Mutluluk deyince Flaubert'in aklına Şark geliyordu, Şark deyince de mutluluk. Ne zaman edebiyat çalışmalarında umutsuzluğa düşecek olsa, aşkta bir yenilgi yaşasa, ailesi canını sıksa, havalar bozsa ya da çiftçilerin şikâyetlerini duysa (Rouen'de iki haftadır durmaksızın yağmur yağıyordu ve sel birkaç ineği alıp götürmüştü) Flaubert, Chevalier'ye şöyle diyordu: "Yaşamım... rüyalarımda bu kadar güzel, şiirsel, uçsuz bucaksız ve aşkla dolu olan yaşamım, herkesinkinden farksız bir yaşam olup çıkacak. Tekdüzelikle, akıl ve mantık, budalaca geçirilecek yıllar. Hukuk Fakültesine gidecek, sonra mahkemeye kabul edileceğim, en sonunda da ola ola Yvetot ya da Dieppe gibi bir taşra kasabasında saygıdeğer bir bölge savcısı olacağım... Seni zavallı budala, yaşamın boyunca ışığı, aşkı, defne ağaçlarını seyahatleri ve Şarkı düşledin durdun."