YouTube kitap kanalımda Kırmızı Pazartesi kitabının da içinde bulunduğu kitaplık turu videomu izleyebilirsiniz: ytbe.one/yf0me602lnY
Ana baba bacı kardaş dar günümde el olur
Namus belasına kardaş döktüğümüz kan bizim.
Acaba Gabriel Garcia Marquez 1981 yılında Kırmızı Pazartesi'yi yazarken, Cem Karaca'nın 1968 yılında Namus
Gönül dağı: "Ben sizi, sizin sandığınızdan daha çok sevdim dile gelmemiş olsa bile.."
"İyi ki doğdun başımızın tatlı belası" diyen ailem asıl siz "iyi ki 🌸"
Hoş geldin 28 🎈
Didem Madak 'ın “Ah'lar Ağacı” adlı kitabında kaleme aldığı gibi “dalgınlığınıza gelmek istiyorum ve kaybolmak o dalgınlıkta” dediğim zamanlar oldu bu 28 yılda. Dile kolay 28 koca yıl.. Afetlere de şahit oldum, hastalıklara da bir de hasta ruhlu insanların kendilerini “erkek” veya “adam” zannedip bu kelimelerin anlamını bile bilmeden savunmasız, dengi olmayan kişileri “namus” veya “kıskançlık” kelimelerinin arkasına sığınarak öldürdüklerine de.. Cahit Zarifoğlu'nun dediği gibi: “Ben bu çağdan etimle, kemiğimle nefret ettim.” Geçmişi özlüyorum tek derdimizin oyun oynamak olduğu çıkarsız, plansız arkadaşlık kurduğumuz zamanları, unuttuk o günleri yine Didem Madak'ın kaleme aldığı gibi: “İnsan unutandır ve insan unutulmaya mahkûm olandır.” Unutulmamak dileğiyle.. Mutluluğumu mutluluğu, hüznümü kendi üzüntüsü olarak gören, her zaman yanımda olan güzel insanlar iyi ki varsınız, iyi ki tanıştık, sizi seviyorum 1k ailesi ;))
Şu günlerde 1K’da “kadına şiddet” kapsamında öyle güzel şeyler okunuyor ki, bu farkındalığın kıvılcımlarını atan ve güzel bir etkinlik başlatan
Adem Bey’e ve O’nu destekleyen herkese teşekkür ediyorum. Ben bu etkinliğe sadece “İstanbul Sözleşmesi” ile katıldım, çünkü diğer kitapları okuyacak ve kaldırabilecek gücü kendimde görmedim. Çünkü
Kitap konusu ile ilgimi çekmişti. Aslında kadın cinayetlerinden, "Namusum için öldürdüm!" diyenlerden, tecavüzcü katillerden, kısacası toplumdaki ruh hastalarından gına geldi ama yine de kendime eziyet edip kitabı okumaya başladım.
Bir kadının hayatının üç erkeğin elinde nasıl heba olduğunu görüyoruz. Hepsi de seviyorum diyen çakallar.
Sizlere, okuyacağınız değil, direkt akışına dahil olup, birebir yaşayacağınız bir eser hakkında iki kelamım var...
Kamuoyunda, "Bahriye Davası" olarak bilinen davadan ötürü Nazım Hikmet ile birlikte tutuklanarak İstanbul Tophane askeri Cezaevi'ne konulan Kemal Tahir, dava sonunda 15 yıl ağır hapis cezası alarak, yine Nazım Hikmet
27 Kasım 2019 Çarşamba
18:11
"Toplumun kadına hazırladığı yazgı genel olarak evliliktir. Kadınların çoğu evlidir, evlenip ayrılmış ya da dul kalmıştır. Evlenmeye hazırlanmakta ya da evlenmediği için dertlenmektedir."
Evlilik Çağı, Simone de Beauvoir
Merhaba!
Güngör Dilmen'in Kurban oyunu ve bazı meseleler hakkında konuşmak için