Nazan Bekiroğlu'ndan yine harika bir kitap...Elime aldığımda çocuk gibi çarptı kalbim ve çok heyecanlandım.Sonra sanırım her okurun yaptığını yaptım bir "Nar Ağacı"beklentisiyle bir solukta bitireceğimi düşündüğüm k
itabın başına geçtim.Yalnız aradığımı bulduğum çok da söylenemez.Nazan Hanım sıradan bir hayatı konu almış...Hiç
Zeliha'dan umudu tamamen kestim! Aslında harika bir seri olabilirdi. Yazarın teknoloji konusunda oldukça başarılı bir hayal gücü var. Kitap konuları da güzel görünüyor. Gel gör ki 3 kitap boyunca gördüğümüz konsept "aşk=sürekli kavga + hiç sönmeyen kıskançlık + biraz da aşk hakkında havalı söz kullanma" şeklinde. Yazarın bize
İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinden okuduğum 28. kitap, Arkadi ve Boris Strugatski kardeşlerden ise okuduğum 4. kitap oldu. Daha önce Arkadi ve Boris Strugatski kardeşlerin okuduğum 3 kitabından da tam olarak mutlu ayrılamamıştım; fakat Uzayda Piknik isimli bu kitap, şu ana kadar okuduğum en iyi ve en derin kitaplarıydı.
Strugatski kardeşleri
Hiç düşünmezdim öfkemin bana anlatmak istediği birşeyler olduğunu bu kitabı okumadan önce. Anne, baba, kardeş, arkadaş ve eş ilişkilerini dansa benzetmiş ne kadar uyum varsa dansın bize kattığı anlamda o kadar büyük olur. Harika bir benzetme değil mi?
Yapacağın şey öfkeni tanımla derinine in gerçekte neye öfkelendiğini bul. Yapmayacagin şey ise karşındakini değiştirmeye kalkma bu asla işe yaramıyor! Sen kendinden sorumlusun nasıl hissedeceğini sen belirlersin!
Örnek vakalarla ilişkiler arasında geleneksellesmis eski dansların nasıl daha heyecanlı ve uyumlu dansa çevrildiğini anlatmış. Sen sana yakın olanı al ders çıkar ondan.
Unutma ofkenden ve duygularından sen sorumlusun ve bunu değiştirecek kişi de senden başkası değil!
Tekrar tekrar okunası kitap...
Meslek hayatına yeni başlamış bir öğretmen olarak tüm meslektaşlarıma bu kitabı okumalarını şiddetle tavsiye ediyorum!
Kitap, kapağında da yazdığı üzere öğretmenin gücünü konu almakta. Fakat bunu yaparken öyle beylik laflara yer vermek yerine bizzat yaşanmış örnekler üzerinden gitmektedir. Pek çok insanın öğretmenlerine ilişkin olumlu - olumsuz anılarını anlatan mektuplar yer alıyor kitapta. Bu mektupları okurken zaman zaman duygulandım, zaman zaman da lanet ettim bu mesleği kirletenlere... Ve kendi öğretmenlerimi düşündüm. Şunu fark ettim: bir hayatımda olumsuz izler bırakan öğretmenlerim olmuş adlarını bile hatırlamak istemediğim, bir hatırladığımda hala çocukluğumdaki coşkuyu tekrar yaşadığım öğretmenlerim, bir de hayatımda varlığı yokluğu belli olmayan, hayal meyal hatırladıklarım. Peki ben öğrencilerimin hayatında bu üç kategoriden hangisi olmak istiyorum? Onlara dokunabilmek, hayatlarında yıllarca unutulmayacak olumlu izler bırakabilmek için neler yapabilirim? Bunları bu meslekteki herkesin sorgulaması gerektiğine inanıyorum. Kitapta denildiği gibi "Hiç kimse, ama hiç kimse tesadüfen öğretmen olmamalıdır." İşini severek, çaba ve emek harcayarak yapan öğretmenlere ihtiyacımız var...
İşte en büyük kazanımım bu sorgulamalar oldu bu kitaptan. Ve cevapların birini yine bu kitapta buldum: "Hani gökte de milyonlarca yıldız vardır, ama birinin ışığı diğerlerinden fazladır ve size kutup yıldızı olur." diyor bir mektupta yazan kişi öğretmeni için. Ne harika bir benzetme... Dilerim onlarca yüzlerce hayata kutup yıldızı olabildiğimiz bir meslek hayatımız olur sevgili meslektaşlarım...
Vay Be! Dedirten 10 Hızlıca Okunası Hikaye
1.Kimin parası daha değerli?
Olay, henüz döviz kurlarının uygulanmadığı yıllarda ABD-Kanada sınırındaki bir şehirde geçmektedir: ABD ve Kanada malum ki para birimi olarak 'dolar' kullanmaktadırlar. Yalnız her iki ülke de kendi paralarının daha değerli olduğunu iddia etmektedirler. Şöyle ki
Bol çokomelli bir Proust kitabıyla da karşınızdayız sayın seyirciler ve seyretmeyenler. Bilenler bilir ve bilmeyenler için de #47102686 , #47929813 ve #48983599 incelemelerinde görülebileceği gibi tüm yavaşlığıyla devam ediyor Kayıp Zamanın İzinde okuma
Londra Nehirleri uzun bir süredir çevrilmesini beklediğim kitaplardan biriydi. Sonunda bu kitabı okumuş olduğuma hala inanamıyorum. Benim için aşırı eğlenceli ve bitmesini istemediğim bir macera oldu. Umarım siz de kitabı okurken benim gibi hissedersiniz.
Kitabımız Peter Grant adındaki bir polis memurunun sıradışı polisiye macerasını konu
KİTAP DEĞERLENDİRMESİ / BÜLENT ŞAHİN ERDEĞER – RİVAYET Mİ, HADİS Mİ SÜNNET Mİ – Yüzlerce Yıllık Kavram Kargaşası
Yeni bitirdiğim ve değerlendirmesini yapmak istediğim bu seferki kitap, gerçekten de çok önemli bir boşluğu doldurma ve alt isminde de belirtildiği üzere yüzlerce yıllık bir kavram kargaşasına ışık tutup çözme yolunda epeyce