Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
144 syf.
8/10 puan verdi
Mutlu Mesut Kasabalardan Her Daim Kıllanmışımdır
Yok canım, ne sorunum olacak mutlu kasabalarla değil mi ama? Kafayı mı yedim ben? Siz onu film, dizi yapımcılarına, senaristlere, böyle kurgular yapan yazarlara söyleyin. Bilinçaltımıza işlemiş artık, sürekli sırıtan komşular, düzenli bahçeler, huzurlu aileler temalı yapımlar görünce otomatikman "birazdan işler boka saracak kesin"
Stepford Kadınları
Stepford KadınlarıIra Levin · İthaki Yayınları · 2022783 okunma
Hayatta eksikliğini duyduğumuz başlıca şey, bizi yapabileceklerimizi yapar kılacak olan kişidir. Dost bize bunu sağlar. Onunlayken kendiliğinden büyürüz. Bizdeki her türlü meziyet için onda müthiş bir çekim vardır.Bize varoluşun kapılarını nasıl da ardına kadar açıverir o! Neler öyle öğreniriz ona sorular sorarak! Nasıl bir anlaşmadır aramızdaki! Nasıl da az söze gerek duyulur! İnsanlarla tek gerçek kaynaşma budur.
Sayfa 228Kitabı okudu
Reklam
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
O halde, hangi şahsiyetlere büyük adam demeli? Bunun esasları şunlardır: 1. Büyük adam, her şeyden önce iyi niyet sahibi adamdır. İcraatındaki amiller, toplumun yükselmesidir. Kendisinin bir çıkar kaygısı yoktur. 2. Büyük adam, her devirde erdem ve meziyet diye tanınan vasıfların birçoğuna sahip olan adamdır. 3. Büyük adam, özel hayatında da
Büyük AdamKitabı okudu
Eski Türkçülerin hepsinde “tabii ki gerçek Türkçülerden bahsediyorum” belki azçok şahsi kusurlar bulunsa da, ortaklaşa bir meziyet vardır ki, o da, öteki Türkçüleri, hele kendinden öncekileri inkar etmemek erdemliliğidir. Bu, ahlaki bir meseledir. Her inanç ahlakla yürüyeceğine göre, Türkçülükte de sağlam bir ahlakın bulunması birinci şarttır. Zaten, yeryüzünde zafere ulaşmış fikirler, daima, doğru ve iyi olanlar değil, sağlam ahlaklı taraftarlara sahip bulunanlardır. En güzel fikri ve prensibi, en şahane ülküyü çürük bir çevreye sokun; hemen paçavraya döndüğünü, değersiz bir hal aldığını görürsünüz. Türkçülüğün de, mukadder olan tam zaferine rağmen, daha köklü olabilmesi için, Türkçülerin ahlakça yüksek insanlar olması lazımdır.
Türkçülükte ÂhlakKitabı okudu
192 syf.
8/10 puan verdi
Delilik Ülkesinden Notlar
Delilik Ülkesinden Notlar
Ayşe Şasa
Ayşe Şasa
"Kıyamet günü yaratıcıya anlamlı ve onurlu bir hikaye anlatabilmeliyim." İlk okuduğum Ayşe Şasa kitabı oldu modern dünyanın bunalımlarını o düşmüşlük ve modern dünyada ki bataktan dine yönelim ile çıkmayı çok güzel bir şekilde işliyor. İçerisinde yazarın hayat hikayesini, çarpıcı felsefesini ve bazı yazarların, düşünürlerin Ayşe Şasa hakkında ki fikirlerini de okuyoruz bu açıdan da çok güzeldi... Ayşe Şasa, bir ermişin hayatını anlatıyor ipek kanatlı sayfalarda... Esasen sinemacı olan Ayşe Şasa, denemelerinde görsel olan ile zihinsel olanı kendi gönül aydınlığında sentezleyerek ifade ediyor. Bu yaklaşım meselelere hem oldukça gerçekçi hem de metafizik açılımlar getiriyor. Yazıların etkisi samimiyetinde. Bu samimiyet yer yer müspet manada safiyete dönüşüyor. Bunca yıldır gögüs gerdiği hayatın ağır yüküne dayanmaktan oluşan bir temizlik, bir hayret. Günümüz entelektüel yaşamında az rastlanır bir meziyet.
Delilik Ülkesinden Notlar
Delilik Ülkesinden NotlarAyşe Şasa · Ketebe Yayınları · 20231,287 okunma
Reklam
PAPAZ Tanrı insanlara onların cüzi iradelerini bırakmamış olsaydı ne meziyet gösterebilirlerdi? Yeryüzünde iyilik yapma ve kötülüğü önleme imkânı olmasaydı, bu cüzi iradeden yararlanma meziyetleri olabilir miydi? ÖLÜM DÖŞEĞİNDEKİ ADAM Demek ki senin tanrın yalnızca kendi yarattığını sınamak için, kışkırtmak için her şeyi tersten yaptı; demek ki onu tanımıyordu, sonuçtan çekinmiyordu, öyle mi? PAPAZ Kuşkusuz tanıyordu, ama bir hareketiyle tercih meziyetini ona bırakmak istiyordu. ÖLÜM DÖŞEĞİNDEKİ ADAM Yarattığının hangi tarafı tutacağını biliyorsa ve bu da yalnızca ona bağlıysa, çünkü sen onun mutlak erk sahibi olduğunu söylüyorsun, yarattığına iyi şeyler yaptırmak yalnızca ona bağlıydı, bu durumda tercihi ona bırakmak neye yarar? PAPAZ Tanrı’nın insan üzerindeki engin ve sonsuz görüşlerini kim anlayabilir, gördüğümüz her şeyi kim anlayabilir? ÖLÜM DÖŞEĞİNDEKİ ADAM Şeyleri sadeleştiren kişi, dostum, nedenleri iyice çoğaltıp sonuçları daha da anlaşılmaz hale getirmeye çalışmayan kişi. İlk güçlüğü açıklayamazken ikinci bir güçlüğe neden ihtiyaç duyuyorsun? Senin tanrına atfettiğin şeyi doğanın yapması mümkünken, niçin doğaya bir efendi arıyorsun ki? Senin anlamadığın şeyin nedeni belki de dünyanın en basit şeyidir. Fizik bilgini yetkinleştirirsen doğayı daha iyi anlarsın, aklını arındır, önyargılarını yok et, o zaman tanrına ihtiyacın olmayacak.
Sayfa 13
❍ Ebû Hüreyre’den (r.a) rivayet edildiğine göre, Nebî ﷺ şöyle buyurdu: “Bir kul, bu dünyada başka bir kulun ayıbını örterse, kıyamet gününde Allah da onun ayıbını örter.”🌙 (Müslim, Birr 72. Ayrıca bk. Buhârî, Mezâlim, 3; Ebû Dâvûd, Edeb 38; Tirmizî, Birr 19; İbni Mâce, Mukaddime 17) 🔸Hadisi Nasıl Anlamalıyız?🔸 Dinimiz, insanların
Sicilyalı Agatocle sadece talihten yoksun değil aynı zamanda çok basit ve aşağılık biri olduğu halde Siraküza Kralı oldu. Bir çömlekçinin oğlu olan bu adam ömrünün değişik dönemlerinde hep alçakça bir yaşam sürdü; ama bütün yasa dışı işlerinde öylesine yüksek bir akıl ve vücut gücü gösterdi ki askere yazılıp rütbe rütbe yükselerek sonunda
KİŞİNİN BİR KUSUNU ÖRTME Dinimiz, insanların ayıplarını araştırmayı ve kişilerin gizli hallerini ortaya çıkarmak için gayret etmeyi yasaklamıştır. Buna karşılık, bir kimsenin ayıplarını, kusurlarını örtmek ahlâkî bir fazîlet, üstün bir insânî meziyet kabul edilmiştir. Örtülmesi istenilen ve Allah’ın da kıyamet gününde örteceği ayıp, kusur ve hatalar, kul hakkına taalluk etmeyen, zulüm ve haksızlık olmayan, söylenilmesi halinde kimseye fayda temin etmeyecek türden olanlardır. Bu sayılanlar ve benzerleri dışında kalan günahları ve özellikle haramları gizlemek câiz değildir.Allah Teâlâ, dünyada günahlarını örttüğü kulunun, kıyamet gününde de hata ve kusurlarını örter. Böylece mahşer halkı da onun bu halini bilmezler. Dünyada bir kulun hata ve kusurlarını örten kimse de sevap işlediği için, Allah katında o da mükâfatını görür.✨🌸
Reklam
200 syf.
10/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Farklı Bir Açıdan Bakarsak:
❝Sokrates neden bu kadar önemli?❞ Sorusunu yönelterek başlamak istiyorum incelememe. ••• SOKRATES - Demek ki sevgili dostum, el âlem bizim için ne diyor diye o kadar kaygılanmamalı, sadece doğrulardan ve yanlışlardan anlayan uzmanın ve onun sözlerinde ifade edilen gerçeğin diyeceklerine önem vermeliyiz. |KRİTON [KPITΩN] ya da YAPILMASI
Sokrates'in Savunması
Sokrates'in SavunmasıPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202052,8bin okunma
Eski ailelerin büyük bir kusurları vardı: Kapalı olmak; eski ailelerin büyük meziyetleri vardı: Gene kapalı olmak. Bu kapalılık onların zihinlerini kapamak suretiyle bir kusur, fakat seciyelerini muhafaza ettirmek itibariyle bir meziyet oluyordu. Yeni ailelerin de büyük bir meziyetleri var: Açık olmak; büyük bir kusurları da var: Gene açık olmak. Bu açıklık onların zihinlerini açmak suretiyle birer meziyet, fakat seciyelerini bozmak suretiyle birer kusur oluyor. O halde, bugün için mükemmel bir zevcenin vasıflarını tayin etmek kolaylaşıyor: Eski ailelerin kapalı ahlâki terbiyesiyle yeni ailelerin açık fikri terbiyelerini haiz bir genç kız.
Sayfa 41 - Ötüken Neşriyat 1990 BaskısıKitabı okudu
72 syf.
·
Puan vermedi
Adı gibi acayip bir öykü kitabı.. Yazarımızın#karabatak dergisinde yayımlanmış olan öyküleri de mevcut. Üstelik meslektaşımmış da. O yüzden pek bir heyecanla başladım okumaya. Kısa ama derinliği oldukça fazla. Öyküler bittikten sonra ben şunu anladım diyemiyorsunuz. Onun altında kim bilir neler var diye üzerinde düşünürken buluyorsunuz kendinizi. Tarihi zamanlarda geçen hikayeler mevcut çoğunlukla. 16.yy, 17.yy, 18.yy da geçiyor mesela.. Öykülerin başında da yazıyor bunlar. Bir hikayede Galata Mevlevihanesi’nde yaşayan Fasih Dede 40 kedisiyle birlikte yaşıyor. Kediler ölüyor git gide ama yaşayan son kedisinin ölmesi kendi ölüm günüyle aynı oluyor. Başka bir hikaye de ise Abaza Mehmet Paşanın İstanbul’a gelmesinden sonra başına gelenler ilginçti mesela. Ya da Osmanlı zamanında dalkavukluğu meslek haline getirmiş kişiler varmış ve bunlar neler neler yapıyormuş bu da ilginçti. Her hikayeden bahsetmeyeceğim ama hikayelerin sonunu bazen kendimizin getirmesi gerekiyordu bu da ayrı meziyet gerektiriyor sanki. Adı gibi acayip bir deneyim oldu benim için. Silkelendim biraz. Kolay okuma olmamasının sebebi anlatımın derinliği, üslubun sade olmayışı. Sakin kafayla çok daha verimli olacağından eminim
Ne Acayip
Ne AcayipCeyhun Balcı · Şule Yayınları · 20248 okunma
741 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.