YAZDIRILIŞININ DA AYRINTILARIYLA BELİRTİLMESİNE ÖZEN GÖSTERİLEN İKİNCİ MEKTUP BU DA KÜNYELERİ: BİTİRİMLER VE GARİBANLAR Evet, postaneye sen götürmüştün değil mi mektubu? Dün ne konuşuluyordu biliyor musunuz? Yalnızca bizimki değil, gönderilen bütün mektuplar 'Almadığım Mektuplar' diye yayımlanmış... ayıp be... insan utanır. Reis, bir önerim
Sayfa 53 - Gözetleme Noktaları
Kişisel egitim! Gaye; tek tip insan yetiştirmek değil, herkesin kendine has ve biricik olan isimleri, yetenekleri ve güzellikleri ortaya çıkartacak şekilde bir eğitime tabi tutulmasıdır. Bu; vahdette kesret, kesrette vahdet anlayışının bir sonucu olarak yaratılış hakikatini yansıtacak şekilde, sonsuz çeşitliliğe alan açan, yani her varlığın
Sezin Büyükmenekşe /Şahsiyetli hiçlik
Reklam
Bir cümle ne kadar anlamlı, güzel kurulmuş olursa olsun, ancak tasasız, heyecansız kişileri etkileyebilir. Mutlu ya da mutsuz kişilere her zaman yetmez. Mutlulukla mutsuzluğun en iyi anlatış yolunun çoğunlukla sessizlik olmasının nedeni de budur. Aşıklar birbirini sustukları zaman daha iyi anlarlar, mezar başında söylenen ateşli, duygulu sözler ancak yabancıları etkiler, ölenin arkada bıraktığı karısına, çocuklarına soğuk, yavan gelir.
Ne kadar da güzel bir cümle
Sen ancak doğana ve aldığın eğitime göre davrandın.
Ne kadar da güzel bir cümle...
"Ben dünyada bu kadar güzel gülen, güldüğü zaman bu kadar güzel olan insan görmedim."
Bir keresinde bir çocuğun ağlamak üzere olduğunu anlatmak için yetişkinler, yani aptal insanlar gibi "canım ağlamak istiyor" yerine "canım gözyaşı istiyor" dediğini duydum. (Eğer böyle bir tane bulup da yazabilse) ünlü bir şairde gayet dokunaklı bulacağımız kadar edebi olan bu cümle, dosdoğru göz kapaklarının altından fışkıran sıcacık yaşlardan doğmuştur ve göz kapakları yaşamakta olduğu sıvı ısdırabın bilincindedir. "Canım gözyaşı istiyor!" O küçücük çocuk, ne de güzel tarif etmişti kendi sarmalını. Söylemek! Söylemeyi bilmek! Varlığı yazıya dökülmüş sesini, zihindeki görüntülerin üzerine kurabilmek! Hayat daha fazlasına değmez: ondan ötesi, erkeklerden ve kadınlardan, farazi aşklardan ve sahte gerçekliklerden, birbirimizi sindirmek ve unutmak için kurnazca oyunlardan, adına gökyüzü denen duygudan yoksun, soyut, koca mavi kayanın altında, bir taşı kaldırınca kaçışı veren böcekler gibi, dört bir yana koşturup duran varlıklardan ibaret.
Sayfa 166Kitabı okudu
Reklam
346 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.