Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir insan, özünü gerçekleştirdiği zaman mutlu olur. O öz yaratıcıdır. O öz üreticidir. O öz paylaşımcıdır. O öz candır. Bir insan, özünü gerçekleştirdiği, yaratıcı, üretici ve paylaşımcı olduğu zaman, onun yaşamı anlamlı ve coşkulu olur.
Sayfa 202
480 syf.
·
Puan vermedi
Icimi aciyarak okudum kitabı, kalbime bir yumruk indi sanki okudukça... Tazecik, dopdolu zihinlerin, zeki beyinlerin yok olup gidişini okudum resmen, belki mucadelesi farklı olmalıydı diye de düşünmedim değil. Gencecik bedenlerin toprağın altına girmesi bir anne olarak çok üzdü beni. Fikirlerimiz bire bir uyusmasa da insanin inandığı dava uğruna bu denli çabası gururlandiriyor insani... Ayni zamanda o karanlık dönemleri düşünüyorum insan fikir suçundan ölür, öldürülür mü inanamıyorum. Guvenim azalmaya basladi son zamanlarda siyasete, rejime hani demis ya Deniz de 'dileriz ki boş yere ölmüş olmayalım ' gün gelir gudulenmedigimiz bir siyasi rejimle yönetiliriz Deniz' in de istediği gibi...
Abim Deniz
Abim DenizCan Dündar · Can Yayınları · 20164,993 okunma
Reklam
258 syf.
9/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Merhaba 1K Ailesi. Diğer yorumlarıma benzer bir yorum olmayacak sanırım bu sefer. Biraz daha kişiselleştireceğim ama kurallara da sadık kalmaya çalışacağım. Vahşetin Çağrısı ve Martin Eden’i okuduktan sonra benim Jack London hassasiyetim zirvelere çıktığı için o yüzden çok büyük bir beklenti içinde okudum. Beklentim boşa mı çıktı? Elbette ki “
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202076,1bin okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Bir yazar kitabının içinde ancak bu kadar yer ayırabilir sana.Kitabı okurken aslında kitaptaki kahraman sensin bizzat özellikle uşak ve efendisi bölümünde kış mevsimini o kadar detaylı ve güzel anlatmış ki sıcak bi yerde olmama rağmen tüm iliklerime kadar üşüdüm.Tolstoyun okuduğum ilk kitabıydı ve bütün kitaplarını okuyacağım sanıyorum.Kesinlikle muazzam bi kitap tavsiye ederim özellikle rus edebiyatına başlayacaksanız bu kitapla çok güzel bir başlangıç yapabilirsiniz.
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019190,8bin okunma
Sevgi budur, gözlerini kapadığında oradadır ve bir milyon sene sonra bir milyon insan arasında da görsen, ha işte o dersin.
Sayfa 17 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
143 syf.
8/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Merhaba 1K Ailesi. Benim ilk Emrah Serbes okuyuşumdu bu kitap. Ben gibi Emrah Serbes’i çoğu insan Behzat Ç. ile tanımıştır belki ama kitabı da çok hoştu. Sekiz erkek çocuğunun kısa kısa hikâyelerinden oluşuyor. 80-90’lı yıllarında çocuk olan erkekler, bu hikâyelerde kendinden birçok şey bulacaklardır. Kitaptan yüksek bir beklentim olmadığı için bana güzel geldi. Kitap erkek çocuklarının kaybediliş öykülerini anlatıyor. Okurken öyle kahkahalar attım ki ilk kez bir roman okurken bu kadar güldüm diyebilirim. Her biri ayrı keyif verdi hikâyelerin. Ergenlik dönemi erkekler için unutulması zor bir dönem gerçekten, içine pervasız, bencil, cesur ve alabildiğine komik bir şey giriyor insanın. Yazar o şeyi öyle güzel anlatmış ki. Çocukluktan ayrı, ergenlikten ayrı hikâyeler hepsi Türk erkeğinin gelişimini anlamaya yardımcı. Küfürler filan çok geçiyor haliyle ama hiç rahatsız edici olmamış bence, hem de tam dozunda olmuş. Halk dilini çok iyi kullanmış. Kitabı okurken edebi bir yön aramadım bu da ayrı bir mesele tabi. Bazı hikâyeler o kadar tanıdıktı o kadar bizdendi ki üslup çok güzeldi. Her hikayenin içinde sosyal mesajlar da çoktu. Çoğu kimse bu tarzı beğenmemiş ama ben çok beğendim. Çerez diye nitelendirdiğimiz günü birlik kitap listesinin ilk sırasına ekleseniz iyi edersiniz. 134 sayfalık bir kitap ve çok anlamlı, sempatik. Kanaatimce de tebessüm garantili. İyi Okumalar 1000Kitap Ailesi…
Erken Kaybedenler
Erken KaybedenlerEmrah Serbes · İletişim Yayıncılık · 20219,9bin okunma
Reklam
166 syf.
8/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Okul yıllarımda en sevmediğim dersti tarih... Ne kadar önemli olduğunu anlamak ve okumaya başlamak için 30'lu yaşları beklemem gerekiyormuş ama. Tarih okumaya başladığımda daha da eskilere Homeros'a kadar gitmem gerektiğini gördüm. Oradan felsefeye, oradan mitolojiye derken iş sarpa sardı. O kadar çok şey vardı ki okunacak sıraya sokmak bile aylar sürebilirdi. Biraz oradan biraz buradan derken ilerleme başladı. Başladı ama dünya tarihinde değişen bir şey olmadığını görmek çok ilginçti. Hep derler tarih tekerrür eder diye de okuyunca anlıyor insan, bu derece mi ders çıkartmaz insanoğlu diye. Çıkarmıyor işte. Ne alakası var derseniz, hep entrika, hep cinayet, hep hırs, kıyıda köşede aşk, kullanılan ve atılan insanlar, herkesten saklanan gerçekler, göz boyamalar. Emre Kongar, bir sosyolog olarak bu konuyu güzelce deşmiş. Sultan Mehmet zamanındaki bir gizli oluşumun peşine düştüğü sandukanın macerası bu roman. Sandukayı ele geçirmeye çalışırken kaçırılan gerçeklerin kitabı. Kuvvetli bir metafor sanduka. Bir bilinmez, içinde ne var, belge, zehir, vs derken kopup giden gerçekler olduğunu görmek ironik. Kanımca tek sıkıntısı var kitabın o da dil. Her ne kadar Türkçe yazılmaya çalışılmış ise de eski Türkçe kelimeler hayli fazla kitapta. Molla Hayrettin ile Ebu Cafer'in Gazali özelinde materyalizm tartışması bu sebeple zor anlaşılır ama kısacık bir bölüm. Beklenmeyen ve keyifli bir Emre Kongar romanı diyebilirim rahatlıkla. Sn. Kongar'ın giriş kısmındaki açıklamalarından sonra "Beyaz Kale"yi aldım (kısa ama Orhan Pamuk diyeyim). Sonraki adım ise "Gülün Adı". İyi okumalar.
Hocaefendi'nin Sandukası
Hocaefendi'nin SandukasıEmre Kongar · Remzi Kitabevi · 2012186 okunma
Senin Gemin Camdan SevgiliDuydum ki yine umudunu kesmişsin insanlardan, dostluklardan... Duydum ki yine acımaya başlamışsın kendine... Yolunu kimselerin bilmediği, bilmek de istemediği sevginin o hayal ülkesinde birilerini beklerken çok üşümüşsün... İnsan ancak kendisine sevgili olabilir, diyormuşsun. Şimdi artık yollarda ve binbir hayalin peşinde
Kıyamete kadar böcekler, çiçekler, otlar ardı ardına ulanırlar, öylece ölümsüzleşirler. Çiçekler uzun bir halkadır... "Yaa, uzun uzun bir halkadır... Uyurlar, her yıl gene uyanırlar. Ölmezler." Ama insanlar ölürler, insanlar, çünkü insan bir tektir. Her insan bir tek doğar, bir tek ölür. Ama böcekler kıyamete kadar doğarlar, sayısız, ölmezler. "Dünyada ölen bir tek yaratık vardır. Dünyada ölümlü bir tek canlı vardır, o da insandır, o da insandır, insandır."
O, Allah'ın birinci ve en büyük kuludur. O'nun izinde bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın silinir; fakat sonuca kadar O, ölümsüzdür. Tarih, hakikatleri tahrif eden bir sanat değil, belirten bir ilim olmalıdır. Bu küçük harpte bile askeri dehası kadar siyasi görüşüyle de yükselen bir insanı, cezbeli bir derviş gibi tasvire yeltenen cahil serseriler, bizim tarih çalışmamıza katılamazlar. Hz. Muhammed bu harp sonunda çevresindekilerin direnmelerini yenerek ve kendisinin yaralı olmasına bakmayarak, galip düşmanı takibe kalkmamış olsaydı, bugün yeryüzünde Müslümanlık diye bir varlık görülemezdi. O'nun hak peygamber olduğundan şüphe edenler, şu haritayabaksınlar ve Bedir destanını okusunlar. Hz. Muhammed'in bir avuç imanlı Müslüman'la mahşer gibi kalabalık ve alabildiğine zengin Kureyş ordusuna karşı Bedir'de kazandığı zafer, fani insanların kârı değildir. O'nun peygamber olduğunun en kuvvetli işareti işte bu savaştır.
M. Şemsettin Günaltay, Ülkü Dergisi, Cilt: 9, Sayı: 100, 1945, s. 3
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.