Önsöz
Şems-i Tebrizi'nin bize bırakmış olduğu tek eser onun "Makalat'ıdır. Makalat konuşmalar demektik. Mevlâna'nın Mesnevisi gibi bu eseri de Şems kendisi kaleme almış değildir. Konya'da, bulundu¬ğu iki buçuk yıl boyunca medrese ve camilerde verdiği vaazlardan oluşan bu eser, Mevlâna'nın teşviki ile müritleri tarafından kaleme alınmıştır. Bu konuşmalar mecmuası "Esrar-ı Şems al-Din-i Tebrizi" veya "Hırka-yı Şems-i Tebrizi" unvanlarıyla da Mevleviler arasında bilinmekte idi. Fakat en yaygın unvanı "Makaiat-ı Şems-i Tebrizi'dir. Bu eserin çeşitli nüshaları Türkiye kütüphanelerinde bulun-makta ise de çoğu eksik parçalardan ibarettir. İlk olarak İran'da Ahmed Huşnüvis tarafından bir edisyon kritiği hazırlanarak yayımlanmıştı. Fakat bu eser epey noksandı. En mükemmel diyebileceği¬miz bir başka edisyon ise İran'lı ilim adamlarından Muhammed Ali Muvahhid tarafından yayımlanan eserdir. Şems'in Makalatı gelişi güzel konuşmalarından oluştuğu için dil, üslup ve anlatımda yer yer kopukluklar ve Örgüde istikrarsızlıklar görülür. Hitap edilen kimi kişiler de esrar perdesinde gizlidir. Yazanlar, sanki Şems'in konuş¬malarını bazen özet halinde yazmaya çalışıyorlardı. Onun aşk denizi çok çalkantılı olduğu için her an yeni dalgalar meydana gelmekte ve fikirlerdeki durgunluk yok olmaktadır. Bunu kendisi de şu sözlerle ifade etmiştir; "Bende yazı yazma alışkanlığı yok ve yazıya dökme¬diğim sözler bende kalr ve her an yeni bir şekil ve biçim alırlar" (Makalat).
Sayfa 9 - NÜVE KÜLTÜR MERKEZİ - 2. Baskı - Arallk 2007Kitabı okudu
Özet olarak anladığım; İslam kadar mükemmel bir din yoktur!! Pusulası islam olanın yolu dosdoğru olur.
Reklam
TÜRK TARİHİ ARAŞTIRMALARI 20 Eylül 1971 tarihiyle Kültür Bakanı Talât S. Halman’dan resmî bir yazı aldım. Basılı olan ve başkalarına da gönderilmiş bulunan yazı aynen şöyledir: Sayın Nihâl Atsız, Kültür Bakanlığının yayın programından ilki, kültür eserleri konusunda üç yeni diziyle başlatılacak, bu dizileri, çeşitli kültür ve sanat dallarında
Benim kuşağımdan bu gizil düşüncelerle yetişmiş erkek pek çoktur. Bunlar, eşlerinde annelerini arayan mutsuzlardır. Anneleri ne denli mükemmelse, annelerini ne denli idealize etmişlerse, yaşamlarını paylaşacakları o mükemmel kadını hiçbir zaman bulamayacaklarından, o denli düşkırıklığına uğrayacaklar, evlilikleri o denli mutsuz sürecektir. Bundan çıkardığım özet kanım şu: Bir anne ne denli ideal anneye yakınsa, oğlu evlendiğinde oğluna o denli kötülük etmiş olur. Oğul, boş yere o meleği, o periyi arayıp duracaktır.
Sayfa 22 - SEL* Yayınları
Çok uzun bir tek cümle. Mükemmel özet.
Bir kadının içine doğduğu ve altında yaşadığı en yıkıcı kültürel koşullar, insanın ruhuna danışmadan boyun eğmesinde ısrar eden; sevecen bağışlama törenleri olmayan; bir kadını ruhu ile toplum arasında seçim yapmaya zorlayan; ekonomik zümreler ya da kast sistemleri nedeniyle başkalarına merhameti engelleyen; bedenin "temizlenmesi" gereken bir şey ya da emirle düzene sokulacak bir tapınak olarak görüldüğü; yeni, olağandışı ya da farklı olanın hiçbir zevk uyandırmadığı; merak ve yaratıcılığın ödüllendirilmek yerine cezalandırılıp küçümsendiği ya da ancak bu kişi kadın değilse ödüllendirildiği; bedene acı verici eylemlerin uygulandığı ve buna kutsal dendiği ya da ne zaman bir kadın cezalandırılsa, Alice Miller'ın dediği gibi, bunun "onun kendi iyiliği için" yapıldığı; ruhun kendi başına bir varlık olarak kabul edilmediği toplumlarda görülür.
6 )Sözel judo: eleştiri ateşi altında olduğunuzda karşılık vermeyi öğrenin değersizlik hissinizin nedeninin süregiden de öz eleştirileriniz olduğunu öğreniyorsunuz Bu durum sürekli kendinize nutuk çektiğiniz ve sertt gerçekçi olmayan bir şekilde zulmettiğiniz üzücü bir iç konuşma şeklini alır Genellikle öz eleştiriniz başka birinin sert bir
Sayfa 143
Reklam
42 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.