Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Örneğin, Piskopos'un anlamakta güçlük çektiği gerçeklerden biri, kutup ayılarının neden beyaz olduğu. Kamuflaja gelince bu konunun yeni-Darwinci yaklaşımla anlaşılması her zaman kolay değil. Kutup ayıları kuzey kutbunda başat hayvan grubuysa, beyaz renkli bir kamuflaj biçimi geliştirmelerine de gerek yoktur. Bu sözleri şöyle okumak gerekir: Ben çalışma odamda oturmuş kafa patlatan, kuzey kutbuna hiç gitmemiş olan, hayvanat bahçesi dışında kutup ayısı görmemiş olan, klasik edebiyat ve tanrıbilim konularında eğitim görmüş olan ben, şu ana kadar kutup ayılarının beyaz olmakla ellerine ne geçeceğini anlayabilmiş değilim.
Alo baba sen misin nasılsın?Allahıma bin şükür ben burda iyiyim... Ne olsun be baba güzel geçiyor günlerim silah elimde hergün iştima nöbetteyim. Annem nasıl baba ağlamıyor değilmi? Söyle nolur ağlamasın bırakmasın kendini... Doğudayım tehlike evet biliyorum baba! Korkmuyorum elbet vatana kan can feda... Kardeşlerim nasıl sınıfı geçtilermi?
Reklam
Hayatımın zamanı wardı bak Onun başında hep gülümsedim O hatıra fotoğrafın içinde çok büyük bir fırlama oyunculuğunu oynadım Komik ifadelerle yanımda sen yokken Değişmedim değişmedi cevap veren bu cümleler ve hep yenildim beklemediğime inanki hiç kolay değil tesadüfen bu karşılaştığım Dönüp bakarken arkadan güzel gelirdi duygular; Sorun yarattı bak çıkardım üstümü 1. sınıf mimikleriyle karşılaştım Başka semtin kıyafeti bu düşündüğümde çok komikti evet Çok komikti çünkü; dinleğin Asla olmaycagını düşündüğüm herseydin ama şimdi Unutabilmeyi dilediğim tek kişisin bu tek kişilik odamda Bugün yine bigün biter gider ve ben yerine dalıp giderken
Böyle yağmurlu havalarda, küçük yağmur damlacıklarının içindeki kendime ait odamda kahvem ve kitaplarımla olmayı istiyorum :)
Her gün odamda oturuyor, kitap okumaya çalışıyordum. Bir tek harfini bile fark etmeden sayfaları çeviriyor, bazen, dikkat etmeye azmederek baştan başlıyor, fakat birkaç satır sonra gene zihnimin başka yerlerde dolaştığını görüyordum.
Sayfa 126Kitabı okudu
Öyle günlerim oluyor ki, etrafımda küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Taşıp dökülecek kadar kendi kendimi doyurduğumu hissediyorum. Kafamda, hiçbir şeyle değişilmesi mümkün olmayan muazzam hayaller, bana her şeylerden daha kuvvetli görünen fikirler birbirini kovalıyor... Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birini arıyorum. Bütün bu beynimde geçen şeyleri teker teker, uzun uzun anlatacak birini. O zaman ne kadar hazin bir hal aldığımı tasavvur edemezsiniz. Kış günü sokağa atılmış üç günlük bir kedi yavrusu gibi kendimi zavallı hissediyorum. Odamdaki duvarlar birdenbire büyüyüveriyor. Pencerelerin dışındaki şehir ve hayat bir anda, insanı boğacak kadar kudretli ve geniş oluyor... Zannediyorum ki tasavvuru bile baş döndüren bir süratle hiç durmadan koşup giden bu hayat ve bir avuç toprağının bile doğru dürüst esrarına varamadığımız bu karmakarışık dünya beni bir buğday tanesi, bir karınca gibi ezip geçiverecek... Böyle acz içindeyken odamda her şey bana küçüklüğümü ve zavallılığımı haykırıyor. Sokağa fırlıyorum. Bir tek yakın çehre görsem de yanında yürüsem, hiç ses çıkarmadan yürüsem diyorum. Halbuki ara sıra karşılaştığım ahbapları görmemezliğe geliyorum. Hiçbiri bana bu anda yardıma çağrılacak kadar yakın görünmüyor. Bilmem beni anlıyor musunuz?
Reklam
Bütün gece yağmur yağdı. Küçük havuzum bir gecede, ağzına kadar dolu bir göl oldu. Uyandığımda, su kaplamıştı her yanı mavi, derin ve uçsuz bucaksız. Bir gecelik yağmur, nasıl da bir göl yarattı küçük havuzumdan? Dün gece geldi yağmur ve aralıksız yağdı karanlık saatler boyu. İlkin anlamamıştım böyle bir mucizenin olacağını. Karanlık odamda yatarken Sravana gecesine sarmalanmış ve dinlerken tarlalarda inleyen rüzgarı, bilmiyordum böyle bir mucizenin olacağını. Şimdi bakın gözyaşlarımdan oluşan şu engin denize, kar beyazı bir nilüfer yüzüyor üzerinde yalnız bir nilüfer, parlak, iyice açmış ve neşe dolu güneşe dönük yüzü. Kim bilir ne zaman açtı bu nilüfer, sonu görünmeyen bu gözyaşı denizinde? Tek başıma oturmuş bakarken bu nilüfere, şaşıyorum geceki hüznümün tomurcuğuna. Tüm kırgınlıklarımdan, uyanık kaldığım gecelerin gözyaşlarından ve sert rüzgarların dağıttığı iç çekişlerimden, nasıl oldu da açtı bu nilüfer? Bu beyaz ve saf nilüfer, nasıl oldu da çıktı gecelerin hüznüyle dolu yüreğimden?
Sayfa 117 - 101 Şiir
Bazen hva soğuk olduğunda odamda kendi köşeme geçip yanıma da sıcak bir içecek alıp kitap okumayı çok istiyorum ama maalesef lise 3 teyim ve sınavlara çalışmak zorundayım:)
Fizikle sanat arasında büyüleyici bir ilişki görmemin sebebi budur; sanatta öncülük yapmak da yeni bir görme biçimi, dünyaya yeni bir bakış şekli sunmaktır. Hayatımın büyük bir kısmında fiziğe olduğu kadar modern sanata da tutkuyla bağlandığımı öğrenince şaşırabilirsiniz; ikisiyle de bir aşk ilişkim var! Daha önce büyük porselen koleksiyonumdan söz etmiştim. Ayrıca atmışlı yılların ortalarından itibaren yüzden fazla sanat eseri topladım. - tablolar, kolajlar, heykeller, kilimler, sandalyeler, masalar, kuklalar, maskeler - ve bunları sergilemek için artık evimde duvar ya da yerde boş alan kalmadı. MİT'deki odamda fizik baskın çıksa da üniversiteden geçici olarak aldığım iki büyük sanat eseri var. Fakat evde muhtemelen on kadar fizik kitabı vardır. - ve yaklaşık 250 sanat kitabı. Bana sanat sevgisi erkenden aşılandığı için şanslıyım.
Sayfa 262Kitabı okudu
Kuran'a bir kez bile dokunmadan'çok kitap okudum; diyerek övünmenin utanç verici bir şey olduğunu fark ettiğim o gece,yalnızdım odamda.... E.DEMİRKIRAN
Reklam
Bir devlete benzetiyorum kendimi. İşim gücüm bitmeyor. Bir türlü yerleşemeyorum odamda. Her istediğim kitabı alamayorum. Plânlar içinde geçiyor ömrüm, Başlayıp tamamlayamayorum. Bir devlete benzetiyorum kendimi. İçimdeki hükûmetin gidişini anlamayorum. Yıllar ötesini düşünür düşünmez Hemen mesud ve zengin oluyorum. Nedense geçmiş günler unutuluyor. Tarih kitabı gibi hatıra defterlerimi okuyorum. Özdemir Asaf
Huzurlu odamda , kederler içinde yazıyorum,şimdiye kadar olduğum,bundan sonra da olacağım gibi yapayalnızım.
Odamda beni kitaplarım bekler. Bu yegane tesellidir. Her eşyasını ayrı ayrı gayet iyi tanıdığım bu odada yalnız onlar her zaman için yeni bir koku taşırlar. Her zaman söyleyecek bir çok lafları vardır... Sabahattin Ali
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.