Merhabalar kitapsevenherkes ailesi bugün size kişisel gelişim kitaplarını sevmeyenler için sevebileceğiniz bir kişisel gelişim kitabı ile geldim.
Hayatı daha iyi, güzel yaşamak için bu 4 maddeyi hayatımıza geçirelim. Kendimizle 4 anlaşma yapalım.
1- Söz büyüdür.
2- Hiçbir şeyi kişisel alma.
3- Varsayımda bulunma.
4- Yapabildiğinin en iyisini
"Birçok zaman sevginiz, gururunuzdan ağır basabilir. Bu bir anlamda kendinden vermektir de. Lakin bazen düşünürsünüz ve oldukça üzülürsünüz. Siz birisini epey derinden ve hayli yüksek bir minvalden sevebilirsiniz. Ve bu surette oldukça çetin bir şekilde reddedilebilirsiniz. Reddene göre; belki sevdiğinden fakat kızgınlığından, kırgınlığından yahut hayal kırıklığından istenmeyebilirsiniz. Ya da belki aşikâre bir biçimde size bir başkasının varlığından söz edilebilir. Denilebilir ki birlikte olunan biri var. İşte böyle bir ahvalde siz ne yapabilirsiniz ki? Alacağınız herhangi bir aksiyonda bilakis ona veya kendinize kuvvetli bir usulde hâkirâne davranmış olmaz mısınız? Bilahare zamanın şartlarında yapabileceğiniz yegane şey, kendi yolunuzda ilerlemek ve sevginizi yalnızca içinizde taşımak olmaz mı?" (Jack Brighty'den)
"Buldum. Buldum. Son soru. Sen hala bir nebze olsun, kalbinin herhangi bir köşesinde, evliliğin bir aşk ilişkisi olduğu yanılsamasını taşıyor musun? Eğer taşıyorsan, bu birçok sorunun nedeni olabilir."
Soruyu soran karakter, bunun bir yanılsama olduğunu kabul ederek, içine kendi yargısını da katarak sormuş ama, siz ne düşünürsünüz?
Sevmenin ne demek olduğunu biliyorum. Seveceğiniz insanı bulduğunuzda, kafanızda çanlar çalar ve havai fişekler patlar, söyleyecek söz bulamazsınız ve hep onu düşünürsünüz. Seveceğiniz insanı bulduğunuzu onun gözlerinin içine bakınca anlarsınız.
Aşk alkole benzer, ne kadar iktidarsız ve sarhoş olursanız, kendinizi o kadar güçlü ve akıllı sanırsınız, aynı zamanda da her istediğinizi yapmaya hakkınız olduğunu düşünürsünüz.
“Aşk alkole benzer, ne kadar iktidarsız ve sarhoş olursanız, kendinizi o kadar güçlü ve akıllı sanırsınız, aynı zamanda da her istediğinizi yapmaya hakkınız olduğunu düşünürsünüz.”
Bundan yıllar önce ben annem ve babam bir dolmuşa atlayıp bizden 20-"30" km uzaklıktaki büyük amcamın bayramına gitmiştik o zamanlar büyük amcam ile ortanca amcamın arası kırık ve konuşmuyorlardı.Babam 2.Dünya savaşındaki Türkiye misali tarafsız ve herkese zeytin dalı uzatan bir kişiliğe sahip o zaman da ikisin arasındaki küskünlüğe
Uzun zamandır kitaplığımda okunmayı bekleyen bir kitaptı ve sonunda okumaya karar verdim. Hani böyle bazı kitaplarınız vardır ama ya sonra başlarım, başka şeyler okurum bir ara onu da okurum diye düşünürsünüz ya, işte o kitaplar genelde en beğendiğiniz kitaplardan biri oluyor. Ben Ölmeden Önce de benim için öyle oldu. Sam liseye giden popüler sayılabilecek dört kişilik bir kız grubunun üyesidir. Bir akşam gittikleri parti sonrası arkadaşlarıyla arabayla kaza yaptığında yine aynı güne başlar ama her şeyi hatırlıyordur. Evet bu konu çok yeni bir konu değil ama işleniş açısından inanılmaz kaliteli. Herkese de hitap etmeyebilir, 470 sayfa civarı diye hatırlıyorum yani cümleler bol keseden ve hiçbir sayfa boş geçmiyor o yüzden kitap sizi ya şu sayfayı da geç ya da şu cümleleri de hızlıca oku geç gibi bir seçenek sunmuyor, anlamak için okumalısınız. Normalde kitabın beni sıkacağını düşünüyordum sonuç olarak aynı gün tekrar tekrar işleniyor ne kadar akıcı olabilir ama beni şaşırttı. Böyle kitapların da asıl vermek istediği mesajlar belli ama onun yanında kitaptaki tüm karakterleri sanki siz tanıyormuşsunuz gibi hissettirmesi, Sam’in hayatını ve yaşadıklarını sanki bir ekrandan izliyormuş hissi vermesini herkes başaramaz. Film sayesinde görmedim, filmi de izlemedim ama güzel olsa bile kesinlikle bu kitaba şans verilmeli.
Ben Ölmeden ÖnceLauren Oliver · Artemis Yayınları · 2019175 okunma