Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nur

Din ile siyaset aynı arabada gittiğinde, sürücüler karşılarında hiçbir şeyin duramayacağını sanır. Dümdüz gider, hızlandıkça hızlanırlar. Engelleri tamamen göz ardı eder, körlemesine gidenlerin uçurumu çok geç farkedeceğini unuturlar.
Sayfa 499Kitabı okudu
Reklam
Her gün farklı bir adla anılsa daha iyi olurdu, farklı bir sayısı olsa, her ayın farklı bir ismi olsa; dönüp durmaktansa ilerlemeye devam etse. Saatler de dönüyor, saniye yelkovanı yakalıyor, yelkovan da gün sonunda akrebi; hepsi buluştuktan sonra silbaştan, hafta bitinceye; sonra hepsi ayın sonuna kadar birbirini kovalıyor, bu böyle devam ediyor. Çoğu zaman neden başımın döndüğü anlaşılıyor... Düz bir çizgi değil, bir kısır döngü bu. Yani kısaca her şey anlamsız bir yığın halinde hareket ediyor, daha en başından binmemiş olmam gereken bir atlı karınca bu ve her turu bana fazla geliyor.
Sayfa 134Kitabı okudu
Bir kaya olarak doğmalıydım ya da kutuplarda bir buzul, yerin metrelerce altında asla rahatsızlık edilmeyecek bir kömür parçası ya da asla keşfedilemeyecek uzak bir gezengende bir molekül, uzayda donmuş, izole, yalnız, varlığından kimsenin haberi olmayan, var olma ihtimalinin bile bilinmediği bir şey. Bu şekilde doğmalydım ya da hiç doğmamalıydım. Bunu annenize nasıl anlatabilirsiniz ki?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kimse her zaman "mutlu" ya da "üzgün" değildir, değil mi? Bilmiyorum, geçici şeyler gibi duruyorlar, hava durumu gibi, gelip geçici, hiçbir şey sabit değildir. Bu problemin bir parçasıydı. Hiçbir şeyin bu geçici doğasını sevmiyordum.
Artık ne mutlu ne de mutsuzum. Her şey geçip gidiyor. Bu zamana kadar yaşadığım, soğuk bir cehennemi andıran sözde "insan" dünyasında tek gerçek şey bu. Her şey geçip gidiyor.
Reklam
Keşke sevebilsem. Ne var ki sevebilmek tutkusunu yitirmiştim sanki, sevmenin ne olduğunu da unutmuştum. Kendi kişiliğim omzumda yük olup çıktı. Çok kendime yönelik oldum. Kaçmak, uzaklaşmak istiyorum, unutmak.
Sayfa 253Kitabı okudu
Yaşları dökülüyor ama onları kurulayamıyorum. Bu benim bir parçam artık. Gömülmemiş ruhun yarım hayatı.
Sayfa 331Kitabı okudu
"Biliyorum. Hem ünlü hem de mutlu olmana asla izin vermezler." Tek kaşını kaldırdı. "Sana bir sır vereceğim." "Söyle." Böyle davranması çok hoşuma gidiyordu. "Hem ünlü hem de mutlu ilk kahraman ben olacağım. Yemin et." "Niye ben yemin ediyorum?" "Sebep sensin de ondan. Yemin et." "Yemin ediyorum." dedim. Yanaklarındaki rengin, gözlerindeki alevin içinde kaybolmuştum.
Sayfa 107Kitabı okudu
"... gerçek hayatın çok uzakta bir yerde olduğu ve onsuz gerçekleştiği hissine kapılmıştı; yerini öğrenebilecek, bir parçası olabilecek miydi, bilmiyordu."
Bulutlar... İstemeden varım, istemeden öleceğim. Olduğum şeyle olmadığım şey arasında, hayal ettiğim şeyle hayatın beni yaptığı şey arasında bir boşluğum, birer hiç olan şeylerin ortasındaki soyut ve tensel noktayım - ki o şeylerin bir adım ötesinde değilim ben de.
Reklam
Kalp düşünebilseydi, atmaktan vazgeçerdi. 
Ama esas sorun yaşamadığımız için pişmanlık duyduğumuz hayatlar değil. Sorun pişmanlığın kendisi. Büzüşmemize, kuruyup kalmamıza, kendimizin ve bütün insanlığın en büyük düşmanı olduğumuzu hissetmemize neden olan, pişmanlığın ta kendisi.
Sayfa 271Kitabı okudu
"Kadınlar, gelenekler doğrultusunda kendi cinsleri için öngörülenden daha fazlasını öğrenmek ya da yapmak istediğinde onları mahkûm etmek ve onlarla alay etmek düşüncesizliktir."
Sayfa 159Kitabı okudu
"Derler ki, müzik güzelse, verdiği tat bütün duygulara ayak uydurur. Mutlu insan melodilerde mutluluğu, hüzünlü insan hüznü bulur."
" Ama eğer bunun olmasını engeleyemiyorsan, dayanmak senin vazifendir; eğer bir şeye katlanmak senin kaderinse, buna dayanamayacağını söylemek zayıflık ve salaklıktır."
Sayfa 79 - Helen BurnsKitabı okudu
"Yüreğin yorgun, ruhun çökmüş bir halde, yıllar süren gönüllü sürgünden sonra nihayet memleketine geliyorsun. Burada yeni biriyle tanışıyorsun, nasıl ve nerede olduğu önemli değil, bu yabancıda yirmi yıldır aradığın ve daha önce hiç karşılaşmadığın iyi ve parlak özelliklerin çoğunu buluyorsun ve bunlar kire pasa bulaşmamış taze ve sağlıklı bir haldeler. Bu arkadaşlık seni canlandırıyor, güç veriyor; daha iyi günlerin geldiğini hissediyorsun, daha yüksek arzular, daha saf duygular, hayatına yeniden başlamayı ve kalan günlerini ölümlü bir varlık için daha değerli olacak bir biçimde geçirmeyi arzuluyorsun."
Sayfa 317