Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
330 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kurtuluş Savaşında Kadın Kahramanlar konusuna özel bir ilgim var ve bunu da öğrencilerime aşılamayı çok istiyorum. Bu sebeple konu ile ilgili bir çok öykü ve romanımsı hikayeyi mümkün olduğu kadar sınıf kitaplığıma ekliyorum. Tesadüfen bulduğum bu romanda orta okul ve üst seviyeler için çok güzel bir kitap. Sadece savaş dönemi değil sonrasında yaşanan zorlukları da çok iyi dile getiren ve ne yazık ki trajedi ile sonlanan bir kahraman yaşamını iliklerinize kadar hissettiren iyi bir roman. Vatanını seven herkes okumalı diyebilirim. Okumalı ki, anlamalı hiç de gösterildiği gibi ucuz olmadığını.
Kara Fatma
Kara FatmaGonca Elmas Akay · Alfa Yayınları · 201133 okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
Okudum beğendim, yıllardır merak ettiğim bir romandı. Fakat bu kitap orta okul ,lise çağlarında okunmalı.Güncedeki içerik daha çok ilgi çeker o zaman.
Mavi Saçlı Kız
Mavi Saçlı KızBurçak Çerezcioğlu · Yapı Kredi Yayınları · 201611,8bin okunma
Reklam
153 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Çok severek okuduğum bir kitap oldu. Yazarın okul hayatındaki öğrencileri ve hayat okulundaki öğrenciler hakkında değinimi çok hoşuma gitti.Herkese tavsiye ederim.
Kesintisiz Öğrenme
Kesintisiz ÖğrenmeMümin Sekman · Alfa Yayınları · 2012525 okunma
·
Puan vermedi
Padişahlarla ilgili hiç bir kitabı okumak istemiyorum. Okul hayatım süresince okumaktan, nefret ettim.
Padişah Anaları ve 600 Yıl Bizi Yöneten Devşirmeler
Padişah Anaları ve 600 Yıl Bizi Yöneten DevşirmelerAli Kemal Meram · Toplumsal Dönüşüm Yayınları · 2010169 okunma
"Pencerenin önünde, elindeki kitabın sayfalarını dalgın, karıştıran bir kadın. Dışarıda günlerdir bitip tükenmeyen bir ince yağmur.Başını kaldırıyor. Karşısında gülen küçük kız çocuğuna bakıyor. O bakarken geçip gidiyor yıllar. Çocuk büyüyüp bir genç kız oluyor birden. "Yüzüm değişmemeli" diye düşünüyor kadın. Çünkü senin yüzün hiç değişmiyor onun için. Kiralar değişiyor, okul masrafları, dostlar, nizamiye kapıları, mevsimler değişiyor. Nöbetçiler değişiyor, yasalar, giysiler, gazete sayfaları, her şey değişiyor. Değişmeyen tek bir şey var onun için: Senin yüzün. Yüzünün gülünü, senin ağacının sağlam gövdesine dayayarak bitmez tükenmez bir yağmura karşı direniyor."
''Baylar! Körebe oynamaktan ne zaman vazgeçeceksiniz? Vatanseverliği, halk sevgisini, kültürel gelişime sağladığınız katkıyı bağırarak anlatıyorsunuz. Kendiniz halk ve vatan için, kültür adına ne yaptınız,söyler misiniz? Bazıları utanmadan, inatla ve haince bir arsızlıkla bu ''değerli vatanı'' talan ediyor, ''sevgili halkını'' soyup soğana çeviriyor. Diğerleri bürolarda, yayınevlerinde aylak aylak vakit öldürüyor, okul ve üniversitelerde memur olarak çalışıyor. Ve bütün bunlar olurken ''sevgili halkı'' temsil eden milyonlarca insan maddi manevi çöküşe sürükleniyor, sakat kalıyor, içip kendini kaybediyor, kalpleri kin ve öfke doluyor. Halkın temel değerleri giderek yok oluyor.''
Reklam
736 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
F.M.Arsal'la tanıştığım ilk romanıdır. Romanın ilk satırlarında tabir caizse dumur olduğumu hatırlıyorum. Siyahlar içindeki iki adamın bir binaya gizlice yaklaştığının anlatıldığı satırlardan bahsediyorum. Tasvirler muhteşemdi. İki adamın arasında geçen diyalog da o denli gerçekçiydi ki... O ilk sayfalarda yaşadığım duygu okuma eylemi değil de bir seyir eylemi halinde olduğum şeklindeydi. Baş kahramanları Türk olan, senaryosu Türkçe yazılmış bir Amerikan polisiye filimdeydim adeta... Ardından olayların akışı öylesine ince bir kurgu ile işlenmişti ki Tahir ile Güney'in yollarının imkansız gibi görünen kesişme noktasına geldiğimde nasıl yani diyemedim bile. Güney ile birlikte kardeş acısını yüreğime sarıp büyüyüp okul bitirdim, korundum kollandım ve bunu talihimin en sonunda bana da güldüğü şeklinde yorumladım. Tahir'e koşulsuz bir güvenle sığınırken yüreğinin kapılarını da ardına kadar en ufak bir tereddüt duymadan açışını keyifle takip ettim.... Kısaca F.M.Arsal'ın kalemine bu romanla aşık oldum. Beni romantik romanlarda Ahmet Altan'dan sonra bu denli etkileyen ikinci Türk erkek yazar oldu. Kadın ruhunun beklentilerini, özlemlerini, çalkantılarını bu denli başarılı bir şekilde kaleme alabilen bir erkek yazarımız daha olmasını Türk bayanları adına büyük bir şans olarak nitelendiriyorum. Özellikle bu romanını okuyun diyorum. Bundan sonraki romanlarına yorumlarımı ilgili linklerinde yapacağım için "yalnız gözlerin için"i gözü kapalı tavsiye ediyorum.
Yalnız Gözlerin İçin
Yalnız Gözlerin İçinFatih Murat Arsal · Ephesus Yayınları · 2015981 okunma
ÖNSÖZ: Argo ve Türkçede Argo Üzerine Genellemeler (I) ARGONUN TANIMLARI Belli başlı kaynaklar tarandığında, argo tanımlarında hem farklar, hem eksiklikler görülür. Bu, bilimin ve dilbilimin yaşama zaman zaman yetişemeyen soğukkanlılığından doğduğu gibi, – argonun zaten karmaşık olan yapısından, ele avuca sığmaz, değişken mi değişken
İnsana okul çağından itibaren bir amaç için düşünme alışkanlığı veremeyen, yaşamda davranış yolunu bulmayı öğretemeyen, okuma zevki kazandıramayan, doğru düşünme tekniğini, metodolojiyi (Yöntem bilimi) aşılamayan toplumlarda her zaman ve her yerde daha çok sorun ve daha çok zorluk yaşanması kaçınılmazdır. Böyle bireylerden oluşan toplum için, düzlükler dağ taş, dereler deniz, çalılar orman, kıvılcımlar volkan olup çıkacaktır....
"Hanımlar, beyler, eğer biz homo economicus olmayı becerebilsek, hiçbir hükümet, hiçbir rejim, iç ya da dış baskı bizi kişi başına geliri on bin dolarlık ülke olmaktan alıkoyamaz. Zamanındagöç edip dünyanın en gözde toprak parçasına kurulmuşuz. Bir elimiz dağda, bir elimiz denizde, yediğimiz önümüzde, yemediğimiz ardımızda. Bir müşkülümüz
Sayfa 327Kitabı okudu
Reklam
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Okul yıllarında okuduğum ve oldukça etkilendiğim bir romanndı.Dili diğer klasik eserlere göre gayet anlaşılır.
Goriot Baba
Goriot BabaHonore de Balzac · Can Yayınları · 201714,8bin okunma
276 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Açılışta Amerikan filmlerinde veya romanlarında sık sık karşılaştığımız; sahte bir peygamber etrafında toplanan, "Ahret" ismini verdikleri kendi kurdukları kasabalarında, kendi dünyalarında yaşayan insanların arasındayız. Bu kasabaların tümünde olduğu gibi bu Ahret'te de telefon, telsiz ve elektrik yok. On altı yıl sonra kasabanın yakınlarında bir şehre konferans için gelen Maura Isles, konfrans sonrası eski okul arkadaşları ile birlikte kısa bir kayak taili yapmak ister. Karda mahsur kalınca mecburen bu yukarda bahsettiğim, telefon, telsiz, elektrik ve her nedense artık hiçbir canlının bulunmadığı kasabaya sığınırlar. Sorun, kasabada kimsenin olmamasından çok bu insanların yemeklerini bile yarım bırakacak kadar ne acelelerinin olduğudur. umutcalisan.com/2014/04/buz-gib...
Buz Gibi Soğuk
Buz Gibi SoğukTess Gerritsen · Doğan Kitap · 20123,357 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.