Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
- Eskiden: Arkadaş olma kriteri aynı mahallede olma veya aynı okulda olmaydı. + Şimdi: Takipçilerinin sayısına göre. - Eskiden: " Bu kız veya erkek bana bakmaz çok zengin " derdik. + Şimdi: " bu kız veya erkek bana cevap bile vermez " Bak kaç bin takipçisi var der olduk. - Eskiden: Arkadaş yiyeceğini paylaşınca mutlu
Klasikler Ve Çevirmenler
Not: Bu ileti eserleri orijinalinden ve sonrasında Türkçe çevirilerinden okuyan insanların görüşlerinin derlenmesiyle yazılmıştır. Sonrasında sitedeki okurların katkıları eklenmiştir. Günlerdir çevirmenlerin dünyasına daldım ve haklarında o kadar çok şey okudum ki beynimden dumanlar çıkıyor. Yabancı dilde yazılmış eserlerde en rahatsız olduğum
Reklam
#EnesKara
Bakara suresi 2/256 da şöyle yazar.Dinde zorlama yoktur.Bu yapan anne,baba olsa da böyledir.Patron olsa da böyledir.Padişah olsa da yine aynı.Kılıç zoruyla değil, başka yollarla dahi imana bi kişi zorlanamaz.Dilerse iman eder, dilerse kafir olur.(Kehf 18/29) Dilerse şükreder, dilerse inkar eder.(İnsan 76/3) Peygamberimiz(sav) bu konuda örneklerin
Sen bilmezsin ama Oğuz Atay demişti, sevmek yarıda kalan bir kitaba devam etmek gibi kolay bir iş değildi. İşte ben o büyük işe kalkıştım. Seni sevmek gibi büyük kocaman bir iş.. Yanımdayken; Gülümsemesine bakıp içinden “bu şimdi benim mi”diye çaktırmadan sevinmek, ya da aradan çok zaman geçer bazen bir kaç mevsim, bir kaç insan, bir kaç anı, bir kaç acı.. her şey biter, hesaplar ödenir, defter kapanır. Sonra olmadık bir zamanda, olmadık bir yerde saçma sapan bir karşılaşma olur. Sonra… Sonra bir şey olmaz. Çünkü hesap etmediğin bir kalbin vardır o ne ayların ne yılların geçmesine aldırış etmeden ilk gün gibi taptaze seviyordur.. Omuzdan öpmek, diye bir şey vardır. Yüküne ortağım der gibi. Hep yanındayım der gibi.. Öyle güzel. Eğer bu aşk değilse, ben sana daha önce kimsenin kimseye olmadığı bir şey oldum..
Oğuz Atay
Oğuz Atay
Sen bilmezsin ama Oğuz Atay demişti: sevmek yarıda kalan bir kitaba devam etmek kadar kolay değildi. İşte ben o büyük işe kalmıştım. Seni sevmek gibi büyük, kocaman bir iş. Yanımdayken gülümsemesine bakıp içimden; "Şimdi bu benim mi?" diye çaktırmadan sevinmek ya da aradan çok zaman geçer bazen bir kaç mevsim bir kaç insan bir kaç anı, bir kaç acı... Her şey biter, hesaplar ödenir, defter kapanır. Sonra olmadık zamanda olmadık bir yerde saçma sapan bir karşılaşma olur. Sonra bir şey olmaz. Çünkü hesap etmediğin bir kalbin vardır. O ne ayların ne yılların geçmesine aldırış etmeden ilk gün gibi taptaze seviyordur. Omuzdan öpmek diye bir şey vardır. Yüküne ortağım der gibi. Öyle güzel. Eğer bu aşk değilse, ben sana daha önce kimsenin kimseye olmadığı bir şey oldum...
1944 senesinde Çumra tren istasyonunda iki yoksul, üstü başı yırtık köy çocuğu beklemektedir. Yanlarına bir adam gelir ve çocuklara nereye gittiklerini sorar. On yaşındaki Kemal “Konya’ya! Valiyle görüşmeye!” der. Adam alaycı bir şekilde güler “Sizi valiyle görüştürmezler be evladım, paranıza yazık, boşa gitmeyin!” diye karşılık verir. Kemal
Reklam
Kadınım ama önce insanım..
Üniversite bitmiş, sıra iş hayatına atılmaya gelmişti. Çeşitli yerlere yaptığım iş başvurularından biri kabul edilmiş, işe alınmıştım. İki haftada işi kavradıktan sonra, kendimi şanslı adletmeye başlamıştım. Ta ki patronun yemeğe çıkalım mı dediği ana kadar her şey yolunda gidiyordu. O saatten sonra orada çalışamayacağımı fark edip işi bırakmak
"İSİMSİZ KADINLAR 2."
NOT: lütfen kopyalamayınız telif hakkı içerir! Size yıllar önce tanıdığım ama hikâyesini henüz yeni öğrendiğim bir kadından bahsedeceğim. Bu kadınla bir mezarlıkta tanışmıştım. Ağlıyordu. Bir yakınını kaybetmişti sanırım. Yanına gittim ve baş sağlığı diledim. Yüzüme baktı, gülümsedi. Çok ama çok güzel gözleri vardı. İnsan gözlerine bakınca
Tercüman Recep
Her şey, bir iş görüşmesinde bana sorulan, "İngilizce biliyor musunuz?" sorusuna verdiğim "Evet" cevabı ile başladı. Bu sayede bir otelde güvenlik görevlisi olarak işe başladım. Garip olan ise benim İngilizce bilmiyor oluşumdu. Hem güvenlik görevlisine İngilizce niye lazım olsun ki? Ortaokul ve lisede altı yıl boyunca
Ankara'da Sıradan Bir Düğün
Oturduğum masadan sıkılan gözlerle etrafı izliyorum. Klasik bir salon düğünü işte. Etrafa kısık gözlerle bakıp, bekar oğullarına kız arayan anneler, etrafta koşuşturan çocuklar, uzun süredir görüşmüyoruzlar, niye hiç aramıyorsunlar, sen niye aramıyorsunlar. Ben aramasam sormasam arayacağın soracağın yoklar, çok güzel olmuşsunlar, kıyafetin
Reklam
Selamün aleyküm ve rahmetullah
Arkadaşlar, bu aralar bir tartışma var 1k'da voleybol meselesi hakkında. Ve iki tarafta bir birine sürekli laflar atıyor. Bilginin eksik olduğunu farkettim. Yani neden karşı çıkılıyor bu olaya bu bilgiyi ben aktarmak istiyorum. Amacım tartışma çıkarmak felan değil. Tartışmak amaçlı yorum yapılırsa yorumları sileceğim. Tartışma ile bir yere
Yakın zamanda vuku bulan, medrese (Kur'an kursu) talebesi genç bir erkek kardeşimizin yaşadığı ibretlik hadise👇 Henüz 20'li yaşlarında olan kardeşimiz bir müddet İslami ilimleri tahsil ediyor. Fakat ailesinin maddi durumunun yetersiz olması saikiyle eğitimini yarıda bırakıp çalışmaya karar veriyor. Bir süre inşaatlarda amelelik ediyor.
Küçük İskender
Küçük İskender
Ayak izlerimizde ölüp erimiş peri pelerinleri Periler birbirine düşman, pelerinler birbirine küs Sana bugün bir mektup yazdım: En çok En çok güllerden sözettim
Yorulmuşsundur. Bazen boş gün yaratırsın kendine. Bugünkü boş günden hoş bir şey çıktı. Bu başıboşluğa ortak edecek birilerini de buldum. Bakınız, aşağıda:) (Kiminizden bahsetmeyi unutmuş olabilirim, yazım yanlışı yapmış olabilirim; dedim ya boş günüm. Hoş görün.😊) Ece Temelkuran’ın BU DA GEÇER’inden rastgele, şansınıza
Allah'ım, 'kin, kibir ve kim ne der' hastalıklarından sana sığınırım. Bu güzel cuma gününü senin rızan için sevgi ve muhabbet içinde geçirmeyi nasip eyle. Amin. Cumamız mübarek olsun.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.