Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Durum öylesine inanılmaz boyutlara ulaşmıştır ki, neredeyse tüm insanlığın kolonizasyon ve dekolonizasyon süreçleri aracılığıyla kendi kendisiyle alay ettiğine ve devasa bir simülasyon evreni içinde birbirine öykünme yöntemiyle oluşturulan şiddet aracılığıyla kendi kendini yok ettiği söylenebilir. Bu evrende hem yerli hem de Batılı kültürler tükenip gitmektedir. Burada Batı kültürünün bir zafer kazandığından söz edilemez, zira uzun süre önce sahip olduğu ruhu yitirmiştir. Bu kültürün kendisi bir tür karnavala dönüşmenin yanısıra büyük paralar harcayarak tüm kültürlere özgü sahte nesnelerin yer aldığı dünya çapında bir müze kurmuştur.
"..tıpkı şairin dediği gibi, cansız nesnelerin de ruhu olduğunu ortaya çıkarır ve gösterir. Bir kumaş parçası, bir mücevher, bir meyve, bir çiçek, herhangi bir aygıt insan yüzüne -başka ressamların tercih nesnesi- eş biçimde içsel bir hakikate sahiptir. Bu hakikate, diyordu Chardin, duyguyla ulaşılır, ama onu sadece teknik bilgi ve hayal gücü verebilir."
Reklam
nesnelerin de ruhu vardı ama ağızları,dilleri yoktu. yakınamıyorlardı. sakin ve sessizdiler.
Varoluş sancıları herkeste varolmuş
XIX İLKGENÇLİK İlkgençlik yıllarımda sürekli düşünmekten, hayal etmekten hoşlandığım şeylerin neler olduğunu söylesem, sanırım kimse inanmaz bana. Çünkü bunlar ne yaşıma ne de toplumsal durumuma uygun şeylerdi. Ama kanımca insanın toplumsal konumuyla ahlaki konumu arasındaki birbirini tutmazlık, gerçekliğin en şaşmaz belirtisidir. Kendi içime
“Evrenin bir ruhu olduğunu ve bu ruhu anlayan kimsenin nesnelerin dilini anlayacağını öğrendim.”
Sayfa 104Kitabı okudu
İnsanlar & Hayvanlar
Eğer insan ruhu mevcut nesnelere nüfuz etme yeteneğine sahip değilse, kendisinin meçhulü olan namevcutları hayal edebilme yeteneğine ve kendine gerçek fikirler oluşturup bunları içsel düzeneklerine göre yargılayabilme yetisine sahip değilse, izlenimi ancak nesnelerin hissedilir varlığından alabiliyorsa ve onların niteliğini ancak onları niteleyen dışsal semptomlara bakıp yargılayabiliyorsa, bu durumda onun idrak gücü, sempati ya da antipatinin şaşmaz yasalarının yol açtığı hareketlere göre kimi nesnelerden kaçan ya da onlara yönelen hayvanların içgüdülerinden ne daha inceliklidir, ne de daha fazla özellikli. Eğer, her şeyin bize kanıtladığı gibi, durum böyleyse, kuşkuya yer yoksa, katışıksız maddi makineler gözüyle baktıkları hayvanlar, varlık zincirinde işgal ettikleri yer nedeniyle, insan soyunda saptanan bütün yetilerle donatılmışken, insanların kendilerini iki ayrı tözden oluşmuş bir yaratık sanmalarındaki çılgınlık nedir? Biraz daha az kibir ve kendi kendine dair bir an düşünme, insanın diğer hayvanlardan fazla olarak ancak doğanın düzeninde kendi türüne uygun düşen ŞEYE* sahip olduğuna; ve bağlı olduğu varlığın kaçınılmaz özelliğinin, uyduruk yaratıcısının temelsiz varlığı hiç olmadığına, ama bu varlığın temel özelliklerinden biri olduğuna ve bu özellik olmadan kendisinin var olamayacağına inanması için yeterlidir.
Sayfa 53 - Fol, 2.Basım, Kasım 2022. *Daha büyük prefrontal korteks?
Reklam
Nesnelerin de ruhu vardı ama ağız­ları, dilleri yoktu. Yakınamıyorlardı. Sakin ve sessizdiler.
114 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Öncelikle bu değerli incelemeyi senin bir numaralı fanın Fikri amcam ile beraber yapmanın onur ve gururunu yaşıyorum ve ona kitabı ben okudum. Sana derin selam ve saygılarını iletti. Türkiye'de gastronomi alında maalesef gerek teknik materyal gerek teknik kaynak ve eser yok denilecek kadar az bu kadar genç yaşta böyle güzel bir distopya yazmak her babayiğidin harcı değil o konuda da seni tebrik ederim. Küçük bir domatesin gözünden o buzdolabına giren her türlü meyve ve sebzeyi onların duygularını bize anlatmış olmak ne kadar güzel aslında ben insanların ruhu olduğu kadar cansız nesnelerin de ruhu olduğu kanısındayım. Eser bana daha doğrusu bize
George Orwell
George Orwell
'in
Hayvan Çiftliği
Hayvan Çiftliği
isimli kitabını anımsattı ve orada da Pilkington önderliğinde domuzların hikayesi bizlere insanlık dersi veriyordu. Kitap bizlere sürdürülebilirlik, doğru tüketim için kullanım, yemek yapmanın incelikleri, meyve ve sebzelerin de ruhları olduğunu ve bunun yanında insan davranışlarının aslında ne kadar yavan olduğunu anlatıyor. 10 üzerinden 9. Psikoloji, Gastronomi, hayat hakkında insanlık dersi. Dünyanın en iyi eseri.
Buzdolabı Vatandaşları
Buzdolabı VatandaşlarıEmre Turan · Fihrist Kitap · 2023140 okunma
Evrenin bir ruhu olduğunu ve bu ruhu anlayan kimsenin nesnelerin dilini anlayacağını öğrendim.
"Tanrısal öz ya da ruh, nesnelerde barınan bir sanatçı gibidir; onların hem idesi, hem de yaratıcı gücüdür. Bütün tabiat bu tanrısal ruhu solur; bu ruh her yandan bütün nesnelere şekil kazandıran bir sanatçı gibi çalışır; nasıl bir sanatçı, ne kadar yaratırsa yaratsın, hep kendi kendisiyle aynı kalırsa, bunun gibi Tanrısal öz de nesnelerin sonsuz çokluğu içinde hiç değişmeden, hiç eksilmeden hep olduğu gibi kalır; değişen sadece dış gerçektir; asıl özden, iç gerçekten hiçbir şey değişmez"
555 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.