Bağımsızlığımızın Timsali olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
* * *
“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.” 1923, Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali’nin okuduğum ikinci kitabıydı. Birincisi çok bilinen Kürk Mantolu Madonna idi. Bu romanla birlikte her ikisinin de ayrı bir yeri oldu bende. Ama en çok içimi yakan eseri Kuyucaklı Yusuf oldu. Yusuf’un yazgısı çocukken talihsizlik ile başlamış ve kendi özgürlüğünü hep birilerine teslim etmek zorunda kalmıştır. Muazzez'e olan aşkını bile özgürce ortaya koyamamış onu kaçırmak zorunda kalmıştır. Köydeki zenginlerin bürokrasiyle işbirliği yaparak yarattıkları adaletsiz düzen ve bu düzene baş kaldıran Yusuf'un mücadelesi, bu mücadeledeki yalnızlığı ve iç dünyası akıcı bir üslupla anlatılmış. Güçlünün zayıfı nasıl ezebileceğini ve bu durumda zayıfın yapabileceği hiç bir şeyin olmadığını bütün gerçekçiliğiyle gözler önüne seriyor. Yusuf her şeyini kaybettikten sonra atını dağlara doğru sürer. Sanki devamı olacak gibi bitiriyor. Neden böyle bitiyor diye araştırma gereği duydum ve öğrendim ki Sabahattin Ali, aslında bu romanı üç kitap olarak düşünmüş bu nedenle açık bitmiş sonu. Fakat Sabahattin Ali'nin gencecik yaşında katledilişi ile geriye sadece bu tek kitap kalmış.
Kitap 1937’ de yazılmış, yazarın ilk romanı ve gerçek bir hikaye. Cezaevinde tanıştığı Yusuf’un hikayesi. Bu yüzdende çok hüzünlü geldi bana. İyi Okumalar.
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021175,1bin okunma
Üç saattir incelemelerde eleştirel bir satır, bir fikir hatta bir kelime arıyorum... Arıyorum ki, kitapla ilgili yakın bulduğum bir görüşü repost edip şu satırları şu sıcakta yazma yükünü üzerimden atabileyim...
Yok maalesef, olmadı... Bunun pek çok nedeni olabilir tabii... Ancak Kuyucaklı Yusuf özelinde bu hayranlığa, bu müthiş etkilenmeye
İyi ki bitmiş Muazzez, bitmeseydi kalbim, ben hayatta kalayım diye, öyle kendi kendine kan pompalayacaktı. Şimdi öyle mi bak. Garibim; hayatta kalmak için, bana rağmen bağımsızlığını ilan etme peşinde.
Sahi Muazzez; sensizliğin yüz
ölçümü ne?
Kuyucaklı Yusuf'u uzun zaman önce okudum, büyük bir hevesle,bir çok beklentiyle...
Ne yazık ki umduğumu bulamadım daha sonra bulunduğum ruh hali, yer ve zamanın etkili olduğunu düşünerek biraz zaman tanımam gerektiği kanısına vardım...
Evet ,uzun bir zaman diliminden sonra yeniden okudum ancak fikirlerimde olsun duygularımda olsun pek
"Ben Buradayım-Oğuz Atay'ın Biyografik ve Kurmaca Dünyası"
Hiçbir sahici tarafı olmayan yüzeysel “insanî ilişki”lerden yorgun mu düştünüz, daha düne kadar size methiyeler yağdıran, yere göğe sığdıramayanlar menfaatlerine ters düşünce kapkara bir sessizlik perdesinin ardına mı saklandılar, konuşacak ortam bulamamaktan derin bir