Bismillahirrahmanirrahim
Rabbinin âyetleriyle kendisine öğüt verilip de, sonra onlardan yüz çeviren kimseden daha zalim kim olabilir? Gerçekten biz, günahkârlardan intikam alacağız.
Daha genç olduğum ve daha kolay etkilendiğim yaşlarda, babamın bana verdiği bir öğüt, o gün bugündür hiç aklımdan çıkmaz. “Birini eleştirmeye kalktığında” demişti, “herkesin seninle aynı imkânlarla dünyaya gelmemiş olduğunu aklına getir.”
Gerçek bir savaş hikayesi asla ahlaki değildir. Öğüt vermez, erdemli olmaya teşvik etmez, doğru insani davranış modelleri önermez, insanları her zaman yaptıkları şeyleri yapmaktan alıkoymaya çalışmaz. Bir hikaye size erdemli geliyorsa ona inanmayın. Bir savaş hikayesinin sonunda kendinizi iyi hissediyor, ya da bu büyük ziyandan ahlaklı bir şeyler çıkabileceğini düşünüyorsanız çok eski ve korkunç bir yalana kandınız demektir. Ahlak diye bir şey yoktur. Erdem yoktur. Dolayısıyla, ilk kural, bir savaş hikayesini müstehcenlik ve kötülüğe tavizsiz ve kesin olarak bağı kalarak anlatma gerekliliğidir.