Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Buddhism = Hatred towards life, Nirvana = Death
Passionately he wished to know nothing about himself anymore, to have rest, to be dead. If there only was a lightning bolt to strike him dead! If there only was a tiger to devour him! If there only was a wine, a poison which would numb his senses, bring him forgetfulness and sleep, and no awakening from that! Was there still any kind of fi lth he had not soiled himself with, a sin or foolish act he had not committed, a dreariness of the soul he had not brought upon himself? Was it still at all possible to be alive? Was it possible to breathe in again and again, to breathe out, to feel hunger, to eat again, to sleep again, to sleep with a woman again? Was this cycle not exhausted and brought to a conclusion for him?
Reklam
Güvenemeyen insanlar, inanırlar. İnanç geçicidir; sahte para gibi bir aldatmacadır. Güvenebilen insanların inanca ihtiyacı yoktur. Yaşam yeterlidir. Üzerine bir tanrı veya nirvana yüklemen gerekmez. Gerek yoktur. Yaşam yeter de artar bile. Hayatı yaşarsın.
Bir Hintlinin amacı ahlaksal açıdan kusursuzluğa ulaşmak değil, nirvana durumuna gelebilmektir. Kendisini doğadan soyutlamak ister ve bu amaca yönelik olarak meditasyon yaparak hiçliği ve imgesizliği yaratmaya çalışır.
İnsan hayatı aslında acılardan ibarettir, bu acıların sebebi bencil ve doymak bilmez isteklerdir. insanın bencilliği ve istekleri sona erdirilebilir sonuçta bütün bu doymak bilmez Arzu ve iştah ortadan kaldırıldığında, ulaşılan durum Nirvana olarak adlandırılır.
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
Her şeyin yakıcı,yok edici bir ateş olduğunu,ateşi besleyen şeyin de arzular,istekler, öfke, nefret dünyaya aldanma olduğunu söyler.Nirvana, işte bu ateşin sönmesidir.
Nirvana, sıradan hayatı her şeyiyle, tam bir farkındalıkla, ışıldayarak yaşamaktır. O zaman her şey ışımaya başlar.
" NİRVANA : RUHSAL AYDINLANMA VEYA UYANIŞ HALİ. BUDİZME göre nirvana insan doğum, ıstırap, ölüm döngüsünden ve diğer tüm dünyevi esaretlerden kurtarır. "
Örneğin bu kitabı ilk elinize aldığınızdaki beyin yapınız ile bu cümleyi okuyan beyin yapınız aynı değildir artık. Zira buraya kadar okumuş olduğunuz 872 kelime, beyninizdeki sinir hücreleri arasında yeni bağlantılar oluşturdu ve artık yapısal olarak farklı bir beyine sahipsiniz. Bazılarınız şu an ilk sayfaya dönüp gerçekten de 872 kelime var mı diye kontrol etmeyi aklından geçirirken, bazı okuyucularımızın beyninde Nirvana'nın Come As You Are şarkısı çoktan çalmaya başlamıştır ve muhtemelen kitabı bir yana bırakıp YouTube'dan bir Nirvana parçası dinlemeye gidecektir. Kimisi ise kitabın şu ana kadarki bölümünün kötü bir giriş olduğunu düşünerek "keşke bunun yerine yandaki sarı kapaklı kitabı alsaydım" diye içinden geçirecektir.
Reklam
Müzisyen David Eric Grohl, benzer bir iletişimin müzik aracılığıyla nasıl kurulduğunu çok güzel özetlemektedir aslında. Tanımayanlar için hemen belirtelim Dave Ghrol, zamanının en garip ruhlu insanlarından biri olan Kurt Cobain'in, bir o kadar ilginç grubu olan Nirvana'nın bateristidir. Cobain'in ölümü ardından Nirvana grubunun dağılmasıyla Foo Fighters adlı grubu kurup vokalliğini de üstlenen Ghrol, müziğin insan duyguları üzerindeki etkisini şöyle tanımlar: Müzik hakkında harika olan şeylerden biri de şudur; Sen, 85.000 seyircinin önünde bir şarkı söylersin ve o seyirciler, 85.000 "farklı" nedenle sana ve şarkına hep bir ağızdan eşlik ederler.
Nirvana..
Bir yaz akşamı taraçada, önünde çay masası, başının üstünde güneş ışığını geçirmeyen ağaçların örtüsü, ağzında dumanını içine çekerek tüttürdüğü piposu, ağaçların altından açılan görünümün, serinliğin, sesizliğin hazzını tadarak otururken hayal ediyordu kendini. Uzaklarda sapsarı uzanıyordu tarlalar; güneş, tanıdık kayın koruluğunun arkasına yavaşça inerken gölün durgun suyunu ayna gibi parlatıyordu. Çayırlardan hafif bir sis yükseliyordu, hava serinlemeye başlıyordu, ortalık kararıyordu, köylüler topluca evlerine dönüyorlardı.
Vücudun, binip ummanlar aşacağım bir kalyon, bir mavna, dalgamda salınıp duran bir kotra; Alnın, taarruza hazırlandığım bir tabya, bir sur, aklımı başımdan alan o kırlangıç fırtınasıyla yıkılacak olan duvar; Kulağın, bir salyangoz, kalp biçimli bir yumuşakça, kıvrımlarında dolaştığım bir asma filizinin tomurcuğu; Kirpiğin, bir gözkapağının
Cenab-ı Halil:(Hz. Ibrahim) -Saadet, çalışmak, kazanmak ve kazancını hemcinsiyle paylaşmaktadır. Cenab-ı Kelim:(Hz. Musa) _ Saadet, nefsini firavun ihtirasattan kurtarmaktadır. Cenab-ı Adem:
Sayfa 159Kitabı okudu
“Tanrım, ikinci sınıftayken Nirvana dinledim diye hocaların hepsi şeytana taptığımı düşündü. İki yıl önce Robby O’Neil’la yattı diye millet Martha’ya hâlâ kaşar diyor...” Martha, “Dave!” diye çıkıştı. Dave kıza bir bakış attı. “Ne var? Yalan mı? Ben senin kaşar olduğunu düşünmüyorum. Ne halt yapmak istiyorsan yapabilirsin. Demek istediğim şu, bu kasaba daha doğduğumuz gün hepimize birer etiket yapıştırıyor.
Sayfa 52
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.