Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Hıristiyanlık için dinin tarihteki bu tecrübesi yaklaşık 14 asır sürdükten sonra modern dönem ile son bulur.”
Teşkilat-ı Mahsusa Nedir ?
Teşkilat-ı Mahsusa, bilinenin aksine, bir istihbarat örgütü, bir casusluk teşkilatı veya propaganda birimi değildir. Modern tanımlarla konuşmak gerekirse, Teşkilat-ı Mahsusa bir erken dönem gayrinizami harp birimidir. 19. yüzyılda form değiştiren savunmacı Osmanlı gayrinizami harp faaliyetlerinin 20. yüzyıldaki en önemli uzantısıdır.
Reklam
“…denilebilir ki, modern dönem aynı zamanda soruları çok olan bir dönemdir.”
Sol açısından, terör kaçınılmaz bir biçimde gerekli olmuştu; özgürlük ve insan hakları dü§manlarını boy verdikleri an boğma karar­lılığı terörü gerekli kılmıştı. Sağ açısından, devrim daha en baştan düzen ve dine saygıyı yok etmeyi amaçladığı için şiddet içermişti. Bazılarının görüşüne göre, devrimin man­tıksal sonucu yalnızca terör değil, aynı zamanda Vendee bölgesinde yaşanmış, soykırım düzeyine erişen cinayetler oldu. Bu arada, birçok Katolik din adamı, dinsel uygula­malar tarihine dönük ilk saldırı diye tanımladıkları kutlamayı iki yüzyıl içinde çok az değişime uğrayan bir dil kul­lanarak lanetlemekteydi. Fakat, Mitterrand yine de işin keyfine vardı. Kendisine özgü acımasızlığıyla, "Devrimden hâlâ korkuluyor, ki bu da beni sevinmeye sevk ediyor" di­yordu. Bu nedenle, Fransız Devrimi düşüncesinin Lady Brack­nell'i ürpertmesinden bir yüzyıl sonra, insanlar hâlâ bu "ta­lihsiz an"ın nelere yol açtığı konusunda kamplara bölün­mekteydi. Herkes yanıtı bildiğini düşünürken, yakın tarihli birçok dönem içinde çok azı bu kadar şiddetli hayranlık ve nefret duyguları uyandırmayı başarmıştır. Bunun nedeni, zamanımızın birçok kurumunun, alışkanlığının, tutumunun ve refleksinin kökenlerinin bizim doğru ya da yanlış olduğu­nu düşündüğümüz devrime kadar uzanması. Nelerin olup bittiğini daha iyi bilmek, elbette, herkesin fikrini değiştir­ mesine yol açmayacaktır. Ne var ki, bugün hala birçok in­sanın modern tarihin bu kavşak noktasına ilişkin merakını tatmin edebilen bilgi parçacıklarıve enstantanelerden çok daha sağlam bir yargılama temeli sağlayabilir.
Sayfa 32 - PdfKitabı okudu
Yunan, daha genel olarak İlkçağ felsefesinin en son ve belki en etkili dö­nemi
Modern felsefe tarihçileri tarafından Yeni-Platonculuk adıyla ad­landırılan dönem olmuştur. Yeni-Platonculuğun bu kadar etkili olmasının ne­deni modern felsefenin ortaya çıktığı 1 7. yüzyıla gelinceye kadar önce Akde­niz, daha sonra Batı Hıristiyan dünyasında gelişen düşüncenin temelini teşkil etmiş olmasıdır. Diğer yandan bu etki sadece felsefi ve dinsel düşünceyle sı­nırlı kalmamış, edebiyat, sanat, toplumsal davranış ve kurumlar alanında da kendini göstermiştir.
Sayfa 18 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okuyor
“Denilebilir ki, modern dönem bir yönüyle yoksulluk ve itaate isyanın tarihidir de.”
Reklam
Modern dünyanın pek çok özelliği, erken dönem Portekiz sömürgesi sınırında ilk kapitalist ürünün üretimi sırasında ilk kez bir araya geldi. Bu, ilk kapitalist ürün şekerdi.
Sayfa 6 - KolektifKitabı okudu
Atatürk'ün MAL varlığı!
Atatürk'ün oteli, lunaparkı, gazoz ve deri fabrikası, şarap imalathanesi, iki adet fırını, dört adet lokantası, 13.100 baş koyunu, 24504 adet tavuğu ve 58 adet merkebi (eşeği) olduğunu biliyor muydunuz? Veya şunları... Altına imzasını attığı listeye göre Atatürk Ankara'da Orman, Yağmurbaba, Balgat, Macun, Güvercinlik, Tahar,
İlkçağ'da Batı medeniyetine ana rengini veren Atina iken, Ortaçağ'da bunun yerini Roma ve Kudüs almış; modern dönemlerde ise Atina tekrar belirleyici güç haline gelmiştir. Bu süreçte Batı medeniyeti din ile bilim, akıl ile vahiy, yani Atina ile Kudüs arasında sağlıklı ve dengeli bir ilişki kurabilmek için farklı yollar denemiştir. Bu senteze en fazla yaklaşılan dönem Ortaçağ'dı.
Neanderthalensis
(...) Neanderthalensis bireyinin diş plakları üzerinde yapılan çalışmalarda Homo sapiens türüne özgü mikropların varlığı keşfedilmiştir. Bu veriler, bu iki türün besinlerini paylaştıkları ve hatta daha ileri giderek öpüştükleri sonucuna işaret etmektedir.(Hansen 2020:157). Ele geçen fosiller üzerinde yapılan DNA analizleri sonucunda açık
Sayfa 42 - RedingotKitabı okudu
Reklam
Erteleme hastalığınız var mı?
Akrasia kavramı, eski Yunancada kötülüğün bir biçimi, güçsüzlük anlamına gelir. Doğru ve iyi olanı bildiği halde, doğru ve iyi olanı yapmama demektir. Ortaçağ ve modern dönem felsefelerinde "iradenin zayıflığı"olarak ifade edilir. Günümüzde psikolojide ve davranış bilimlerinde "erteleme hastalığı" olarak da geçen akrasia, insan hayatını oldukça etkileyen bir kavramdır.
Tarquinuslar Roma'yı Latium' daki en güçlü devlet ve Latin şehirlerin­ den oluşan bir birliğin lideri haline getiren imparatorluk kurucularıydı. Roma' daki devrim ve Etrüsk imperium'unun parçalanması Latinlere bir bağımsızlık şansı sunuyormuş gibi gözüktü. Bu nedenle Roma'yla ilişkile­rini kestiler ve Aricia'daki
Ergenlik Dönemi
"Gencin yeni edindiği erkeklik, her şeyden önce, cinsel davranışını etkiler. Öğrenmek için kafaca olgunlaşmıştır; fizyolojik bakımdan, edindiği bilgileri yaşamda uygulayacak kadar olgunlaşmıştır. Genellikle bu dönemde cinsellikle ilgili ilk derslerini alır ve şu ya da bu biçimde cinsel etkinliğini belki normal ve düzenli, ama daha seyrek
Homeros'u eleştirenler de şaşırtıcı keşifler yapmışlardır. Homeros'un en azılı karşıtlarından ve Madam Dacier'in en sert muhaliflerinden biri olan Voltaire, antik dönem şairini ilkel addetmiş ve tanrılarla kahramanlar arasındaki paternalist ilişkiyi özellikle itici bulmuştur. Buna karşın, tanrılarla bağlantılı olarak çok önemli sonuçlar doğuran bir keşif yapmıştır: Homeros, tarihi olayları ve genellikle kader olarak adlandırılan olguyu tam olarak tarif etme yeteneğine sahiptir. Voltaire'e göre İlyada'daki her olaydan, sonraki olayları belirleyen ve nihayetinde tutarlı bir eylem döngüsüne yol açan zorunluluklar ortaya çıkar. Voltaire, tesadüf ilkesine göre gelişen ve yine de sonradan anlaşılabilen ve açıklanabilen bir sona sevk eden karmaşık eylem yapılarından, olaylar silsilesinden bahseder. Bu yapıları sadece modern anlatıcılar benimsemezler, aynı zamanda modern tarih yazımı ve eylem teorisi alanları da bunları takip eder.
Sayfa 122 - Runik KitapKitabı okudu
Modern dönem Müslümanlarının belki de en temel problemi şu: İçinde bulunduğumuz duruma nasıl geldiğimiz, niçin bu şartlarda yaşamak zorunda olduğumuz, dünyanın gidişatını tayin etme, ya da en azından etkileme konumuna gelebilmek için global ölçekte neler yapmamız gerektiği... gibi meselelere kafa yormak yerine, hasbelkader yaşamakta olduğumuz durumu Din'e onaylatarak rahatlamanın yollarını arıyoruz. Sanki Din bizi, ne halde bulunuyorsak o halde rahatlatmak ve her halukarda tercihlerimizi onaylamak için gönderilmiş gibi, hayatımızı Din'e göre değil, Din'i hayatımıza göre ayarlamanın peşindeyiz sürekli.
1.115 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.