perşembe günlerini sevmem. Sonunda insanlar anlasın ne demek istediğimi de sormasınlar gerisini. Can sıkıcı anılardan kurtulmak ıcın daha iyi bir yol bilmiyorum. Perşembe günlerını sevmem. Daha ne istiyorsun benden? Sevmiyorum işte...
Insan bazen de biri peşinden gelsin diye çekip gider. Ama o peşimden gelmedi hatta iyice uzağa gitti . Peşimden gelmeyenleri hiç sevmem ben.
Reklam
Eve misafir gelmiştir;
Konuklarımı kovmayı sevmem gerçi, Ama kapı açık ve sen özgürsün.
İnsan bazen de biri peşinden gelsin diye çekip gider. Ama o peşimden gelmedi, hatta iyice uzağa gitti. Peşimden gelmeyenleri hiç sevmem ben.
Sayfa 118 - Hep KitapKitabı okudu
Değer yargılarınıza verdiğiniz kalıplardan ırak ve bağımsızım. Bir uyanış cesareti düşüyor avuçlarıma. Biçimsizlik! Uzak bir dünyaya bakış oluyor bu size göre. Canımsınız. İşe vaktinde gel, söylenenleri yap, aldığınla geçin, fazlasını isteme aman işsizlik var, faturalarını düzenli öde, geciktirirsen devlet baba affetmez avucundakileri de alır