Tolstoy’un okuduğum ilk eseri, 5 ayrı kısa hikayeden oluşan çerezlik bir kitap. Yazarın dilini çok beğendim, sade ve anlaşılır. Savaş ve Barış’ı okumadan önce bu kitapla başlamak istedim; zira biri 1800 diğeri 90 sayfa
Klasikler beni hiçbir zaman korkutmadı, aksine diğer kitaplara nazaran beni en çok tatmin eden, belli bir hazza ulaştıran kitapların başında hep klasikler gelir. Hele ki İş Banka’sı yayınları, gerçekten muhteşem. Gerek modern klasikler gerekse Hasan Ali Yücel klasikler dizisi olsun tüm kitapları alıp okumak en büyük hedeflerimden. Çünkü klasikleri çok seviyorum.
İnsan neyle yaşar? Para! Yok, yok şaka tabii. Tolstoy ilk hikayesinde bu sorunun cevabını arıyor, hikayeler küçükken büyüklerimizin bize doğruyu göstermesi için anlattığı masallara benziyor. Doğruluk, dürüstlük, aç gözlü olmamak, kötüye karşı her zaman iyi olmak vs gibi temel kavramları ele alan, bu kavramlar üzerine hikayeler oluşturan ve sizi sıkmadan bolca altı çizilecek alıntılarla dolu hoş bir kitap.
Kitaplarımın genelde altını çizmiyorum, çünkü yaşasın 1K! En güzel alıntıları mutlaka burada paylaşıyor, ara ara bakıyor ve okuduğum kitapları hatırlıyorum. Bu kitapta ise en beğendiğim alıntıyla yorumumu sonlandırmak isterim;
''Adam bir yıl sonrasına hazırlanıyor, ama akşama varmadan öleceğini bilmiyor” diye düşündüm..