Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_ Bana verebileceğin en büyük mutluluğu verdin. Kimsenin yapamayacağı şeyleri yaptın. Bu kadar şeyden sonra iki insanın birlikte daha mutlu olabileceğini sanmıyorum. Ben artık savaşamayacağım. Biliyorum, senin hayatını mahvediyorum, bensiz daha mutlu olacaksın. Görüyorsun bu mektubu bile doğru düzgün yazamıyorum. Okuyamıyorum. Hayatımdaki bütün mutluluğu sana borçlu olduğumu söylemek isterim. Bana karşı inanılmaz sabırlısın ve iyisin. Şunu söylemek istiyorum -aslında bunu herkes biliyor- eğer biri beni bu durumdan kurtarabilecek olsa bu sen olurdun. Her şey beni terkedip gitti ama senin iyiliğin hep benimle kaldı. Artık senin hayatını mahvetmeyeceğim. Kimse bizim seninle mutlu olduğumuz kadar mutlu olamazdı..
Gerçek bir geri zekalısın ve bu yüzden hayatın boyunca mutlu olacaksın.
Sayfa 213Kitabı okudu
Reklam
"Bil ki tüketimin arttığı yerde azalacak mutluluğun. Hep alacak ve sahip olacaksın, yedikçe, içtikçe, giydikçe ve bunları abarttıkça mutsuz olacaksın, çünkü bedeninin istedikleri ruhunu mutlu etmez."
Unutma! Daha fazla mutlu olmak yok! Daima şimdiki kadar mutlu olacaksın çünkü arzuların hep sınırsız olacak.
O büyük dalgaya bekle. Seni mutluluğa itecek. Mutlu olacaksın Saddie.
Sen hassas ve iyi kalpli bir adamsın. Mükemmel bir koca ve günün birinde de baba olacaksın. Hayatını dolu dolu yaşamanı istiyorum. Bana bir şey için daha söz ver. Mutlu olacağına söz ver.
Sayfa 456Kitabı okudu
Reklam
Bu gece, seni üzen şeyleri düşünerek uyuma, bir gün, biriyle, daima mutlu olacaığını düşünerek uyu. Çünkü mutlaka bir gün, biriyle, daima mutlu olacaksın..
Ihlara vadisinin kenarında, başı dumanlı Hasan dağının kıyısında, Aksaray’da dünyaya geldi, 1988 yılında, Güzelyurt kasabasında. * 1924’teki mübadele sırasında bugünkü Makedonya topraklarından göçen Türkler yerleştirilmişti oralara… O nedenle sarışındır hep Güzelyurt’un insanı, tıpkı Mustafa Kemal gibi… Enes de öyleydi. * Kendini bildi
1 Mart 2016 Sözcü - Bordo
"Elbette seviyorum seni" dedi çiçek ona. "Benim yüzümden bunu bile anlayamadın.Ama artık hiçbir önemi yok.Tabii sen de benim kadar aptallık ettin .Artık mutlu olmaya bak...şu fanusu da bırak elinden.İstemiyorum onu." "Ya rüzgar..." "O kadar hasta değilim...gecenin serinliği bana iyi gelir hem.Çiçeğim ben." "Peki hayvanlar..." "Kelebeklerle tanışmak istiyorsam,birkaç tırtıla katlanmam gerek.Çok güzel bir şey olmalı bu...ziyaretime kim gelir yoksa ?Sen uzaklarda olacaksın.Büyük hayvanlara gelince,onlardan korkum yok.Benim de pençelerim var..." Bunu derken dört tanecik dikenini göstermişti.Sonra da "Sallanıp durma burada,huzursuz ediyorsun beni" dedi."Madem gitmeye karar vermişsin,çek git hadi !" Aslında Küçük prens ağladığını görsün istemiyordu. Pek gururlu bir çiçekti.
- Demek ölümü çağırıyorsun, her şeyin ölmesini istiyorsun? dedi şeytan. - Hiçliğe hayranım. - Niçin? Bedenden sonra bir şeyin kalmadığını mı sanıyorsun? Kapanan gözlerin bir şey görmediğini, soğuyan solgun başın aklından bir şey geçmediğini mi sanıyorsun? - Evet, öyle olduğunu düşünüyorum. - Peki ne istiyorsun? Neyi arzuluyorsun? - Mutluluğu! - Mutluluk mu? Mutlu olmak mı istiyorsun? Bilimde, zaferde, aşkta mutluluğu bulursun. - Yo hayır, onu her yerde aradım, asla bulamadım, bilim çok kalabalık, zafer çok dar, aşk ise aşağılık bir şey. - Kendini diğer insanlardan üstün mü tutuyorsun? Sandığın şey ruhunun ... - Ah! Ruhum!.. Ruhum! - Ruhun yok mu? Hiçbir şeye inanmıyorsun ... Tanrı'ya bile! Ah pişman olacaksın zavallı yaratık! Tekliflerimi geri çevirdiğin için, ilk insan gibi pişman olacaksın! Bakışı nasıl gururluydu, mutluluk konusunda ne kadar güçlüydü, Cennet bahçesinde dolaşırken, gözyaşlarımı ve başarısızlığımı gördü. Ancak sonra pişman oldu, ayağıma geldi, ağladığım gibi ağladı, benim gibi lanetledi, Tanrı'ya hakaret etti, çığlıklarımız birbirine karıştı ve o günden beri acı çeken yol arkadaşı olduk. Evet! Onun gibi düşeceksin, bir şeyi seveceksin elbette.
Sayfa 198 - Say YayKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.