Heinrich gibi, Rousseau ve Voltaire’in öğrencisi olan biri için, Yehova ve İsa arasında hiçbir fark yoktu. Bir filozof beynine sahip olan Heinrich, her iki dine de aynı ölçüde yabancıydı. Hıristiyan değildi, çünkü İsa’ya inanmıyordu; Musevi de değildi, çünkü Yehova’ya da inanmıyordu. Ama Heinrich bir Yahudiydi ve işe başlayabilmek için vaftiz belgesine ihtiyacı vardı.