Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yoksul, neşeli ve bağımsız! — hepsi bir arada olanaklı; yoksul, neşeli, ve köle! — bu da olanaklı, — fabrika boyunduruğuna girmiş işçilere söyleyecek daha iyı bir şey bulamıyorum: Bunu bir ayıp olarak görmediklerini düşünelim, yani şimdi nasılsa öyle, bir makinenin vidaları gibi, insana has buluş sanatının boşluklarını dolduran biri gibi
Sayfa 160
Her çocuk bir umuttu. Ve yaşam ne kadar acımasız, insanlar ne kadar kötü olursa olsunlar; onları kendilerinden başka kurtaracak kimse yoktu.
Sayfa 394
Reklam
Bu insanlarla düzgün iletişim kuramıyorsun, işin en kötü tarafı böyle olduklarını kabul etmiyorlar ve sürekli kendini açıklama halinde buluyorsun. Kendi halinde bırakınca da engelliyor. Ya madem engelleyeceksin ne diye beni o kadar konuşturdun?! Bir ara kendimi suçlu bile hissettim! Çok güzel bir atasözü var "Dervişin fikri ne ise zikri de odur" hem kendi düşündüğün gibi algılıyorsun hem de sonra konuşmuyorsun. Vallahi de hiç konuşmayın daha iyi. Kibarlık yapıp cevap veren de ve hak geçmesin diye kendini açıklayanda suç! Kaç yaşına gelmiş insanlarız sizin tribinizi mi çekeceğiz
Mamafih

Mamafih

@Sadeceekitap
·
30 Mayıs 00:29
Alıngan insan çekilmiyor kardeşim. Bir de uzatıyorsa meseleyi aman aman evlerden ırak.
Zorunlu çalışma bunun tam tersidir: Sözleşme yoktur; üs­ telik gözdağı vardır; dolayısıyla baskı aşikârdır. Deniz-aşırı topraklardaki askerlerimiz, metropollere özgü evrenselciliği reddederek, insan ırkına mımerııs clausıısü* uygular: insanın hemcinsini soyması, köleleştirmesi ya da öldürmesi suç sayıl­ dığından, onlar sömürge halkının insanın
“Biraderim, sana bir şey soracağım, O bir sürü kitabı okudun da ne oldu? Bak ikimiz de Şahin Tepesi'nde, şarapla kadere sövüyoruz ulan!” Yüzleşmenin doksana çakmasıydı bu! Gülümsedi, sigarayı hırsla körükledi. “Haklısın biraderim, ne diyeyim, herkesin kötü bir huyu vardır, bana da kitaplar bulaşmış.”
Sayfa 73 - Telgrafhane YayınlarıKitabı okudu
Ne demek biliyor musun bir insanı sevmek Birden dünyada kötü insan kalmıyor
Reklam
korkuyordum, kime yazsam kötü şeyler, çirkin şeyler yazıcaktım. kırıcı şeyler, oysa suçlu bile değildi onlar, suçlu ben miydim, neydi suçum, ne yapmıştım, günlerce bunu düşündüm, günlerce içtim ve bunu düşündüm, hayır ama. suçlu ben değildim, belki doğanın kötü bir oyununun değişmez oyuncularından biriydim, ben koymamıştım bu oyunu sahneye, bana yalnızca oynamam buyrulmuştu..
Burada her şey iyi ya da kö­tü sonuçlar doğuran rastlantılardan oluşmuştur. Ne yanlış ne de pişmanlık vardır. Her şey ahlâka aykırı ve bu nedenle de duyar­lık yüklüdür. Yalnızca bedenler değil, istencin kendisi de duyar­lık ve rastlantısallık kazanır. Kişiler kendi varlıklarına inanmaz­lar, bunun sorumluluğunu üstlenmezler. İstenç ve arzularını azaltmakla, varoluşun en başta boyun eğmemek olan kimi kural­larına uymaya devam ederekten bunun gizemli sonuçlarına uy­makla yetinirler.
- Ne demek biliyor musun bir insanı sevmek, Birden dünyada kötü insan kalmıyor…
XC Hemen nefret et benden nefret etmek istersen, Tam şimdi, dikilirken dünya benim karşıma; Beni ezmek isteyen talihe destek ol sen, Ben yere yıkıldıktan sonra artık hiç vurma. Ah, yapma, son bulunca üzüntüsü gönlümün; Üstesinden gelmiştim, bıçak vurma yarama, Fırtınalı geceyi izleyen yağmurlu gün Gibi üstüme çökme, zaferi oyalama. Son bırakan sen olma beni bırakacaksan, Kıymadan bana başka nice bücür üzüntü, Sen başlangıçta gel ki tadayım ta en baştan Şu talihin gücünde her ne varsa en kötü. Şimdi yaman görünen başka ufacık dertler Senden yoksun kalışım yanında hiçe iner.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.