Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
SEVGİ VE AİDİYET
Derin bir sevgi ve aidiyet duygusu bütün kadın, erkek ve çocuklar için hafifletilmesi imkânsız bir ihtiyaçtır. Biz biyolojik, bilişsel, fiziksel ve ruhsal olarak sevmek, sevilmek ve ait olmak için tasarlanmışız. Bu ihtiyaçlar karşılanmadığında, bizden beklendiği şekilde iş göremeyiz. Bozuluruz. Parçalara ayrılırız. Hissizleşiriz. Canımız yanar. Başkalarını incitiriz. Hastalanırız.
Aidiyet vs uyum sağlama
Çoğumuz uyum sağlama ve aidiyet ifadelerini birbirinin yerine kullanırız. Onay ve kabul için nasıl çalışacağımızı tam olarak biliriz. Ne giyeceğimizi, neler hakkında konuşacağımızı, insanları nasıl mutlu edeceğimizi, nelerden bahsetmeyeceğimizi biliriz. Bu araştırmada en büyük sürprizlerden biri, uyum sağlama ve aidiyetin aynı şey olmadığını, aslında uyum sağlamanın aidiyeti engellediğini öğrenmekti. Uyum sağlamak bir durumu değerlendirmek ve kabul edilmek için olmanız gereken kişi haline gelmektir. Diğer taraftan aidiyet, olduğumuz kişiyi değiştirmemizi gerektirmez; nasılsak öyle olmamızı gerektirir.
Reklam
Hayatta herkesin çok iyi yaptığı bir şey olduğuna inanıyorum. Tek bir şey. Bu öyle bir şey ki, doğduğunuz andan itibaren içinizde olan, sizinle gelişen ya da kuruyan bir özellik. Doğallıkla mükemmel yapabildiğiniz bir şey. Kimisi en iyi pastayı yapabilir, kimisi en iyi su pompasını, kimisi en iyi beyin ameliyatını yapabilir, kimisi de en iyi dansı... Her birimizin farklı konularda en iyi şekilde yapabildiği bu bir tek şey, aslında kimliğimizin merkezidir. Ve biz bu merkezi keşfetmek yerine seyrettiğimiz filmlerin, okuduğumuz hikâyelerin, başarı öykülerinin ya da etrafımızda bize ne yapmamız gerektiğini söyleyenlerin, aldığımız eğitimin etkisiyle kendi merkezimizden uzaklaşıp bize koyulan hedefe yöneliyoruz. Aslında bizim olmayan ama bir şekilde yönlendirildiğimiz bu hedefe ulaşmak için sürekli değişiyoruz kendimizden uzaklaşarak. Bu değişimi de bize ait olmayan deneyimlerle ediniyoruz.
Sayfa 65 - EverestKitabı okudu
Mükemmel bir hayat yoktur... Hayat hiçbir zaman mükemmel değildir; daima eksik, bozuk ve kötüdür, mükemmel olan ölümdür ve mükemmel olmayan her şeyin mükemmele aktığı gibi hayatta ölüme akar, orada mükemmele erişir."
❝ Karanlıkları devirmek ve aydınlık bir çağın kapılarını açmak için en mükemmel silâh: Kalem. Sözle, yazıyla kazanılmayacak savaş yok... Kalem sahiplerine düşen ilk vazife: Telaş etmemek, öfkelenmemek, kin kışkırtıcısı olmamak. Halkı okumaya, düşünmeye, sevmeye alıştırmak. Bir kılıcın kazandığı zaferi başka bir kılıç yok edebilir. Kalemle yapılan fetihler tarihe mal olur tarihe yani ebediyete. ❞
Sayfa 60 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
432 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bende bir gün iyileşir miyim? İnsan olmayı öğrenebilir miyim? Sevmeyi, sevilmeyi, heyecanlanmayı, korkmamayı, kaçmamayı, hayal kurmayı... Yaralarım iyileşir mi bir gün?" Bu kitabın en güzel en özel alıntısı diyebiliriz, Ve aslında bu alıntı kitabın kendisi. Kitabın konusu aslında... Acılarıyla büyümüş bir çiçek karakterimiz söz konusu (: Çiçek agresif ruhsuz her şeyden nefret eden biri Ve bir yandan da soğukkanlı ve güçlü. Gri renginde olduğuna inanıyor, hiçlikten ibaret olduğunu düşünüyor. Ayza ise ona olmadığını kanıtlamaya çalışıyor. Ayza karakteri de iyi bir karakterdi sadece fazla ön planda değildi çiçek daha ön planda gibiydi. Yani ben ayzayı daha çok tanımak isterdim açıkcası onun dışında ayçiçeği karnavalında olan karakterlerin burda toplandığı bir sahne güzeldi bence benim hoşuma gitti doğrusu. Kurgu dediğim gibi güzeldi ana tema aslında kötü soğuk ya da umursamaz gibi görünen insanların içinde ne kadar büyük yaralar olmasını çok iyi yansıtmış yazar bunu sevdim en çok ben. Sonu beni üzdü evet ama yetersiz gibiydi bilmiyorum sanki sırf mutsuz son olsun diye gerçekleşmiş gibi geldi ölüm. Çiçeğin ölümü daha detaylı olabilirdi yani sahne daha uzatıla bilirdi. Çiçek öldükten sonra Ayzanın bakış açısıyla da okuya bilirdik mesela o zaman Çiçeğin ölümü de daha çok geçerdi bana. Böyle de güzel bir kitap dediğim gibi ama yine de bir kaç şeyle çok daha mükemmel bir kitap olabilirdi. Puan olarak 8 bence. Çünkü eksik kalan şeyler vardı dediğim gibi o yüzden puanım 8.
03:03 Dolunayda Açan Çiçek
03:03 Dolunayda Açan ÇiçekN. G. Kabal · Martı Yayınları · 20214,273 okunma
Reklam
Düşmanların benliğimize büyük, hatta neredeyse dost­ların gösterdiğinden bile büyük bir dikkat göstermesi de bir memnuniyet sebebidir. Hayatımızın ve işimizin, hissiyatı­mızın ve düşünüşümüzün her ayrıntısı -isteyebileceğimizin çok fazlası- onların ilgisi dahilindedir. Ne yaptığının farkın­da olmadan, benliğe neredeyse başka bütün kaynakların te­min edebileceğinden daha fazla zengin enerji sağlarlar böy­lece. Düşmanlar adeta öyle kolay da kurumayan insanüstü kuvvetleri uyandırırlar ve hayatında bir motivasyon sıkıntısı, çalışmasında bir ilham eksikligi hisseden herkes minnet­le bundan istifade edebilir. "Şunlara göstereyim" hırsı, daha büyük gayretleri mahmuzlar. Diyelim bir firmada veya kurumda, üzerimde bir kudre­ti olan düşmanlar, beni dezavantajlı duruma düşürmek is­terler, ama ben de bunu bir avantaja çevirmeye çalışır, ye­ni projelere girişmek için derin bir nefes alırım. İlerlememi engellemek ister, beni açığa düşürürler, fakat ben de zor durumlarla baş etme becerimi geliştirmeye çalışırım. Böy­le böyle, meselemi daha keskin hatlara büründürmeyi, onu daha fark edilir kılmayı, böylelikle başkalarının gözüne da­ha iyi görünmeyi başarırım, mucizevi bir şekilde. Becerimi kanıtlamayı daha iyi başardıkça, düşmanlar da normal gö­rünmeyen, horlayıcı ön yargılarıyla haksız duruma düşer ve alay konusu olurlar; gerçi bu onları yeni fenalıklara kışkır­tır ama beni de yeni eylemlere motive eder - bir 'perpetuum mobile' mükemmel başarılar üreten bir makine.
"Mükemmel olsa onu sevmezdiniz ki zaten sevgili leydim. Kadınlar biz erkekleri kusurlarımızdan dolayı severler. Yeterince kusurumuz varsa her şeyimizi mazur görürler; hatta zekamızı bile..."
Sayfa 203
"Erkekler de yüreklerinin derinliklerinde bir melek hayali kurarken bizi genç bir kızken kendilerine eş yapmakla, görünmeyen rakiplerle kıyaslamakta, çoğu kez kendilerini birden fazla hatıraya sürükleyen mükemmel hayallerle karşılaştırmakla, kendimizi hor görmemize sebep olmakla suçlu değiller mi sizce?"
Sayfa 111 - Žeplin KitapKitabı okudu
Öyle uçsuz bucak­sızsın ki, dedi, kıyıya yaklaşan gemilerin direkleri görün­müyor. Sen şimdiki zamansın, dedi, şimdiki mükemmel zaman, içinden cümleler geçiyor.
Sayfa 124 - İletişim Yayınları, 7.BaskıKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.